Sürre Alayı'nın Sandıkları Gaziantep'te Imal Edilmiş

Osmanlı döneminde her yıl Hicaz'a gönderilen Sürre Alayı'nda kullanılan deri sandıkların Gaziantep'te imal edildiği ortaya çıktı.-

Gaziantep Müze Dostları Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Uğurluer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Osmanlı dönemi Gaziantep el sanatlarına yeni keşfedilen önemli bir el sanatının daha eklendiğini söyledi.

Osmanlı döneminde her sene Hicaz'a gönderilen Sürre Alayı'nda kullanılan deri sandıkların Gaziantep'te imal edildiğinin ortaya çıktığını, derneklerinin kültür-sanat yayını Arulis dergisinin 3'üncü sayısında konuyla ilgili makale yayımlandığını belirten Uğurluer, şöyle konuştu:

"Arulis'in bu sayısında Osmanlı Sanat Eserleri Danışmanı İsa Akbaş'ın 'Osmanlı Döneminde Ayıntab'da İmal Edilen Deri Seyahat Valizleri' başlıklı makalesi bulunuyor. Bu makale, Osmanlı dönemi Gaziantep'inin önemli el sanatlarından biri olan ancak zaman içinde varlığı bile unutulan deri sandık imalatını belgeleyerek tekrar gün ışığına çıkarıyor."

Uğurluer, "Sürre Alayı Sandığı" adıyla bilinen bu eserlerin aslında sadece Sürre Alayı için imal edilmediğini, muhtemelen sipariş üzerine imal edilen deri sandıkların daha çok kervanlarla yapılan seyahatlerde, düğün alaylarında ve evlerde kullanıldığını ifade etti.

Osmanlı döneminde Gaziantep'te imal edilen bu eserlerin mükemmel işçilikleri ve kalitesiyle dikkati çektiğini kaydeden Uğurluer, şunları söyledi:

"İsa Akbaş'ın bu makalesiyle Ayıntab'da yürütülen ve bugüne kadar saklı kalmış yeni bir el sanatının varlığını öğrendiğimiz gibi bu el sanatını icra eden üç ustanın ismini de öğrendik. Bilinen örneklere göre bu önemli eserler Kanberoğlu, Halid Erzurumi ve Ruşen Babazade Mahmud Ayntabi tarafından imal edilmiş. Zaman içinde ortaya çıkacak yeni örneklerle bu isimlere yeni ustaların eklenmesi de muhtemel görünüyor."

Uğurluer, deri sandıkların işçilikleri ve kaliteleri kadar üzerlerine işlenmiş kitabeleriyle de dikkati çektiğini, sandıkların bir bölümünün üzerine çeşitli motifler işlendiğini, yapıldıkları yılın yanı sıra numaralarının yazıldığını belirtti.

Özellikle Kanberoğlu adlı usta tarafından imal edilen sandıkların üzerine, "Böyle üstad yegane-i Ayıntab/Kanberoğlu dimekle şöhretyab" (Böyle usta Ayıntab'da tek/Kanberoğlu demekle şöhret buldu) yazısının işlendiğini söyleyen Uğurluer, benzerine pek rastlanmayan bu sıra dışı el sanatının Osmanlı dönemi Gaziantep el sanatları hakkında bilgi veren tanıtım broşürleri, filmler ve kitapçıklarda bir an önce yerini alması gerektiğini ifade etti.

Uğurluer, Gaziantep Müze Dostları Derneği olarak Gaziantep tarihine ve el sanatlarına katkıda bulunan konunun ilk defa ortaya çıkarılmasına aracı olmaktan büyük mutluluk duyduklarını kaydetti.

Muhabir: Adem Yılmaz / Sevil Çelik