Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde, Amara Kültür Merkezi önünde patlama meydana geldi. Suruç'taki patlamada ölü sayısı 32'e yükseldi. 104 kişi de yaralandı. Patlamanın canlı bomba saldırısı nedeniyle gerçekleştiği kesinlik kazandı. Öte yandan bölgedeki resmi kaynaklar, saldırının bahçede gençlerin arasına giren IŞİD sempatizanı 18 yaşında bir kadın tarafından gerçekleştiği yolunda bilgiler olduğunu öne sürüyor. 3 bakanın da Suruç'taki olay yerine gittiği açıklandı.
Suruç'taki saldırıdan sonra olay yerine giden Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Ölenlerin sayısı 32'ye yükseldi. Canlı bomba ve anti terör uzmanları çalışmalarını yapıyor." diye konuştu. Kurtulmuş ölü sayısını açıkladı
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Suruç'taki bombalı saldırıyı gerçekleştirenleri lanetledi.
Şanlıurfa Valiliği'nde Suruç'taki bombalı saldırı ile ilgili toplantıya; Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk, Jandarma Genel Komutanı Abdullah Atay ve kuvvet komutanları katıldı. Toplantı sonrasında Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş Şanlıurfa Valiliği'nde Suruç'da yaşanan bombalı saldırıyla ilgili basın açıklamasında bulundu.
Bombalı saldırının insanlığa karşı yapıldığı ifade eden Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Nereden gelirse gelsin kim yaparsa yapsın terörün muhatabı insanlıktır. Bugün Suruç'ta ölenler sadece isimleri Ahmet, Mehmet olan sadece bizim insanımız değil aynı zamanda bugün teröristler sonuçta insanlığı öldürmüşlerdir.”
"Bugünkü hain saldırı bir kısım insanların ölümüne neden olurken bir kısmının da belki bir ömür sıkıntı çekmesine neden olacaktır" diyen Kurtulmuş, "Bu olayı yapanları lanetliyoruz elleri kırılsın. Bu saldırı bütün insanlara karşı yapılmış bir suçtur. Şunu da herkesin bilmesi lazım tam da 78 milyon olarak bir araya gelip bütün farklılıklarımızı unutarak bu terör belasına karşı dimdik ayakta durma vaktidir. Bugün bu anlamda dayanışma günü, birlik günü, farklılıklarımızı öteleme günüdür. Herkesin hangi siyasi kanatta olursak olalım, hangi hayat felsefesini benimsiyor olursak olalım, hangi inanç içerisinde olursak olalım herkesin insanlık inancı altında, insanlık ortak şemsiyesi altında birleşmesi, bütünleşmesi gerekmektedir.
Olayın ilk anından itibaren üzerimize düşen bütün sorumlulukları bütün kamu kurum ve kuruluşları, bütün ilgili görevli arkadaşlar çok titiz bir şekilde çalışmalarını yerine getirdi. Bu çerçevede olay yerinden 104 vatandaşımız hastanelere ulaştırıldı. Bunlardan maalesef 30'u ölmüştü akşam saatlerinde bir yurttaşımız daha öldü. Toplam ölü sayısı 32 oldu. Bir kısım hastaların tedavileri sürerken bir kısmı da taburcu edildi. Ayrıca olay yerine Türkiye'nin en iyi 25 bomba uzmanı olay yerine sevk edildi. Bir canlı bomba olma ihtimali bütün detayları ile ortaya konulmaya çalışılıyor. En ufak bulgular değerlendiriliyor. Tabii ki ilk bulgular bunlar kesinleşmeden şudur budur dememiz mümkün değildir. Denilebilir ki canlı bomba uzmanları gerekli çalışmaları yürütüyor. Bu ölen vatandaşlarımızın cesetleri her birisi şu an birisi Urfa'da akşam saatleri itibariyle Adli Tıp Morgu'na kaldırılmış oldu. O alanda da çalışmalar titizlikle yürütülecek. Kimlikleri tespit edilenler var, kimlikleri tespit edilemeyenler var. Kimlikler tespit edildikçe cenazeler ailelerine teslim edilecek. Türkiye'nin dört bir yanından olan cenazeler ailelerine telim edilip defnedilecek" dedi.
Suruç'taki katliamda hayatını kaybedenlerden bir kısmının kimliği belirlendi
Şanlıurfa'nın Suruç ilçesindeki bombalı saldırıda hayatını kaybedenlerden bir kısmının kimliği belli oldu. 32 kişinin öldüğü bombalı saldırıda 11 kişinin kimliği tespit edildi. 5 erkek ve 1 kadının üzerinde kimlik olmadığı ifade edilirken, isimleri netleşenler şöyle açıklandı:
"Koray Çapoğlu, Hatice Ezgi Saadet, Cebrail Günebakan, Uğur Özkan, Nurten Kılıç, Veysel Özdemir, Nazegül Boyraz, Kasım Dedizem, Ferdane Kılıç, Alper Sapan, Okan Pirinç."
CANLI BOMBA KESİNLEŞTİ
Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük, Suruç'taki patlamanın canlı bomba olduğunu kesinleştirdiklerini söyledi.
Vali Küçük, ölü sayısının 28'e yükseldiğini belirterek, şöyle dedi:
"Derin üzüntü içerisindeyim. Bu terörü lanetle kınıyorum. Vefat eden kardeşlerime Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Canlı bomba olduğunu kesinleştirdik. Şu anda 28 ölü var, 100'e yakın da yaralılar var. Bütün yaralılar sağlık kuruluşları ile hastanelere nakledildi onu ifade edebilirim. Canlı bomba ama 18 yaşında mıdır? Yaşı nedir, ne değildir onu henüz ekiplerimiz, güvenlik güçlerimiz tespit için uğraşıyor. Olay çok taze. Kimdir, kimliği hedir, onun hakkında henüz bir bilgimiz yok. Olay yeri inceleme ekibi ve pek çok güvenlik kuvveti, o araştırmayı yapıyor ve netice alacaklar. Netice alınca da kamuoyuyla paylaşacağız."
Patlamayla ilgili henüz gözaltı olmadığının bilgisini de paylaşan Vali Küçük, şunları söyledi:
"Suruç'a giriş ve çıkışlar vatandaşlarımızın güvenliği için, infiale karşılık kontrol altında. Her türlü provokasyona karşı da vatandaşlarımız uyanık olmalı. Orada güvenlik kuvveti olarak sayıca yeterliyiz. Her türlü tedbiri aldık. Henüz gözaltı yok. Yani olayla ilgili ekiplerimizin incelemesi yeni başladı, gelişmelerden bilgi vereceğiz. Şunu ifade edeyim, devletimiz bütün unsurlarıyla, kuvvetleriyle bölgededir. Yani bütün güvenlik kuvvetleri, jandarmamız arazide, polisimiz hepsi tedbir almıştır.Daha sonra da tabi hükümetimizin sayın bakanları teşrif edecektir. Şu anda bir infial yok. Suruç'ta hepimiz çok üzgünüz."
CENAZALER GAZİANTEP'E GETİRİLDİ
Şanılurfa'nın Suruç İlçesi’ndeki patlamada yaşamanı yitiren terör mağdurlarının cenazeleri, otopsi yapılmak üzere Gaziantep Adli Tıp Kurumu’na getirildi.
Olay yerinde ilk incelemeleri yapılan cenazeler, akşam saatlerinde otopsi için Gaziantep Adli Tıp Kurumu’na getirildi. Yaklaşık 500 polisin yoğun güvenlik önlemi arasında ölenlerin cenazeleri otopsi merkezine alınırken, HDP de Adli Tıp Kurumu önünde kriz masası oluşturdu. Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya ve İl Emniyet Müdürü Erhan Gülveren ise otopsi merkezine gelerek alınan güvenlik önlemlerini inceledi.
Otopsi merkezinde açıklama yapan HDP Gaziantep Milletvekili Celal Doğan, Gaziantep ve Şanlıurfa’da tehlikenin aylar önce belirtisinin olduğunu savunarak, "Bu işin burada biteceğini zannetmiyorum. Günlerdir terörle yatağa girmenin faydası olmadığını söylüyoruz. Suriye’deki rejimi devirmek anlayışının geldiği nokta dönmüş bumerang gibi bizi vurmuştur. Şu anda devlet acaba Türklerle IŞİD’i karşı karşıya getirip birbirlerine boğdururum anlayışı ters tepmiştir, şu anda boğdurdukları Türkiye Cumhuriyeti’nin 25 yaşındaki genç evlatları olmuştur" dedi.
Patlamada yaşamlarını yitirenlerin cenazeleri otopsi işlemlerinin tamamlanmasının ardından ailelerine teslim edilecek.
Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi’ndeki Amara Kültür Merkezi önündeki çay bahçesinde bugün saat 11.50 sıralarında saatlerinde, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu mensuplarının ’Kobani’nin yeniden inşası’ konusunda basın açıklaması yaptığı sırada, büyük bir patlama meydana geldi. Bir canlı bombanın yol açtığı sanılan patlamada ilk belirlemelere göre 10’u aşkın insan hayatını kaybetti. Bu sayı saha sonra 20'ye 25'e 28'e ve son olarak 30'a yükseldi. Çok sayıda kişi de yaralandı. Patlamanın şiddetiyle çevredeki binaların canları da kırıldı. Bölgeye ambulanslar sevkedilerek yaralılara müdahale ediliyor.
KOBANİ'YE GEÇMEK İSTİYORLARDI
Suruç'taki patlama, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu'na bağlı gençlerin, Kobani'ye geçmek üzere toplandıkları merkezde gerçekleşti. Bölgedeki kaynaklar, patlamanın Amara Kültür Merkezi'nde, gençlerin Kobani'ye geçiş amaçlarını anlatmak üzere basın açıklaması yaptıkları sırada gerçekleştiğini kaydediyorlar.
Gençlerin, başta İstanbul olmak üzere, Kobani'ye geçmek üzere Türkiye'nin çeşitli yerlerinden geldikleri, Kobani'ye yardım, oyuncak gibi malzemeler götürülmesinin amaçlandığı belirtiliyor.
GÖRGÜ TANIĞI DEHŞETİ ANLATTI
Suruç'taki patlama dehşetini bölgede bulunan görgü tanıkları anlattı. Görgü tanıklarından Garip Çelik şunları söyledi:
"Basın açıklaması için gitmiştim. Gençler basın açıklaması yapacaktı. Hangi koşullar kobaniye geçeceklerini anlatıyorlardı. tam foto çekmeye çalışırken çok şiddetli bir patlama oldu. Cesetler her yere yayıldı. Cesetlerin altında kaldık o derece şiddetliydi. Tam basın açıklaması yapılırken oldu. Patlama diyoruz ama patlamanın şekli belli değil, canlı bomba olabilir. Bu daha önce tasarlanmış. İntihar saldırısı olabilir, çözemedik.
Gerçekten şok büyük bir kargaşa yaşandı. Kamera elimdeydi, insanlar şoka girdiler, sonra yaralılar taşınmaya başlandı. Ambulanslar çok geç geldi. Araçlar yaralıları almak istemedi, kargaşa çıktı. Polisler havaya ateş etti. İnsanlar ağlayarak geliyor. Sabah yolda kontrol yoktu ama sonra gelenler kontrol edildi alana gelirlerken. Planlanmış olabilir. Biz İstanbul’dan geldik. Dün yola çıkıp geldik.Amara Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yapılıyordu. Patlama olurken kameram açıktı çekim yapıyordu, alttan üste doğru patlama oldu. Mantık olarak poşet içinde veya yerde olması mantıklı gelmiyor, canlı bomba ihtimali var. Kitlenin tam ortasında oldu. İstanbul’dan birlikte geldiğim arkadaşlarım hayatını kaybetti."
SİYASİLERDEN İLK AÇIKLAMALAR
ERDOĞAN: LANETLİYORUM, KINIYORUM
Kıbrıs'ta konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şunları söyledi: "Bu vahşeti işleyenleri şahsım olarak lanetliyorum, kınıyorum. Uçağa bindiğim anda haberi aldık. bakan arkadaşlar Şanlıurfa'ya hareket etti. Biz de olayı takibe devam edeceğiz. Terör nereden gelirse gelsin lanetlenmelidir. Terörün dini, ırkı, milliyeti yoktur. Terör insanlığın huzuruna kasteden bir olaylar silsilesidir. Buna karşı da mücadeleyi Dünya'nın her yerinde vermeye mecburuz. 28 vatandaşımızın ailelerine başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyorum"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suruç'taki saldırı hakkında "Suruç'taki hain saldırı yüreklerimizi yaktı. Gencecik evlatlarımızı kaybetmenin acısı tarifsiz. Terörü ve onu besleyenleri lanetliyorum" dedi.
Suruç'taki patlamanın ardından CHP bölgeye heyet gönderme kararı aldı. CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, bölgeye CHP'nin acilen bir heyet gönderdiğini açıkladı. Tekin, yaptığı açıklamada, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu başkanlığında, yaklaşık 10 CHP'li vekilin yer aldığı bir heyetin incelemelerde bulunmak üzere Suruç'a hareket ettiklerini de söyledi.
Tekin, CHP olarak bugün kadar sınır bölgelerinin "Kontrolsüz bırakıldığı" konusunda defalarca uyarılarda bulunduklarını da hatırlatarak, "Bölgeyi böyle kontrolsüz bıraktığınızda, bu tip olaylar meydana gelebiliyor. Suruç'ta yaşanan bir katliamdır. CHP olarak, olayı çok yakından takip ediyoruz. Ölü sayısı konusunda farklı bilgiler geliyor. İnşallah can kaybı çok olmaz. CHP olarak bölgeye bir heyet gönderdik, şu anda yolda" dedi.
HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, Suruç'taki patlamayla ilgili yazılı açıklama yaptı.
''Suruç Katliamını lanetliyoruz'' başlığıyla yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
''Bugün Suruç'ta meydana gelen insanlık dışı, alçakça saldırıyı lanetliyor, saldırıda yaşamını yitiren bütün arkadaşlarımıza Allah'tan rahmet, halkımız ve yakınlarına başsağlığı ve sabır dileklerimizi iletiyoruz. Yaralanan arkadaşlarımıza da acil şifalar diliyoruz.
Bugün Suruç’ta bir kez daha, insanlık onurunu yitirmiş barbarlık ve tecavüz ordusunun neler yapabileceğine tanıklık ettik. Özellikle de Rojava Devrimi'nin hemen yıl dönümü sonrasında ve Kobanê ile dayanışmak için yola çıkmış Türkiyeli devrimcilerin hedef alınması, Kobanê etrafındaki enternasyonal dayanışmanın kırılması çabasıdır. Bu, halklarımıza, Kobanê etrafındaki devrimci dayanışma ruhuyla kenetlenen yiğit insanlara “Bu dayanışmadan vazgeçin”mesajıdır.
IŞİD ve benzeri tecavüz ordularının destek aldığı bütün ülkeler ve rejimleri bu barbarlığın ortağıdırlar. IŞİD'e karşı sus pus olanlar, sesini bile yükseltmeye cesaret edemeyenler, HDP'ye bile her gün tehdit savurup IŞİD'in başını okşayan Ankara'daki yöneticiler bu barbarlığın suç ortağıdırlar.
Bizler HDP olarak, bütün Türkiye toplumunun şunu net olarak bilmesini istiyoruz: Bizler, demokrasi, adalet ve barış ilkelerimizi hayata geçirme konusunda kararlıyız. Bu ilkeleri her koşul altında savunmaya devam edeceğiz. Bu ilkeleri hayata geçirmek için IŞİD ve benzeri zihniyetlere karşı daha fazla yan yana durmak, daha fazla dayanışma içinde olma zamanıdır. Bu tecavüz ordusunu kaypak Hükümet politikaları değil, halkların dayanışması durduracaktır. Biz herkesi, Edirne’den Hakkari’ye kadar bütün yurttaşlarımız ve kardeşlerimizi IŞİD ve türevlerine karşı, Türkiye'de IŞİD zihniyetini savunan ve temsil edenlere karşı, IŞİD'e sessiz kalarak ya da doğrudan destek sunarak büyütenlere karşı barış bloğunda bir araya gelmeye çağırıyoruz.
Geçiçi hükümet, yurttaşlarımızın can ve mal güvenliği tedbirlerini almak için, her türlü sorumluluğunu yerine getirmekle mükelleftir. PYD'ye karşı, orduyu ve on binlerce askeri sınıra yığarak sözde güvenlik tedbiri alan hükümet, Suruç'ta elini kolunu sallayarak bomba patlatanların siyasi olarak hesabını vermek zorundadır. Her türlü istihbarat ve güvenlik açığından şu andaki hükümet sorumludur.
Ancak, halkımız, siyasi kurumlarımız, sivil toplum örgütleri, belediyeler, meslek örgütleri gibi bütün toplumsal yapılar kendi güvenlik tedbirlerini de geliştirmelidir. Parti binalarımıza giriş çıkışlar, toplu eylem ve etkinliklerin yapıldığı yerler mutlaka özel olarak güvenliği sağlanan yerler haline getirilmelidir. IŞİD tecavüzcülerinin kurumlarımıza, halkımıza bu kadar rahatça ve pervasızca saldırmasının önüne geçecek tedbirler geliştirilmelidir.
Yarın yapılacak MYK toplantımızda bu konu özel olarak ele alınacaktır. Ayrıca önümüzdeki dönem siyasi sürece dair kapsamlı değerlendirme ve planlamalar yapılacaktır. Suruç katliamı karşısında Türkiye'de demokrasi, adalet ve barış ilkeleri etrafında dayanışma ruhuyla bir arada durmak isteyen ve bu tür saldırılara karşı birlikte neler yapabileceğimizi tartışmak isteyen bütün siyasi parti hareket ve gruplarla ortaklaşmaya hazır olduğumuz ifade etmek istiyoruz.
Bir kez daha, yaşamını yitiren bütün yoldaşlarımıza, kardeşlerimize Allah'tan rahmet, halklarımıza ve ailelerine başsağlığı diliyoruz.''
HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, Şanlıurfa Suruç'ta patlamaya ilişkin yaptığı açıklamada, canlı bomba ihtimali üstünde durduklarını söyledi.
Buldan, Reuters'a yaptığı açıklamada, patlamanın Amara Kültür Merkezi önünde olduğunu söyleyerek, patlama olduğu sırada Suriye'de Kobani'ye geçecek olan gençlerin basın açıklamasının olduğunu kaydetti ve, "Canlı bomba ihtimali üzerinde duruyoruz" dedi.
'NET BİR BİLGİ YOK'
Çoğunlukla İstanbul'dan gelen Türk ve Kürt gençlerin Kobani'ye geçmek için en son kendisinden yardım istediğini belirten Buldan, bu gençlerin Kobani'de 3-4 günlük etkinlik çerçevesinde kütüphane, park ve orman yapmayı planladıklarını kaydetti. Buldan, ölü ve yaralı sayısı hakkında şu an ellerinde net bir bilgi olmadığını da belirtti. Suruç Suriye'nin Türkiye sınırındaki Kobani kentine yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta bulunuyor.
'GRUPTA CANLI KALMADIĞI SÖYLENİYOR'
Habertürk canlı yayınına katılan HDP Milletvekili Leyla Güven, Suruç'taki patlama hakkında "Ben yoldayım 15 dakika sonra orada olacağım. Katliam büyük. Canlı bomba olma ihtimali çok yüksek. Yaralılar bile parçalanmış. Bu katliamı planlayanlar tarihte lanetlenecekler. Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak da güvenlik sağlanamamışsa bunun sorumluluğu gerçekten ağırdır, hesabı verilecektir. Çok büyük bir katliam yaşandı. Ölü sayısı için kuşkulu bilgiler veriliyor, grupta canlı kalmadığı söyleniyor" açıklamasında bulundu.
IŞİD İDDİASI
HDP Parti Meclisi Üyesi Orhan Çelebi, telefonla bağlandığı NTV canlı yayınında Suruç'taki patlamaya ilişkin açıklamalarda bulundu. Saldırıyı kınadıklarını dile getiren Çelebi, IŞİD ve canlı bomba ihtimaline işaret etti. "Devletin ve IŞİD'in işbirliğiyle planlanan saldırıyı lanetliyoruz" diyen Çelebi şunları söyledi:
Dün Rojava devriminin 3. yıldönümüydü. Devrimi kutlamak için Figen Yüksekdağ'ın katıldığı etkinlikler yapıldı. Kobani'nin yeniden inşasına yardım etmek için bölgeye geçeceklerdi. Basın açıklaması yapıldığı sırada bir patlama medaya geldi. Canlı bombanın neden olduğu bilgisi var. Patlama yerine halkın gelmesi engellendi. Alana gelmek isteyen kitleye gazla müdahale edildi. Hastaneye yoğun bir yaralı aktarımı söz konusu."
AK PARTİLİ MUHSİN KIZILKAYA: SURİYE'YE BENZEYEBİLİRİZ
Ak Parti Mersin Milletvekili Muhsin Kızılaya ise şunları söyledi:
"Bugün teröre şiddete bombaya silaha karşı omuz omuza durmanın günüdür. Kendi siyasi kimliklerimizi bir tarafa bırakarak, allah korusun can kaybı hakkında net bilgiler yok ama 10 kişinin öldüğü bilgisi var. Bu sayı artarsa bu ülke bunu ne kadar kaldırabilir? Bir ateş çemberi içinde yaşadığımızı biliyoruz. Biz de diyoruz ki baştan beri biz ülkemizi ateş çemberinin dışında tutuyoruz, bu ateşin kıvılcımların buraya gelmemesi için bir şeyler yapma, iç barışı muhafaza etmek, silaha dayalı ortaya çıkacak bir fikre kapılmamak, çok kısa süre içerisinde biz de suriye'ye yada başka ülkelere benzeyebiliriz.
Ortadoğu'nun demokratik tek ülkesiyiz. Bu istikrarı bu barışı hakikaten de nasıl desem kıskanan bir sürü güç var, yapılanma var. Yanı başımızda allah adına bomba patlatan cani örgüt var, öte yandan silahtan tekrar bahsedenler var. Bugün PKK yetkilisi silahlanın çağrılarını yapanlar var. Bütün bunlara karşı, siyasi düşüncelerimizi, dini inanışlarımızı bir kenara bırakmalıyız. Bu bir katliamdır. Bu katliamın benim siyasi görüşümden başkasına yapılmış olması bunun katliam olduğnu değiştirmez. Hepimiz el ele verip şiddetli bir karşı duruş sergilemeliyiz.
'BÜYÜK İHTİMALLE DAEŞ'
DAEŞ sadece Türkiye'nin bir sorunu değil. Baştan itibaren DAEŞ'in terör örgütü olduğu teşhisini koyan ilk ülke Türkiye'dir. Bu sadece bizim sorunumuz değil. Allah korusun büyük ihtimalle DAEŞ parmağı olduğu kesin gibi bir hadiseyle karşı karşıyayız. Bu çıkarsa ortaya bu suruç'la bitmeyeceğini bilmemiz gerekiyor. Dünya hassasiyet göstermediği sürece, çok enteresan fırsatlar yakalayıp bunu da kullanırlar. Bizim yapmamız gereken şey, dışardan çok içerde destektir. Memleketin istikrarı barışı bozulduğu zaman hep birlikte altında kalacağız. Barış bozulursa, istikrar bozulursa, huzursuzluk parti ayrımı yapmaz. Aynı şekilde etkiler. Bizim çocuklarımızın, torunlarımızın geleceği tehlikeye girer."
KOBANİ'DE PATLAMA
Öte yandan Suruç İlçe Başkan Yardımcısı İsmail Kaplan, Kobani'de de bir intihar saldırısı yaşandığını iddia etti. Ankara'da konuşan güvenlik kaynakları da sınırın öteki tarafında bir patlamanın olduğunu doğruladı.
Suruç İlçe Başkan Yardımcısı İsmail Kaplan, şunları söyledi:
"Bu sabaha karşı 400'e yakın kişi Kobani'ye geçmek için geldiler. 19 cenaze elimizde şu an. 50'ye yakın yaralı hastanede. Cenazeler tanınmayacak halde. Bu eylemi tüm Türkiye duysun. IŞİD gerçekleşti diye düşünüyoruz. İntihar eylemidir. Bu tür şeylerin olabileceğini duyumunu almıştık, tehditler savuruluyordu. Kobani'de şehir merkezinde intihar eylemi gerçekleştirildi. Suruç'ta kimsenin can güvenliği yok."
SURUÇ NEREDE?
Suruç'ta gelen patlamanın ardından vatandaşlar Suruç'un nerede olduğunu merak ettiler. Suruç, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde (Orta Fırat Bölümü), Şanlıurfa İl’inin 46'km güney batısında yer alıyor. Suriye ile sınır teşkil eden demiryolu üzerindeki Mürşitpınar Köyü’ne 10'km. uzaklıkta ve Gaziantep-Şanlıurfa kara yoluna 6 km uzaklıktadır. Öte yandan Suruç, PYD (Demokratik Birlik Partisi-Suriye) ile IŞİD arasında yaşanan çatışmalarla gündeme gelen Suriye'nin Kobani bölgesinin tam karşısında bulunuyor. IŞİD'in yoğun saldırılarına karşın kentte kontrolü PYD elinde tutuyor.