Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA'da yer alan habere göre, Suudi Arabistan Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma neticesinde, Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul Başkonsolosluğu'na geldiği sırada burada bulunan "başka Suudi vatandaşlarla tartışmaya başladığı, tartışmanın arbedeye dönüştüğü ve bunun sonucunda Kaşıkçı'nın hayatını kaybettiği" belirtildi.
Suudi Arabistan Başsavcılığının dosya hakkındaki soruşturmasının sürdüğü ve olayla ilişkili 18 Suudi Arabistan vatandaşının gözaltına aldığı aktarıldı.
Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın ölümünde parmağı olan herkesten hesap sorulacağını ve adalete teslim edileceğini duyuran savcılığın, "ulaştığı tüm gerçekleri paylaşacağı ve sorumluları adalet karşısına çıkarma" hazırlığında olduğu ifade edildi.
Öte yandan Suudi Arabistan, Türkiye'nin, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetiminde Kaşıkçı olayı soruşturma sürecinde ortaya koyduğu üstün dayanışmayı değerli bulduklarını" açıkladı.
Riyad, Türk yetkililerin, şaibeli isimlerle ilgili paylaştığı bilgilerin Kaşıkçı meselesinin aydınlatılmasına yardımcı olduğunu duyurdu.
Ayrıca, bu gece yayımlanan kraliyet kararnamesiyle, Suudi Arabistan Genel İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed Asiri görevden alındı. Bunun yanı sıra Suudi Arabistan üst düzey 3 istihbarat görevlisinin görevden alındığı bilgisini paylaştı.
Suudi Arabistan Genel İstihbarat Başkanlığının yeniden yapılandırılması için Veliaht Prens Muhammed bin Selman başkanlığında bakanlık komitesi kurulması kararlaştırıldı.
Moldova ziyareti dönüşü gazetecilerin sorularına yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Üzerimize düşeni yapıyoruz. Bu işi ortada bırakmamız mümkün değil." dedi. Erdoğan, Suudi Başkonsolos'un Türk yetkililerden önce yabancı basına konsolosluğun kapısını açmasını çok sert sözlerle eleştirdi.
Olayla ilgili başsavcılık, emniyet ve istihbaratın çalışmalara devam ettiğini ancak raporları henüz görmediğini belirten Erdoğan, "Biz, olayın aydınlatılması için üzerimize düşeni yapıyoruz. Yani dört bir koldan işi takip ediyoruz. Bu işi ortada bırakmamız mümkün değil." dedi.
Olayın "Çıktı gitti" diyerek kapatılamayacağını da vurgulayan Erdoğan'ın hedefinde Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosu da vardı. Konsolosun Türk yetkililerden önce konsolosluk binasını yabancı gazetecilere açmasını "lakayt" bir davranış olarak nitelendiren Erdoğan, konsolosun tavrından duydukları rahatsızlığı Suudi Arabistan Kralı Selman'a telefonda ilettiğini, kralın da kendisine hak verdiğini söyledi.
Suudi reformistler için önemli bir platform olan Al Watan gazetesine katkı veren ve Batı medyasında Ortadoğu ile ilgili haberleriyle tanınan Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim'de resmi işlemler için Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra ortadan kaybolmuştu.
Emniyet kaynaklarınca yapılan değerlendirmede, Kaşıkçı'nın gittiği Suudi Arabistan Başkonsolosluğundan bir daha çıkmadığı teyit edilirken, başkonsolosluk binasında aynı saatlerde, 2 uçakla İstanbul'a gelen ve aralarında yetkililerin de yer aldığı 15 Suudi vatandaşının bulunduğu, bu kişilerin daha sonra geldikleri ülkelere döndükleri belirlenmişti.