Suudi arabistan'da idam edilen işçinin ailesi cenazeyi istiyor

Ramazan ÇELİK/HATAY, Hatay'ın merkez Defne İlçesi'nin Harbiye Mahallesi'nde oturan Ali Ahmet Ağırdaş, 2006'da gittiği Suudi Arabistan'ın Riyad kentinde bir lokantada garson olarak çalışırken, uyuşturucu deposuna yapılan baskında yakalanıp tutuklandı. Riyad mahkemelerince yargılanarak 2008'in Mayıs ayında idam cezasına çarptırılan Ağırdaş, Suudi Arabistan Haber Ajansı'nın haberine göre geçen 20 Kasım'da şeriat kanunları gereği başı kesilerek idam edildi.
DİRİSİ GETİRELEMEDİ, ÖLÜSÜ GETİRİLSİN
Ali Ahmet Ağırdaş'ın ablası Ceylan Ağırdaş, kardeşine sahip çıkılmadığını ve hakkı savunulmadığı için idam edildiğini öne sürdü. Kardeşinin haksız yere tutuklandığını, serbest bırakılması için de çalmadık kapı bırakmadıklarını belirten Ağırdaş şunları söyledi:
"Bize hep 'Bekleyin' denildi. Bekledik bakın ne oldu. Bizi kimse ciddiye almadı. Gitmediğimiz yer kalmadı. Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Adalet Bakanlığı yani aklınıza gelebilecek her yere gittik, herkesin kapısını çaldık ama kimse yüzümüze bakmadı. 'Biz ilgileniyoruz' dediler ama sonuca bakın. Orası krallıkmış, krallığın kendine ait kuralları var diyorlar. Dirisi getirilemedi anladık, ölüsünü getirsinler. Herkes biliyor bizim neler çektiğimizi ama 'Bir şey olmaz bekleyin, inşallah halledeceğiz, bir şey yapmazlar, Türklere yapmazlar etmezler' dediler ama yaptılar işte. İdamdan bir gün önce çarşamba günü görüştüm. Perşembe günü de hepimizi aramış ben görüşemedim. Annemle, ağabeyimle falan görüşmüş. İdam edilmeden bir gün önce görüştüğümde idamdan bahsetmedi. Hiçbir şeyden haberi yoktu. Çocuğu böyle öldürdüler. Bu kadar kayıtsızlık olabilir mi? İnsan ailesini aramaz mı bu kadar mı kayıtsız olur? Cezaevinde hesap yapıyorlardı. 'Çoğu gitti azı kaldı, bitti' dedik. Bana 'İdam cezası düşürüldü, inşallah iadesini talep edeceğiz' dediler. Her zaman 'Sabredin, susmamız daha iyi' dendi. Biz de sustuk. Bakın ne oldu. Şimdi tek istediğimiz şey kardeşimin cenazesinin getirilmesi."
AĞABEYİNDEN DÖNÜŞ BİLETİ İSTEDİ
Libya'da çalışırken idam haberini alan baba Ahmet Ağırdaş, ise oğlu ile en son idam edildiği gün konuştuğunu belirterek, "Beni aradı herkese selam söyledi. 9 yıldır oğlumu görmedim. İdam cezası düşmüştü, az bir cezası kalmıştı. 3 ayı vardı gelmesine. Ağabeyini aradı ondan kendisine bilet hazırlamasını istedi. Dönüş biletini biz alacaktık ama idam edilmiş. Bari cenazesini göndersinler. Bu nasıl oldu aniden hiç anlamadık" diye konuştu.
Türkçe bilmeyen annesi Hindiye Ağırdaş ise oğlunun fotoğrafına bakarak ağıt yakıyor. Acılı anne, Arapça "Oğlumun dirisini getiremediniz bari ölüsünü getirin. Bir mezarı olsun" diye gözyaşı döktü.