Her yıl tavşan avı sezonunda avladıkları tavşanları tirit yaparak uzun yıllardır gelenek halinde devam ettiğini söyleyen eski avcılardan Hasan Girgin, ”Tavşan avı sezonunu içerisinde vurduğumuz tavşanları haftada bir veya ayda bir toplanarak gençler ile birlikte yufka tiridi yaparak tüketiyoruz. Tavşanın haşlanmış etini küçük parçalara ayırarak yufkanın üzerine dizip, üzerine tavşan etinin suyunu, tereyağı ve sarımsak dökerek hazırlıyoruz. Böylece mükemmel bir lezzet ortaya çıkıyor” dedi.
Girgin şöyle devam etti: “Büyüklerimiz tavşanın vasiyetinin 'Kafam kadar tereyağı ve iki kafa sarımsak ile etime doyum olmaz' dediğini duyardık. Ayrıca tarhana çorbasını da tavşan suyu ile yapıyoruz. Atalarımız tavşan suyunda kimya var derlerdi. Bu geleneğimizi de sürdürüyoruz. Gelecek nesillerimize bu geleneğimizi öğretmek adına gençler ile birlikte hazırlamış olduğumuz tavşan tiridini beraber tüketiyoruz.”
“Düzenlediğimiz "tavşan tiridi" bir kültürdür. Amacımız burada amaç birlikte olup muhabbet etmektir. Yemekten sonra av muhabbeti yaparız. Avcılarımız arasında birlik ve beraberliği pekiştiren bu tür etkinlikleri sürdürmeyi düşünüyoruz. Daha sonra ise yöremize ait yöresel oyunlarımızı oynarız.”
Alternatif tıp uzmanlarının tavşan etinin şifalı olduğu yönünde tespitleri bulunduğunu belirten Girgin, tavşan etinin kanser hastalığına iyi geldiğinin bilindiğini söyledi.