Ancak burada Fener'in artı bir de İsmail Kartal problemi vardır. Diyeceksiniz ki takım yedi puan almış şu an zirvedeki takımlar arasında, neden böyle düşünüyorsun. Şöyle ki, geçen hafta Diego ve Sow, bu hafta da Emenike ve Emre arasında geçen tartışmalar, takım içerisindeki problemi ortaya koyuyor. Sezon başında İsmail Kartal ve Fenerbahçe adlı bir yazı yazmıştım, orada özellikle Aziz Yıldırımın teknik direktöre tam destek olması gerektiğini ve futbolculara onun patron olduğunu kabul ettirmesi gerektiğini belirtmiştim. Futbolcuların da bunu benimsemesi durumunda Fenerbahçe’nin şampiyonluğun en büyük adayı olacağını belirtmiştim. Ama görülüyor ki İsmail hocanın şu an takımın üzerinde hükmü yok, bu da Fenerbahçe’nin ilerleyen haftalarda daha büyük problem yaşacağını göstermekte. İsmail hoca’nın fazla kredisi yoktur, şu an pamuk ipliğindedir, alınacak 1-2 yenilgide hemen bileti kesilebilir. Bu da bütün Türkiye’nin beklediği krizi ortaya çıkarabilir. O yüzden Aziz Yıldırım'ın acilen futbolcuları uyararak gerekli önlemi alması gerekiyor.
Maça gelirsek, yaş ortalaması yüksek olan futbolculardan kurulu olan Fenerbahçe, her geçen yıl tempo yaptığı dakikalar azalacaktır, bu da sonuca gitmesini daha zor hale getirecektir. Önümüzdeki sene Avrupa'da bu takımdan başarı beklemek biraz hayalcilik olur. Bu sene bir tek Diego’yu aldılar ama şu an itibari ile oynadığı futbol takıma hiç yarar sağlamamakta. Tabi adaptasyon süresi olacak ancak bana sorarsanız hiç ışık yok. Hatırlayın Alex döneminde Deivid ile iki verkaç yaparlardı, kapalı defansı açarak sonuca giderlerdi ama bu sene bunları hiç göremiyoruz. Oysaki bu tür oyunlar futbolun en gerçekçi kurallarından biridir. Kuyt bile bu kısır futbol düzenine neredeyse uymak üzere. Yardımlaşma azalmış, tempo yapılamıyor, oysaki Gaziantep bugün hiç katı defans yapmadı ama buna rağmen Fener'in bulmuş olduğu pozisyon sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.
Takımda Mehmet, Caner, Gökhan, Emre ve dikkat Mert iyiydi. Mert’i iyi futbolcular kategorisine koyuyorsak, Fener'in iyi top oymadığını anlayabiliriz. Dolayısıyla bu futbolcuların çabası her zaman yeterli olmayabilir. Başarının sürekli olabilmesi için takım olarak bütün futbolcuların kollektif oyuna katılarak iyi seviyede olması gerekmekte.
Sonuçta kötü gününde alınan bu üç puan altın değerinde. Daha iyi seviyede olan takım sana bu şansı tanımaz. O yüzden başta Aziz Yıldırım, yönetim, teknik ekip, futbolcular ve en önemlisi taraftarların bir bütün olarak aynı hedef üzerine kilitlenmesi, herkesin görevini bilerek hareket etmesi, beklenilen mutlu sona ulaşılmasını sağlayacaktır.