Taksim Gezi Parkı'ndaki Olaylar

Kayseri Barosu Başkanı Fevzi Konaç, Taksim Gezi Parkı ile ilgili olaylara ilişkin "Yakın coğrafyalarda yaşanan baharlara emsal teşkil edilebilecek görüntüler içerisinde olmak, bu ülkeye çok şey kaybettirir" dedi. Baro binasında düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Konaç, Türkiye'nin, Taksim Gezi Parkı olayları nedeniyle üzücü bir süreçten geçtiğini söyledi. Bu süreçte taraf olmadıklarını belirten Konaç, "Bu ülkenin gerçek sahipleri olarak, millet olarak, bu konuyla ilgili ne Başbakan'ın tavrını, ne de polis araçlarını ateşe verenleri ve ideolojik birtakım kaygılarla hareket eden vatandaşlarımızı tasvip ediyoruz çünkü sağduyuya, hoşgörüye, barışa ihtiyaç duyduğumuz dönemden geçiyoruz. Herkes görev alanı gereği, söylediği sözlerin ne anlama gelebileceğini, nerelere çekileceğini iyi düşünmesi lazım. Demokratik tepki elbette gösterilmeli, elbette tavır alınmalı ancak bunun yolu bu sınırlar aşıldığı takdirde yadırganır, yargılanır" diye konuştu. Konaç, "Taraf olmadan, bir meslek örgütüne yakışır bir şekilde tüm toplumu sağduyuya, hoşgörüye ve aklıselime davet etme gibi bir rolümüz var. Yakın coğrafyalarda yaşanan baharlara emsal teşkil edilebilecek görüntüler içerisinde olmak, bu ülkeye çok şey kaybettirir" ifadesini kullandı. TBMM Genel Kurulu'nda 24 Mayıs'ta kabul edilen ve "Alkole İlişkin Düzenleme" olarak basına yansıyan 6487 sayılı yasa ile Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklikle ilgili de eleştirilerde bulunan Konaç, avukatlık mesleğinin önemli ve sıkıntılı bir dönemden geçtiğini belirterek, "Avukatlık mesleği artık yapılamaz bir meslek haline geldi. Mesleğimizin sınırlarını bir türlü çizemiyoruz" diye konuştu. Kanun değişikliğinin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından veto edilmesini umut ettiklerini belirten Konaç, şunları kaydetti: "Biz avukatlar, yaşanan mağduriyetlerin insan haklarına, mülkiyet hakkının kullanılmasına aykırı olduğuna, yasama organının bu mağduriyetin giderilmesi noktasında çalışmalar yapması gerektiğine değiniyor ve umutla bekliyorduk ancak söz konusu düzenleme incelendiğinde üzülerek görüyoruz ki mevcut mağduriyetlerin çözümü için hiçbir çaba sarf edilmediği gibi tam tersine, idareler lehine, vatandaşların aleyhine bir düzenleme ortaya çıkmıştır. Yapılan düzenlemeyle idarelerin hak sahiplerine, alacaklarını takas gibi seçeneklerle ödemek, ödeyecekse de 5 yıllık üst sınır kaldırılarak ödeme süresini belirsiz hale getirmek ve en düşük faizle ödemek kuralı getirilmiştir. Siyasi iktidar, kendince sorun gördüğü hususlardaki çözümü, birçok konuyu içeren torba yasalarda ve üst üste gelen yargı paketlerinde aramaktan acilen vazgeçmelidir. Birçok farklı kanundaki değişiklikleri öngören ve 'torba yasa' olarak adlandırılan yasalarla getirilen düzenlemeler, asıl amacın gözden kaçırılmasını ve tepkilerin önüne geçilmesini amaçlamaktadır. Yapılan tüm değişiklikler, toplumsal barışı, yardımlaşmayı, dayanışmayı yok edecek düzenlemelerdir. Gelinen nokta da göstermektedir ki birbirine güvenmeyen, kardeşine dahi yardım etmeyen bir toplum oluşturulmuştur. Sonuç olarak mevcut mağduriyetlerin daha da artmasına sebebiyet verecek olan bu yasanın, Sayın Cumhurbaşkanımızca veto edilmesinin haksızlığın önüne geçmek adına son umudumuz olduğu tüm kamuoyuna saygılarımızla duyurulur."