Taksim Gezi Parkı'ndaki Olaylar

Taksim Gezi Parkı'ndaki olaylarla ilgili protestoların ardından çeşitli açıklamalar yapıldı. İzmir Valisi Mustafa Toprak, İzmir Emniyet Müdürü Ali Bilkay ile İzmir Valiliğinde düzenlediği basın toplantısında, İzmir'e geçtiğimiz cuma günü geldiğini hatırlatarak, 31 Mayıs - 2 Haziran tarihlerinde kentte istenmeyen olayların yaşandığını kaydetti. Eylemcilerin sosyal medya üzerinden örgütlendiğini belirten Toprak, eylemlerin ilk gününde Gündoğdu ve Cumhuriyet Meydanı'nda 10 bin kişinin, ikinci günde yaklaşık 35 bin kişinin, üçüncü günde ise 5 bin kişinin toplandığını ifade ederek, "Gündoğdu ve Cumhuriyet Meydanı gibi demokratik tepkilere açık alanlarda yapılan eylemlere polisin herhangi bir müdahalesi olmamıştır. Meydandan dağılanların ara sokaklarda başka gruplarla birleşmesinin ardından şiddet görüntüleri ve kamu ile özel kişilere ait mallarda hasar oluşmasıyla, kanunun emrettiği ölçüler içerisinde önleyici karşılık verildi" diye konuştu. Meydanlardaki eylemlerin herhangi bir tahrik unsuru olmadan, karşılıklı anlayış içinde yapıldığını ifade eden Toprak, "Gündoğdu ve Cumhuriyet Meydanı gibi eylemler için yasal olarak belirlenen alanlarda, hiç bir şekilde gaz kullanılmamıştır. Ara sokaklarda çevreye, esnafa, araçlara ve kamu kurumlarına zarar verme başlandığı an, devlet olmanın gereği olarak müdahalede bulunulmuştur" ifadelerini kullandı. İlk gün yapılan eylemlerde 97 kişinin gözaltına alındığını, 10 güvenlik görevlisinin yaralandığını bildiren Toprak, ikinci günde ise 197 kişinin gözaltına alındığını, 24 banka, 17 işyeri, bir resmi kurum, 8 belediye otobüsü ve 4 ambulansa zarar verildiğini ifade ederek, "3 gün sonunda 368 eylemci gözaltına alındı. 1'i ağır 32 polis yaralandı. 31 banka, 42 iş yeri, 12 otomobil, 11 belediye otobüsü, 1 resmi kurum binası zarar gördü. Zarar gören araçlardan 4' ambulans" dedi. - Olaylar İzmir'e yakışmıyor Yaşanan olayların İzmir'e yakışmadığını kaydeden Toprak, İzmir'in geçmişten gelen bir duruşunun bulunduğunu ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "İzmir'in bir duruşu var. Kişilerin tepkilerini demokratik ölçülerde, belirlenen yerlerde dile getirmesine bir engel yok. Benim de engel çıkartmam söz konusu değil. Daha önce toplanma noktası olarak izin verilen ve ilan edilen yerlerde üç gün boyunca toplanıldı ve herhangi bir problem olmadı. Tüm dinamiklerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, İzmir'in tüm dinamiklerini, demokratik tavır ve tepkilerini bundan sonra da göstereceklerdir. Bu demokratik tavır ve tepkinin İzmir'in huzuru, güvenine, İzmir'in duruşuna zarar vermemesi gerekiyor. İzmir'de yaşayan her bir vatandaşımızın canı bizim için azizdir." Ailelere de seslenen Toprak, çocuklarına sahip çıkmalarını istedi. Belli kesimlerin sosyal medya üzerinden çocukların hissiyatları ile oynayarak onları başka alanlara yönlendirebildiğine dikkati çeken Toprak, "O yaşta bu tavır içine çekilmiş olabilirler. Hiç bir ailemizin üzülmesini istemiyoruz. Ailelerimizden bunu bekliyoruz" diye konuştu. Toprak, bir gazetecinin "bundan sonra gaz kullanılacak mı?" sorusuna, "Bundan sonra gaz kullanılmayacak. Geldiğim gün bu konuda talimat verdim. Gündoğdu ve Cumhuriyet Meydanı'nda gaz kullanılmamıştır. Şiddet görüntüleri oldu, bankalar yakıldı, kamuya açık alanlar talan edildi. Bu noktada şüphesiz önlenebilecek sınırlar içinde önce durdurma, su ve gaz kullanılmıştır. Yasal olarak tepkilerini dile getirenlere karşı herhangi bir müdahalede bulunulmadı" cevabını verdi. - Afyonkarahisar Afyonkarahisar Barosundan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye de 60 yıldır darbelerin neden olduğu kesintilerinde haricinde demokrasi yaşandığı belirtildi. Türkiye'nin evrensel hukuk ve demokrasi değerlerini hedefine koymuş, demokratik bir hukuk devleti olduğunun ifade edildiği açıklamada, şunlar kaydedildi: "'Seçim' ve 'sandık' kadar yasal eylemler de demokratik bir haktır, gösteri ve yürüyüşlerle insanlar seçim ve sandık beklemeden düşünce ve tepkilerini dile getirebilirler. Bu hakkı kullanan insanlarımıza karşı güvenlik güçlerinin ve yetkili otoritenin hukuki zeminde hareket etmesi; mümkün olduğunca toleranslı ve sağduyulu yaklaşması zorunludur. Tepkilerini gösteri ve yürüyüşle dile getirenler de meşru zeminden uzaklaşmamalı, cana ve mala zarar vermekten kaçınmalı ve eylemlerinin meşruluğuna gölge düşürmemelidir." - Zonguldak Eski TBMM Başkanı ve AK Parti Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan, AK Parti Karadeniz Ereğli İlçe Başkanlığını ziyaretinde bir gazetecinin "Gezi Parkı olaylarını ve eylemlerde öğrencilerin de yer almasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine, 90'lı yıllarla birlikte ortaya farklı kavramların çıktığını belirterek, bunlardan birisinin de "sivil itaatsizlik" kavramı olduğunu söyledi. Eylemlere müdahalede polislerin davranışlarının abartıldığı, aşırıya kaçtığı itirazlarının olduğunu aktaran Toptan, şöyle konuştu: "Bunlara ben de katılıyorum. Ama polislerin de zor şartlarda çalıştığını onların da insan olduğunu unutmamız lazım. Çok dikkatli olması lazım. Eyleme sivil itaatsizlik boyutu ile bakılsaydı işin bu noktalara gelmeyeceğini düşünüyorum. Böyle bir eylem başladıysa, çevrecilik adına yapılıyorsa, ağaçlara dokunulmaması adına yapılıyorsa, buna biraz sempati ile yaklaşılabilseydi, eylem böyle boyut kazanmayacaktı. Geldiğimiz noktayı iyi düşünmemiz lazım. Lise öğrencilerini de bu sürecin içerisine katarsak, sokağa dökersek onun yaratabileceği toplumsal travmayı kolay kolay kaldıramayız. O bakımdan herkesin, annelerin babaların çok dikkatli hareket etmesi gerekir. Hükümetin süreci soğutacak, yumuşatacak söz ve eylemler içerisinde bulunması lazım. Her taraftan sağduyulu bir çıkış bekliyoruz." - Trabzon Taksim Gezi Parkı'ndaki olayları protesto etmek için Trabzon'da oturma eylemi yapan öğrenciler ile çevrede bulunan grup arasında tartışma yaşandı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine yaşanan kısa süreli arbedede, protestoculara tepki gösteren gruptaki Remzi Birkan elinden hafif yaralandı. Oturma eylemi yapan öğrenciler daha sonra alandan uzaklaştı.