Taksim’de gergin KCK protestosu

Türkiye genelinde KCK’ya yönelik operasyonları İstanbul Beyoğlu’nda protesto etmek isteyen gruplara polis izin vermedi.
Eylem öncesi Taksim Meydanı’na yığınak yapan çevik kuvvet, meydanı bariyerlerle çevirerek grupların girmesini engelledi. Taksim’de toplanamayan ve aralarında Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekillerinin de bulunduğu grup, İstiklal Caddesi Mis Sokak üzerinde bulunan ve son KCK operasyonunda basılan Özgür Gündem Gazetesi önünde basın açıklaması yaptı.
KCK operasyonlarının protesto edileceği haberini alan polis, akşam saatlerinde Taksim Meydanı’nı bariyerlerle çevirdi. Çevik kuvvet ekipleri başta Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi girişi olmak üzere Sıraselviler Caddesi, Tarlabaşı Bulvarı, Dolapdere ve daha bir çok noktada geniş güvenlik önlemi aldı. Saat 17.00’da Taksim’de yapılması planlanan gösteri için meydana gelen şahıslar birer birer polis tarafından dağıtılarak birleşmeleri engellendi. Taksim Meydanı’nda toplanamayan gruplar bu kez İstiklal Caddesi Mis Sokak üzerinde bulunan ve son KCK operasyonunda basılan Özgür Gündem Gazetesi önünde toplandı. Polis bu kez kuvvetlerini bu sokak üzerine kaydırdı.
Grup içinde bulunan BDP milletvekilleri Hasip Kaplan, Sabahat Tuncel ve Ayla Akad Ata bir süre çevik kuvvet barikatının kaldırılmasını bekledi. Polisin taviz vermemesi üzerine Hasip Kaplan, emniyet yetkilileri ile görüştü. Kaplan’ın, İstiklal Caddesi üzerinden Taksim’e yürüme talebi polis müdürleri tarafından kabul edilmedi. Bunun üzerine grup Özgür Gündem Gazetesi önünde basın açıklaması yapmak zorunda kaldı.
Grup adına konuşan BDP İstanbul İl yöneticisi, baskılara boyun eğmeyeceklerini belirterek, gözaltına alınan başta avukatlar olmak üzere, siyasi tutsakların serbest bırakılmasını ve Abdullah Öcalan üzerindeki var olduğunu öne sürdüğü tecritin kaldırılmasını istedi.
BDP Milletvekili Hasip Kaplan ise son operasyonlarda hedefin avukatlar olduğunu öne sürdü. Yapılan uygulamaların darbe dönemlerini rahmetle arattığını savunan Kaplan, Başbakan’ın Asrın Hukuk Bürosu’nu hedef gösterdiğini ileri sürdü. Türkiye’de muhalefeti susturmaya yönelik her türlü hukuksuzluğun ve adaletsizliğin yapıldığını öne süren Kaplan, "Bakın Taksim gibi bir yerde partililer binasından çıkmasın, meydana gelmesin, milletvekilleri ve heyeti gelip basınla konuşmasın, halkla buluşmasın isteniyor. Bakın her tarafı tomalar ve polis sarmış durumda. Bugüne kadar hiç yılmadık, yılmayacağız. Darbeler bile susturamadı, yine susturamayacak. Sayın Başbakan bunu kafasından çıkarmasın. Seçilmişleri, sendikacıları, dernekleri, avukatları sabah beşte evlerini basıp içeri alarak muhalefeti susturacağını sanıyorsa yanılıyor. Bunu çok iyi bilsin.” şeklinde konuştu. Kaplan, Hüsnü Mübarek, Kaddafi ve Binali’nin sonlarını örnek göstererek, “Başkasına akıl vereceğine o aklı biraz kendisine saklasın.” dedi.
Kaplan’ın ardından konuşan Sabahat Tuncel ise KCK adı altında yürütülen operasyonları ‘halkların kardeşliğine yönelik yapılan operasyonlar’ olarak niteledi. Halkların Demokratik Kongresi olarak yapılmak istenen şeyin Kürt sorununun çözümünün başka bir bahara ertelenmek istendiğini öne süren Tuncel, “Burada bir mesaj veriliyor. Asrın Hukuk Bürosu'nun bir özelliği var. Buradaki avukatların hepsi Sayın Öcalan ile adaya görüşmeye gidiyor. Bu önemli bir noktadır. Yani AKP Kürt sorununu tam da adada tıkamıştır.” şeklinde konuştu.
Açıklamaların ardından milletvekilleri bir kez daha İstiklal Caddesi’nde yürümek için polis barikatını zorladı. Polisin, dağılmamaları halinde müdahale edecekleri uyarısı üzerine grup Tarlabaşı Bulvarı istikametine dağılmak zorunda kaldı. Tarlabaşı Bulvarı’na inen grup kaldırım üzerinden BDP il binasına kadar yürüdü. Grup daha sonra olaysız dağıldı.