Taktire revamı?

Bu Mersin, Ali Kahramanlının değerini, bilmiyorsa yazıklar olsun.

Evini,İşini,Çoluğunu,Çocuğunu,Sosyal Yaşantını bir kenara fırlat at,Bu takımı borç batağından al,borçlarını öde bir yere getir. Sonrada bir çırpıda silkelen atıl yazıklar olsun ki,Hem de ne yazıklar olsun.Nasıl bir düşünce tarzıdır bu?

Kimler kimin ipini çekiyor ne kadar ayıp

Sayın bakanımız bu işi çok iyi biliyor o zaman bu işi de alsın eline yönetsin bu Ruhsuz takımıda getirsin bir yere.

Beyler; Lütfen Nalıncı Keseri gibi kıymıkları kendinize doğru yontmayın?

Biraz geriye dönelim ama at gözlükleriyle bakmayalım.Adaletli ama gerçekleri sorgulayarak bakalım. Bundan bir sene önce Ali Kahramanlının yanında Poz verenler,yalakalık yapanlar şimdi nerede soruyorum onlara? Neden şimdi Kahramanlının yanında değilsiniz,Onu neden yalnız bırakıyorsunuz?

Gerçi onun bu tarz insanlarada ihtiyacının olmadığını da biliyoruz.Her neyse!..

O zamanlar Ali Kahramanlı, çok iyiydi başarılıydı da şimdi neden bu tablo çiziliyor?. Ali Kahramanlının üzerinde bizans oyunları oynanmaya çalışılıyor? Mersin’e gelmiş geçmiş yöneticilerine şöyle bir bakalım başarı yüzdeleri ne olmuş bu takımı nereye kadar taşımışlar?.

Durun yahu, bir bakın şapkanızı önünüze koyun da düşünün? Sanki Kahramanlı’nın elinde sihirli değnek var da, bunu yapmıyor.

Ayıp,Beyler,Efendiler ayıp El Vicdan Yahu!..

Evini, işini ihmal et stadın karşısında ki cafe’ye demir at, uyku uyuma, stad yetişecek diye araba içlerinde uyukla, gel şu takımın başına, maça çıkacak olan takımın soyunma odalarına gelen icra memurlarına takımın eski borçlarını öde, memurları gönder. Takımı maça çıkar (Bak şu insanların düşünce ve davranışlarına?..) Yazıklar olsun Beyler yazıklar olsun!..

Transfer denildi. Transferler yapıldı. Tüm Gazeteler manşetler atıyordu, övgü üstüne övgüler yağdırılıyordu. Ali Kahramanlının böyle bir şey yapacağını hiç kimse aklının ucundan bile geçirmiyordu,ummuyordu. Her yerde şu ses yükseliyordu. Bravo şu Başkan Kahramanlı’ya diye naralar atılıyordu. Doğal olarak soruyor ve düşünüyorum şimdi.

Acaba Kahramlı’mı şu ruhsuz futbolculara sahaya çıkınca oynamayacaksınız,sahadan mağlup ayrılacaksınız, küme düşmeye oynayacaksınız,Mersin’i rezil edeceksiniz diye, talimatlarmı veriyor? Yapmayın Beyefendiler,Abiler,Kardeşler daha Kahramanlı ne yapsın? Geçmiş dönemdeki Kulüp Başkanlarını da gördük. İcra memurlarını stada soyunma odalarına gönderdiklerini,sahaya çıkacak olan futbolcuların ayakkabılarına formalarına el koymaya gelen icra memurlarını gördük. Bunlardan neden hiçbir gazeteci arkadaşım bahsetmiyor. Neden bunları anlatmıyor?

Neden bir günah keçisi aranıyor? Neden?...

El vicdan.El vicdan Mersin’e gönül veren Mersinliler çok günah oluyor çok yazık oluyor

Bakan Zafer Çağlayan’ın eski başkan Hüseyin Çalışkan’la görüştüğü iddia ediliyormuş. Ali Kahramanlı’nın yönetiminden Bakan Çağlıyan memnun olmuyormuş. Bakan Zafer Çağlayan’ın Çalışkan’a ‘Al bu takımı’ dediği öne sürülüyomuş Hüseyin, Çalışkan’ın da bu teklife ‘Küme düşen takımın Başkanı olmak istemem’ diyerek ilk etapta sıcak bakmadığı söyleniyormuş. Bırakın bunları yahu bırakın.

Şimdi yine soruyorum ? Kimler bu taşın altına ellerini koydular,kimler canı gönülden bu takıma, Ağabeylik,Babalık yaptı? Kimler? Bakın tabloya 0+0 =0

Sözün kısası;Ben zannetmiyorum,Sayın Bakanımız Zafer Çağlayan’ın böyle bir öneride böyle bir atıfta bulunacağını bunlara, sırf safsata deyip geçiyorum.

Başkalarınında Mersin İdmanyurdu Kulüp Başkanlığı için hicazet beklemesine de gerek yok Başkanlığı her kim istiyor ise, Mersin İdmanyurdu Kulüp Başkanı Ali Kahramanlı'nın adresi ve Telefon’u belli.