Mücahid, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ellerindeki bilgiye göre, Kabil havaalanındaki saldırıda en az 90 kişinin öldüğünü, 148 kişinin yaralandığını belirtti.
ABD güçlerinin terör eylemi sırasında çevreye ateş açtığı yönündeki iddiaların sorulması üzerine Mücahid, "Bizim aldığımız rapora göre, Kabil Havalimanında saldırı olduktan sonra Amerikan askerleri panik halinde kalabalığın üzerine ateş açıyor. Orada insanlar çoktu. Böylece aralarında kadın ve çocukların bulunduğu siviller hayatını kaybetti." dedi.
Yabancı güçlerin ülkeden tümüyle çekilmesinin ve yeni hükümetin kurulmasının ardından hiçbir örgütün savaşmak için bahanesi kalmayacağını savunan Mücahid, Afganistan'da DEAŞ çatısı altında faaliyet gösterenlerin Irak yada Suriye'den gelmediğini, ülkede olanların DEAŞ zihniyetini taşıyan bazı Afganlardan oluştuğunu kaydetti.
Mücahid, Taliban mensuplarının, güvenliği sağlamada başarılı olduğunu ve DEAŞ türü yapıların önünü alabileceğini dile getirdi.
Yaklaşık 20 yıllık bir savaşı geride bıraktıklarını, kesin ve net istihbarat bilgileri toplayabilecek durumda olduklarını ifade eden Mücahid, örgütlerle mücadelede herhangi bir ülkenin yardımına ihtiyaç duymadıklarını vurguladı.
Türkiye ile çok iyi ilişkiler içerisinde bulunmak istediklerini bildiren Mücahid, "Türk halkı ve devleti bizim dostumuzdur. Bizim bu dostluğumuzun devam etmesi için birçok neden bulunuyor." dedi.
Mücahid, Kabil havalimanının güvenliğinin sağlanması için Taliban'ın özel kuvvetlerinin olduğunu, tüm Afganistan ve başkent Kabil'in güvenliği sağlanırken havalimanının güvenliğinin sağlamasının da zor olmayacağını belirtti.
Taliban Sözcüsü, Kabil'deki Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı'nın lojistik ve teknik ihtiyaçları konusunda, "Türkiye ile konuşmamız olduysa da kendilerine güvenlik sorunu olmayacağı konusunda güvence verdik, havalimanını tamamen ele aldıktan sonra ihtiyaçları çıkartırız. Gerekirse bu ihtiyaçları Türkiye veya başka bir ülkeden isteriz." dedi.
Türkiye'nin Afganistan'a desteğini sürdürmesini isteyen Mücahid, "Türkiye ile ekonomi alanında da ilişkiler kurmak istiyoruz. Önceden olduğu gibi eğitim alanında da Türkiye'nin desteğine ihtiyacımız bulunuyor. Bu konuda yardımlarının sürmesini istiyoruz. Türk halkı ve devletinden dostluk ilişlerini devam ettirmesini istiyoruz. Çünkü Afgan halkıyla Türk halkı arasında derin tarihi ilişkiler bulunuyor." diye konuştu.
Yeni hükümet kurulduktan sonra mali sorunların da yavaştan çözüleceğini, zaten bu sorunların kısa vadeli olduğunu aktaran Mücahid, "Afganistan'ın gümrükler ve farklı kaynaklardan oluşan kendi geliri var zaten. Ayrıca yurt dışında (ABD ve İsviçre'de) bloke edilen Afganistan'a ait paraların da hükümet kurulduktan sonra iadesini isteyeceğiz." dedi.
Dünya Bankası veya farklı uluslararası kaynakların Afganistan'a olan yardımlarını sürdürmesini istediklerini bildiren Mücahid, yeni savaştan çıkan Afgan halkının her alanda özellikle insani yardım ve tıbbi alanda onların desteğine ihtiyacı olduğunu söyledi.
AA muhabiri, Mücahid'e, yıllardır gizlenen ve hiçbir görsel ya da ses kaydı paylaşmayan, bu nedenle de öldüğü yönünde iddialar ortaya atılan Taliban lideri Molla Hibetullah Ahunzade'nin nerede olduğunu sordu.
Mücahid, "Liderimiz Hibetullah Ahunzade'nin adı uluslararası kara listede değil. Bu nedenle kendisine yönelik herhangi bir tehlike yok. Hibetullah Ahunzade, şu an Kandahar'da bazı görüşmeler gerçekleştiriyor." ifadesini kullandı.
Taliban, böylece ilk kez liderlerinin Afganistan'da bulunduğunu teyit ederek yerini paylaşmış oldu.
Mücahid, Afganistan'ın Pençşir vilayetini Taliban'a teslim etmemek için direnen Tacik lider Ahmet Mesud'la müzakerelerin devam ettiğini anlattı.
Pençşir'de çatışma istemediklerini kaydeden Mücahid, "Biz savaşmak istemiyoruz. Müzakereden yanayız. Eğer müzakere sonuç vermezse zaten Pençşir'in çevresi Taliban güçleri tarafından kuşatılmış durumda. İstersek çok kısa sürede ele geçirebiliriz." ifadelerine yer verdi.
Mücahid, hükümet kurma çalışmaları için, "Kapsayıcı bir hükümet kurma çalışmalarımız sürüyor. Kurulacak bu hükümette herkesin hakkı göz önünde bulundurulacaktır." dedi. (AA)