HABER

"Tam üyelik dışında formül kabul edilemez"

"Tam üyelik dışında formül kabul edilemez"

ANKARA (İHA) - Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) ile tam üyelik dışında herhangi bir formülü kabul etmesinin söz konusu olmadığını söyledi.

Tan, haftalık basın toplantısında, AB ile 3 Ekim'de başlayacak müzakerelerle ilgili soruları cevaplandırdı. Tan, müzakerelere iyi bir başlangıç yapmak gayreti içinde olduklarını belirtti. Türkiye'nin üyeliğinin, Avrupa kıtasının bizzat geleceğiyle ilgili çok olumlu etkilerini stratejik bir vizyon benimsemesi gereken AB üyelerinin dikkatine getirmeye devam ettiklerini kaydeden Tan, "AB ülkelerinde böyle bir stratejik anlayış yerleşmesini ümit ediyoruz. Zira üyeliğimiz gerek Avrupa kıtası, gerek Ortadoğu ve Kafkasya bölgesi ve özellikle medeniyetler ittifakının oluşabilmesine katkı bakımından büyük önem taşıyor" dedi. Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin AB üyeliğini istismar etmek suretiyle AB üzerinden taviz koparma fırsatçılığına yöneldiğini ifade eden Tan, bu konuda daha önce yaptıkları açıklamaları hatırlattı. Tan, "Biz Kıbrıs Rum kesimini tanıma egzersizi değil, Avrupa ile ortak bir gelecek inşası için müzakerelere başlama egzersizi içerisindeyiz" dedi. Brüksel ve Londra başta olmak üzere bütün AB başkentlerinde yoğun bir diplomasi trafiği yaşandığını kaydeden Tan, bu görüşmelerin müzakere çerçeve belgesine etkilerinin ne olacağının ise hala belirsizliğini koruduğunu ifade etti. Müzakerelerin uzun süreceği ve zorluklarla dolu olduğunun bilindiğini belirten Tan, "Ancak müzakerelerin hedefi olan tam üyelikten sapma hiçbir surette kabul edilemez. Nitekim biz Türkiye'nin Müzakere Çerçeve Belgesi'ne ilişkin düşünce ve kaygılarıyla kabullenmesi mümkün olmayan tüm unsurları, AB'li muhataplarımıza defalarca vurgulamış bulunuyoruz. Müzakerelerle ilgili yoğun temaslarımızı sürdürürken, ortaya çıkacak sonucun her tarafın kazancıyla sonuçlanacak sürdürülebilir bir müzakere sürecine vesile olması için uğraş veriyoruz. Bunu yaparken ülkemizin çıkarlarını en ince ayrıntısına kadar gözetmemiz ve 'kazan kazan' ilkesinin geçerli olduğunu görmemiz büyük önem taşıyor. Bu dengeyi gözettiğimiz gibi, AB üyelerinin de gözetmesini bekliyoruz" diye konuştu. Türkiye'nin müzakerelerin başlaması için bütün yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve bunun huzuru içinde olduğunu kaydeden Tan, AB üyelerinin de Türkiye'ye verdikleri sözleri yerine getirmesini istedi.

Tan, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ile İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw'un yaptığı görüşmeye ilişkin bir soru üzerine, AB sürecindeki yoğun temas trafiğini tek bir telefon görüşmesine bağlamanın yanlış olacağını kaydetti. Son günlerde çeşitli merkezlerle çok yoğun ve kapsamlı temasların yapıldığını kaydeden Tan, AB'nin henüz kendi arasında bir mutabakata varmadığının gözlendiğini, bu çerçevede Türkiye'nin temaslarını her düzeyde sürdüreceğini kaydetti. Tan, Bakan Gül'ün görüşmesinin ne bir ilk, ne de son olacağını belirtti. Tan, yarın Brüksel'de yapılacak toplantıda bir uzlaşı çıkmaması halinde, sürecin, AB bakanlarının Pazar günü yapması planlanan olağanüstü toplantıya kalma olasılığına ilişkin bir soru üzerine ise bunun ihtimal olarak ortada olduğunu söyledi. Tan, edindikleri izlenimin, AB üyelerinin Müzakere Çerçeve Belgesi üzerindeki danışma, değerlendirme ve onay işlemlerinin 3 Ekim'den önce tamamlama arzusunda oldukları yönünde olduğunu ifade etti. Avusturya'nın imtiyazlı ortaklık ısrarına yönelik Türkiye'nin bir çalışması olup olmadığı yönündeki soruya da Tan, "Tam üyelik dışında herhangi bir formülü, öneriyi kabul etmemiz söz konusu değildir" cevabını verdi.

Rum Kesimi'nin uluslararası örgütlere katılımının Türkiye tarafından veto edilmemesi görüşüyle ilgili soruya Tan, bu konunun muhataplara açık şekilde ifade edildiğini ve gerekli girişimleri yaptıklarını belirtti. 3 Ekim'e kadar Müzakere Çerçeve Belgesi'nin sonuçlanmaması durumunda Türkiye'nin Lüksemburg'a gitmeyeceği yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine Tan, bu tür haberlere itibar edilmemesi gerektiğini söyledi. Tan, Gül'ün Straw ile görüşmesinde böyle bir mesaj verip vermediğinin sorulması üzerine ise, görüşmenin içeriğine ilişkin bu tür spekülasyonlara itibar edilmemesini istedi.

En Çok Aranan Haberler