Tamamen acısız! Memesindeki kitleden ameliyatsız kurtuldu
Kadın sağlığını en fazla tehlikeye atan hastalıklar arasında meme kitleleri bulunuyor. Gün geçtikçe artan kanserin etkilerini azaltmak ve korunmak için kitleler hakkında bilinçli olunması gerekiyor. Meme kitlelerinin alınma aşamasında ameliyat olmak hastaların gözünü korkutabiliyor. Tekirdağ’da yaşayan bir hasta memesindeki kitleden ameliyatsız bir şekilde kurtuldu.
Kadınların sağlıklarını korumak için meme sağlıkları hakkında bilinçli olmaları ve düzenli olarak memelerini kontrol etmeleri gerekiyor. Memede meydana gelen kitleler kadınlar da endişeye sebep olabiliyor. Genellikle ameliyatla alınan meme kitleleri tedirginlik yaratsa da kitlenin türüne göre tedavi yöntemi değişebiliyor. Tekirdağ’da bir hastanın memesindeki kitle, lokal anesteziyle eksi 170 dereceyle nitrojen verilerek yok edildi. Bu tedavi yöntemi hasta ameliyat masasına gerek duymadan ve hiçbir ağrı çekmeden meme kitlesine uygulanırken, sedyede tedavi edilen hasta, "Hiçbir şey hissetmiyorum. Kendimi makyaj yaptırıyor gibi hissediyorum” dedi.
TÜRKİYE’DE İLK KEZ UYGULANDI
Hastanın memesindeki kitle dokusunu yok etmek için aşırı soğuk uygulanan bir süreç olan kriyoablasyon yöntemiyle memedeki kitlenin yok edilmesi Türkiye’de ilk kez uygulandı. Kriyoablasyon yöntemi, içinden soğutulmuş, termal olarak iletken sıvıların sirküle edildiği içi boş iğneler kullanılarak gerçekleştirildi. Türkiye’de ilk kez bir cerrah tarafından uygulanan bu tedavi yönteminde hasta, ameliyat masasına gerek duymadan ve hiçbir ağrı çekmeden tedavi ediliyor. İşlem sonrası hastanın hastanede yatmasına gerek kalmadan taburcu edildi.
KEMİK TÜMÖRLERİNDE DE UYGULANIYOR
Prof. Dr. Sibel Özkan Gürdal yaptığı açıklamada, “Kriyoablasyon, meme kitlelerine ülkemizde ilk defa yapıldı. Kriyoblasyon daha önce karaciğerde, kemikte tümürlerde uygulanan, ülkemizde de uygulanan bir yöntem. Meme kitlelerinde ülkemizde ilk defa uyguladık. Yurtdışında hem iyi huylu meme tümürlerinde hem de meme kanserlerinde uygulanan bir yöntem. Bizde bu vakayla birlikte ülkemizde hem iyi huylu meme tümürlerinde hem de meme kanserlerinde uygulamaya başlamak istiyoruz. İşlem lokal anestezi altında hastaya herhangi bir anestezi vermiyoruz, ameliyathaneye almıyoruz. Hatta hastanede yatmasına gerek kalmıyor. Sadece bu probun geçeceği lokal bir anestezi yapıyoruz. Onun dışında bende bu kadar beklemiyordum. ‘Hastamız sürekli hiç ağrım olmadı. Hiçbir şey hissetmiyorum. Kendimi makyaj yaptırıyor gibi hissediyorum’ gibi şeyler söyledi. Hiçbir ağrı hissetmedi. Sadece lokal anestezi ile bunu yapıyoruz. Bu kriyoablasyon eksi 170’e kadar kitleyi donduruyor. Kitleyi içine hapsediyor. Bir hafta sonra, 3 hafta sonra aralıklı kontrollerle kitleyi takip edeceğiz. 2 yıl içerisinde kitlenin tamamen kaybolduğunu göreceğiz. Kendiliğinden kayboluyor. Normalde memenin iyi huylu tümürleridir” dedi.
BU TEDAVİ YÖNTEMİ KANSER HASTALARINA UYGULANAMIYOR
Prof. Dr. Gürdal açıklamasının devamında, “Ama bunun fibroadenom olduğunu kanıtlamak zorundayız. Öncesinde biyopsi yapıyoruz. Bunun kanser olmadığına, bunun fibroadenom olduğunu kanıtlıyoruz. Ondan sonra bu tedaviye geçiyoruz. Eğer kanser çıkarsa o zaman her hasta için bu yöntemi uygulayamayız. Ama seçilmiş vakalarda bu yöntemi de uygulamaya başlayabiliriz. Dünyada da bu yöntem uygulanmaya devam etmektedir. Kanserde de seçilmiş vakalarda devam eden çalışma var. Bu önemli bir çalışma, bunun sonuçlarını aslında tüm dünya bekliyor. Burada 63 yaş üzerinde bir buçuk santimetrenin altında tümürlere özellikle eşlik eden ek hastalıkları olan hastalarda, genel anestezi almasında sıkıntı olabilecek vakalarda ve tümürün biyolojik özelliklerinde daha iyi olduğu tümürlerde uygulamaya devam ediliyor. Şu an tüm dünyada yapılabilir” diye konuştu.
