Taner Yıldız'dan Ucuz Mazot Tepkisi: Vatandaşın, Çiftçinin Ümitleriyle Oynamayacaksınız (3)

SOMA'DA DEVLETLEŞTİRME OLMAYACAK İzmir'de bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Menderes'teki ziyaretlerini tamamladıktan sonra Ak Parti İl Teşkilatı'na geldi. Burada İl Başkanı Bülent Delican, İzmir milletvekilleri ve partililer tarafından karşılanan Bakan Yıldız'a, İl Başkanı Delican ziyaretin dolayı teşekkür etti. Delican, Bakan Yıldız'ın 1 milyar dolarlık yatırımın açılışını yaptığını aktırdı. Hem İzmir hem de enerji sektörü açısından önemli işlere imza attıklarını belirten Bakan Yıldız, Karaburun'da rüzgar enerjisi santralinin (RES) açılışını yaptıklarını hatırlattı. Yaklaşık 4 ay önce bir Pazar günü ülke genelinde tüketilen enerjinin yüzde 10.5'unu rüzgardan elde ettiklerine dikkat çeken Bakan Yıldız, "Geçen yıl rüzgardan ürettiğimiz elektriğin kullanılmasıyla 850 milyon dolarlık daha az doğalgaz ithal ettik. Rüzgar kanatları ve direkleri yerli üretimden yapılmıştı inşallah türbinleri de yerli olarak yapacağız. Bütün yenilenebilir enerji kaynaklarının açılışlarının bir kısmını yaptık ve daha devam ediyor. 7 Haziran seçimlerinde gerek siyasi buluşmalarımızı teknik yaptığımız işlerin bir arada görüldüğü bir ortamı oluşturmuş bulunuyoruz. Güçlü irade Ak Parti ile 7 Haziran sonrası da devam edecek. Biz vatandaşımızın sağ duyusu ve sezgilerine güveniyoruz. İzmir'in de Ak Parti'nin Türkiye'deki siyasi istikrarı ve onu sürdürebilir oluşuna olan katkı koyacağına eminiz. Sayın Başbakanımız'ın mitingine az bir zaman kaldı. Burada çok coşkulu bir miting gerçekleştirilecek. İzmirli vatandaşlarımızla bir araya gelip mitingi yapacağız. Türkiye her ne kadar soyut bir takım cümlelere, yalnızca sırtını oturduğu sandalyeye dayanarak başka hiçbir şekilde sırtında yumurta küfesi taşımadan söylenen cümlelere kanmayacaktır. Türkiye'de yokun paylaşıldığı çok zaman oldu. Ak Parti ile beraber varlar paylaşılmaya başlandı. Biz bunu yapmaya devam edeceğiz. Bir kısım kopya işlerle şirin görünmeye çalışılarak vatandaşlarımızın aldatılamayacağını, ümitleriyle oynanamayacağını bir kez daha göreceğiz. Türkiye hem beyniyle hem aklıyla hem de bütün bünyesiyle büyürdü, obez bir büyüme gerçekleştirmedi. Vatandaşlarımızın iyi niyetlerini istismar ederek bir kısım kandırmacalar söz konusu olabilirdi ama şimdi asla bunlar olmayacak ve icraata bakılacak" dedi. HASTA PARTİLİYLE GÖRÜŞTÜ Lenf kanseri olan ve hastalığı nedeniyle mitinge katılamayacak olan Ak Parti üyesi Gürbüz Aşkar'ı cep telefonundan arayan Bakan Yıldız, Aşkar'a geçmiş olsun dileklerini iletti, kendisini ziyaret etmek istediğini aktardı. ZOR OLANI SEÇİYORUZ Karaburun Kent Konseyi'nin Rüzgar Enerjisi Santralleri'ne (RES) izin verilmemesi talebiyle ilgili bir soru üzerine, Bakan Yıldız şunları söyledi: "Çevre Koruma Kurullarıyla ilgili bir bayanla görüştük, kendisi bana bir dosya verdi, milletvekillerimiz bu konuda çok hassas. Yerine kadar gittim, kime ne zarar veriyor diye, eğer yerleşim bölgelerinin hemen yakınında,, sahilde olsa söylenenleri anlayacaktım. Ne orada kesecek ağaç ne tarım arazisi var. Yalnızca rüzgar var. Tekrar inceleteceğim, ama ithal doğalgazın ne kadar olduğunu ne tür bağlantılar yapıldığıyla ilgili bizler uğraşıyoruz, yerli kaynakları arttırmak için gayret göstermemiz lazım. Enerji sektörüyle ilgili projeler çevreye rağmen değil çevreyle beraber yapılan projelerdir. Çevre hassasiyeti bizde, bize söyleyenlerden daha az değildir. Dün kömür santralinin açılışını yaptık. Kömür yakılacak orada. Bacadan çıkan dumanı göremiyorsunuz bile. Biraz fazla para harcadınız mı çevreyle ilgili hassasiyetleri korumuş olursunuz. Hem yenilebilir enerji kaynaklarından vaz geçmeyelim, hem çevremizden taviz vermeyelim, nerelerde kesişiyor, nerelerde uyum içinde oluyorsa onları da dikkate alalım. Rüzgar santrallerinin geçen yıl yapılmış olmasından dolayı, 850 milyon dolarlık daha az doğalgaz ithal ettik. Bu para hepimizden çıkıyor, biz ne kadar az doğalgaz parası verirsek o kadar daha iyi olacak. Menderes'e ev kullanımı için doğalgaz götürmekle sevindik, ama elektrik üretiminde kullanılmasını istemiyoruz. Elektrik, rüzgar, güneş ve sudan üretilmeli. Böyle imkanları olmayan ülkeler var. Her ülkenin avantaj ve dezavantajları farklı. Almanya'daki bir modeli buraya uygulayamazsınız. Türkiye enine boyuna düşündü, hangi kaynakları nerede harekete geçireceğini tek tek baktı. 8 bin 484 kilometre Türkiye'nin kıyı şeridi var. En fazla kıyı şeridi olan kentlerimizden biridir İzmir, 46 enerji santrali müracaatı var enteresandır 46 da itiraz var. Biz bunları bir şekilde yapmak zorundayız. Binlercesi, 37 bin megavat Almanya'da rüzgar santrali var, dünyada 375 bin megavat var, onlar yaparken bir sıkıntı olmuyor, biz çevreden vaz geçmeyiz, çevreyle ilgili hassasiyetlere imtina gösteririz, bir taraftan da Türkiye'nin kalkınmasını yerli ve yenilenebilir kaynaklardan mutlaka yapıyor olmamız lazım. Bu konuda toplumsal hassasiyetin oluşması lazım. Ben çevrecilere, neden Akkuyu'daki santrale karşı çıkıyorsunuz da Iğdır'a 30 kilometre sınıra 11 kilometre uzaklıktaki Ermenistan'da yapılan nükleer santrale karşı çıkmıyorsunuz dedim, 'İyi oldu hatırlattınız oraya da karşı çıkalım' dediler. Her zaman açık sözlü ve şeffaf ve dürüst olacağız. Bir enerji Bakanı için en kolay iş, çayını ısmarlayıp telefon açıp doğalgaz sipariş etmesidir. Ama bu Türkiye'nin çözümü değildir. İşin kolaycılığına kaçmayacağız, biz işin kolayına kaçmak istemiyoruz. Dün Çanakkale'deydik, bazı arkadaşların protesto edeceğini öğrendik. 50 kişi protesto edecekmiş buyursunlar gelsinler dedim, orada 750 kişi çalışıyor ve onların parasını o 50 kişi vermiyor." OKUMA ÖZÜRLÜYSE BUNUN HESABINI BİZ VERMEYECEĞİZ Soma'da toplanan yardım paralarıyla ilgili soru önergesi verilmesinin hatırlatılması üzerine Bakan Yıldız, her şeyin şeffaf olduğunu belirtip tepki gösterdi. Bakan Yıldız, "Yalnızca bir CHP milletvekilinin fitne çıkartmasından kaynaklanan lüzumsuz sualin gereksiz cevabı verilmez. İnternet sayfalarında bütün bunların açık açık ifadeleri var. Bunlar gizli kapaklı konular değil. O arkadaş okuma özürlüyse bunun hesabını biz vermeyeceğiz. Her bilgi yayınlandı, hesaplara paralar yatırıldı. Hesabına para yatırılan benim o güzel madenci kardeşim seslenmiyor da ona ne oluyor. Acıyı bize mi tarif edecek o. Acıyı çeken biziz, istismarını yapanlara vatandaşımız hiçbir zaman yüz vermez. Biz oradaki kardeşlerimizin acısını bir nebze olsun hafifletmeye yönelik yaptığımız bir işlemdir, bununla ilgili kafa karıştırmaya dönük her hangi bir fitne hareketini de vatandaşımız elinin tersiyle iter" dedi. MADENLER DEVLETLEŞMEYECEK Soma'da 301 madencinin hayatını kaybettiği madenin devletleştirilmesi talebinin sorulması üzerine Bakan Yıldız, "Madenin devletleştirilmesi söz konusu değil, orası bütün iş sağlığı ve işçi güvenliğiyle alakalı şartları yerine getirmek kaydıyla özel sektör tarafından işletilecek, sözleşmeleri yapılan konulardır. O arkadaşların şunu da söylemesi lazım, Türkiye'deki yer altı madenciliğin yarısından fazlası iş sağlığına uymadığı için kapatıldı. Şırnak'ta 3 madencimiz hayatını kaybetti, bize soru sormaya kalktılar, baktık ki bizim kapattığımız maden ocağı. Orada kaçak çalışıyor ne yapacaksın. O yüzden bunların her birini açık açık paylaşmak lazım. Orada istihdamın artması ama iş sağlığı ve iş güvenliğiyle berber artması gerekiyor. Bütün bunların her birini dikkatlice takip ediyoruz. Önceki gün Zonguldak'taydık, oradaki madendi arkadaşlarımızla konuştuk, önümüzdeki hafta bir kez daha gideceğiz" diye konuştu.