Tank gibi!
Gurbetçi denince doğal olarak aklımıza hep Alman futbolunun ürünleri gelir. Beşiktaş’ın yeni transferi Mevlüt Erdinç, ‘panzer diyarından’ gelmese de tank gibi bir forvet. 18 yaşından itibaren Fransa 1. Ligi’nde boy gösteren Mevlüt Erdinç altyapısı çok sağlam bir futbolcu. 9 sezondur Ligue 1’de top koşturan milli yıldız bunların dördünde 10 gol barajının üstüne çıkmayı başardı.
Paris Saint Germain’de 15 kez ağları sarstığı 2009/2010 sezonundaki hücum performansı göz alıcıydı ve Avrupa’nın önde gelen kulüplerinin de dikkatini çekmişti. Ancak Paris’te kalmayı yeğleyen Mevlüt, Arap sermayesinin kulübü girişinin ardından transfer politikasının tamamen sansasyonel yıldızlara yönelmesi üzerine Rennes’e gitmeye karar verdi. Geçen sezon hocası Philippe Montanier’in en güvendiği oyuncuların başında geliyordu. Sakat ve cezalı olduğu haller dışında neredeyse tüm maçlarda görev aldı.
Malum yabancı statüsünün mevcut durumu kulüplerin gelecek planlarını kaliteli yerli oyuncular üzerine kurmasını zorunlu kılıyor. Zaten olması gereken de budur. Kadrondaki yerli oyuncuların kalitesi başarının temel anahtadır. Tabiki yabancı seçimi de çok önemli ama yerli futbolcu bir anlamda takımın direğidir. Bunun en büyük örneğini 2000 yılında Galatasaray UEFA’yı alırken yaşadık. Suat, Okan, Emre, Hakan Şükür, Arif, Bülent gibi isimler zaferin mihenk taşlarıydı. Mevlüt Erdinç bu anlamda çok doğru bir seçim. Oyun stili Umut Bulut’u andırıyor. Ama gol vuruşlarında daha etkili olduğunu söyleyebiliriz.
Altyapısını Fransa’da alan yıldız oyuncu fundamental açısından Süper Lig’in üzerinde. Siyah-beyazlılar alabileceği alternatifler arasında en iyisini seçti. Mustafa Pektemek ile ileri uçta çok iyi bir ikili oluşturacaklardır. İkisinin birbirlerini tamlayıcı özellikleri var. Eğer kimyası tutarsa Beşiktaş uzun yıllar faydalanacağı bir ismi kadrosuna katmış olacaktır.
