Tanrıkulu, Elektrik Piyasası Kanunu'nu Değerlendirdi

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, Elektrik Piyasası Kanunu tasarısına ilişkin TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “2001 yılında hazırlayıp yasalaştırdığımız kanunla; aktif bir enerji politikası izlenmiş ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) kurulmuştu. Geldiğimiz noktada, bağımsız olarak kurduğumuz bu Kurul, Hükümetin doğrudan siyasi ve idari vesayeti altına alınmıştır. EPDK tarafından lisanslandırılan elektrik dağıtım şirketlerinin her türlü denetimi de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na devredilmiştir. Neticede, bağımsız olması gereken EPDK; bu tasarı ile Bakanlığın direkt olarak etki edebildiği ve karar aldırabildiği bir kurul haline getirilmiş, rant dağıtım merkezi kurulu haline dönüştürülmüştür. Enerji alanında AKP döneminde yapılanlar sadece bunlardan da ibaret değildir" dedi.

Hükümetin enerji politikalarında başarısız olduğunu, başta tüketiciler olmak üzere bu durumdan tüm kesimlerin olumsuz etkilendiğini öne süren MHP'li Tanrıkulu, şöyle konuştu: "AKP 2008 yılında IMF ile imzaladığı 19’uncu Stand-By anlaşmasına dair Niyet Mektubu’ndaki taahhütlerini de yerine getirmiş; elektrik, doğal gaz ve akaryakıt zamlarını otomatiğe bağlayarak, kendi ifadeleriyle de ‘bu zamlarla vatandaşımıza otomatik ayar yaptık’ diyebilmiştir. Öte yandan bugüne kadar enerji alanında AKP’nin IMF’ye taahhütlerini fazlasıyla yerine getirdiğini de görmekteyiz. "

Hükümetin kaçak elektrik kullanımını önleme konusunda yeteri kadar gayret göstermediğini iddia eden Tanrıkulu, şöyle devam etti: "AKP, lisans sahiplerinin ve idarenin basiretsiz davranmasının cezasını yine doğrudan doğruya tüketicimize ödetmektedir.Bugün bazı bölgelerin kayıp kaçak bedellerini İzmir'deki, Manisa'daki, Denizli'deki girişimcimiz ve tüketicimiz ödemektedir. Lisans sahipleri ve idare kayıp ve kaçakla mücadelede tedbir alması gerekmektedir. Bunu yapması gerekenler işin kolayına kaçarak, kayıp kaçak bedelini vatandaşımıza yüklemektedir. AKP’nin bu konuda tüketicilerimizi soyduğu bir başka uygulaması ise; kayıp kaçak bedellerini gösteren kısmın faturalardan kaldırılmasıdır. Elektrik aboneleri faturalarında kayıp kaçak bedelini ödemekte ama bu tutarların ne kadar olduğunu faturalarında görememektedirler. 4628 sayılı Kanun’un amacı; elektriğin çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulmasıdır. İşte bu tasarıyla bu ortadan kalkacaktır. ".

"Çevre ile ilgili son 10 yılda neler yapıldığına baktığımızda: Türkiye'nin doğal, kentsel ve kültürel mirasını hiçe sayan ve birbiri ardına AKP tarafından çıkarılan “yıkım yasalarıyla” ülkemizin doğal zenginliklerinin ve kaynaklarının, küresel sermayenin egemenliğine teslim edildiğini görmekteyiz" diyerek sözlerini sürdüren Tanrıkulu, "Bu bakımdan AKP’nin on yıllık iktidarına, çevresel kaynakların ve kent arazilerinin rant uğruna talan edilmesi ve yağmalanması damga vurmuştur.Enerji piyasasında tüketicinin tamamıyla, EPDK ve Sektörün himmetine teslim edildiği, tüketicinin anayasal ve yasal haklarının göz ardı edildiği, tüketici lehine verilen yargı kararlarının Bakanlık, EPDK ve sektör nezdinde hiçbir itibarının ve yaptırımının olmadığına şahit olmaktayız.Türkiye halen bir dolarlık mal, ya da hizmet üretmek için OECD ülkelerinde kullanılan enerji miktarının iki katı enerji kullanmaktadır.Sonuç olarak bu tasarı; siyasi ve idari vesayet altında olan EPDK üzerinden yürürlüğe konulacak Merkezi Rant Dağıtım Sistemiyle, Türk milletinin uzun vadeli çıkarlarını bugünden heba edecek maddelerle doldurulmuş durumdadır. Bu yasa; milletimizin hayati menfaatlerini ve tabiat varlıklarını, iktidarın asıl patronu sermayenin, gelip geçici hesaplarına teslim eden merkezi rant dağıtım yasalarından biri olacaktır" diye konuştu.