Tanrıkulu: Sadece avukat değilim
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, Salı günü Savcı Mehmet Selim Kiraz'ı rehin alan saldırganların CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile görüşmek istediğini belirtmiş, ilk ulaşıldığında geleceğini söyleyen Tanrıkulu'nun adliyeye gelmediğini ve telefonlara çıkmadığını vurgulamıştı. Başsavcının yazılı açıklamada avukat sıfatıyla bahsettiği CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, suçlama tonu içeren açıklamaya Twitter hesabından yanıt verdi. Tanrıkulu'nun açıklaması şöyle:
"Çağlayan olayından haberim olduğu an, ‘benim için en önemli şey insan hayatıdır' diyerek elimden geleni yapacağımı belirttim. Ancak Başsavcı'nın sözlerinin aksine ben sadece ‘bir avukat' değilim ve siyasi bir kimliğe sahibim. CHP Genel Başkan Yardımcısı kimliğim dolayısıyla benden bir talep varsa bu konuda muhatabım hükümettir. Hayat-memat meselelerinde başta iktidar olmak üzere bütün siyasetçilerin eşit sorumluluk alarak provokasyonları bertaraf etmesi beklenir. Ancak olay günü ismimin geçtiği andan itibaren hükümet tarafından şahsım ve partime yoğun bir saldırı başlamıştır."
"Namussuzluktur, şerefsizliktir"
"Bugüne dek siyaset öncesi ve siyasette yaşadığım tecrübeler, bu saldırının nereye vardırılacağını öngörmeme yeterliydi, yeterlidir. Nitekim eski Adalet Bakanı ismimin neden geçtiğini sorgularken, Başsavcı ‘neden gelmedi' diyerek provokasyon öngörümüzü doğrulamıştır. Açıklamadaki, hem milletvekili kimliğimizi reddeden, hem de hedef gösteren üslûp öngördüğümüz tuzağın gerçekliğini ortaya koymaktadır. Olaya müdahil olmamdan siyasi rant devşirmeyi planlayanlar, bu tutmayınca iki taraflı saldırıya başlamışlardır. Meselenin özeti budur. Ölümden, cinayetten, şiddetten siyasi rant ummak namussuzluktur, şerefsizliktir. Lanet olsun siyaseti insan hayatından üstün görenlere."
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu'nun açıklamasında Tanrıkulu ile ilgili bölüm şöyleydi:
"Teröristlerin görüşmek istediği Avukat Sezgin Tanrıkulu kendisine ilk ulaşıldığında, 'Adliye'ye geleceğini' belirtmesine rağmen Adliye'ye gelmediği gibi, kendisine ulaşılmak istendiğinde de telefonlara çıkmamıştır."
Arabulucular çare olmamıştı
31 Mart Salı günü, Şafak Yayla ve Bahtihar Doğruyol isimli DHPK-C üyeleri, Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne sahte avukat kimliği kullanarak, üstü aranmadan girmiş; iki saat kadar vakit geçirdikten sonra savcı Mehmet Selim Kiraz'ı orasında rehin almıştı.
Berkin Elvan'ın ölümüne dair soruşturmayı yürüten Kiraz'dan dosyadaki polislerin isimlerini açıklamasını isteyen örgüt üyeleri, arabulucuların çabalarına rağmen savcıyı başına ateş ederek vurmuşlardı. Ağır yaralanan savcı Kiraz hastaneye kaldırılırken hayatını kaybetmişti. Silah seslerinin duyulması üzerine başlayan operasyonda da iki örgüt üyesi öldürülmüştü.
Kaynak: Al Jazeera ve Twitter
Akdeniz plastik atık çöplüğüne dönüşüyor
