ANKARA, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, 2014 yılının insan hakları ihlalleri açısından, 12 Eylül darbesindeki dönemi aratmadığını öne sürdü. Tanrıkulu, bu durumun uluslararası verilere de yansıdığını, Türkiye'nin 167 ülke arasında, demokrasi endeksine göre 89'uncu, sivil özgürlükler açısından 132'inci sırada yer aldığını belirtti. Tanrıkulu, uluslararası kuruluşların verilerine dayanarak şöyle dedi:
"Türkiye ifade özgürlüğünde 180 ülke arasında 154'üncü sırada. Basın özgürlüğünde 197 ülke arasında 137'inci sırada. İnternet özgürlüğünde, 'internetin kısmen özgür olduğu' ülkeler arasında. Cinsiyet eşitsizliğinde 142 ülke arasında 125'inci sırada. Kadınların iş gücü katılımında 142 ülke arasında 128'inci sırada. Eğitim kalitesinde 65 ülke arasında 62'nci sırada. Çocuk yoksulluğunda OECD ülkeleri arasında son sırada. Çocuk gelin sayısında dünya üçüncüsü. İnsan hakları ihlalleri sıralamasında en kötü 5'inci ülke. Gazetecilere karşı kötü muamelede 117 ülke arasında en kötü 3'üncü ülke. Doğum sırasında anne ölümlerinde 183 ülke arasında 142'inci sırada. Bebek ölümlerinde 221 ülke arasında 84'üncü sırada. Türkiye iş kazalarındaki ölümlerde Avrupa birincisi, dünya üçüncüsü. Yolsuzluk algı endeksine göre Avrupa'da 38 ülke arasında 27'nci sırada. Kadına şiddet, ABD'nin 2 katı, bazı Avrupa ülkelerinin 10 katı oranında."
"İŞ KAZALARINDA İSE 1886 KİŞİ YAŞAMINI YİTİRDİ"
CHP'li Tanrıkulu, yaşam hakkı ihlal verilerine göre, 2014 yılında Türkiye'de 21 kişinin toplantı ve gösterilere müdahalede öldüğünü, faili meçhul 50 cinayet işlendiğini belirtti. Sezgin Tanrıkulu, iş kazalarında 1886 kişinin yaşamını yitirdiğini söyledi. İfade özgürlüğü tablosunu da açıklayan Tanrıkulu, bu kapsamda 145 kişinin yargılandığını, 8 yayının toplatıldığını, 30 yayına yasak getirildiğini, 217 gazetecinin dövüldüğünü ifade etti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Türkiye'nin insan hakları, demokrasi ve ifade özgürlüğü açısından kötü bir durumda bulunduğunu, bu nedenle 2015 yılında yapılacak seçimin önemli olduğunu ifade etti.
Sivil bir toplum kuruluşunun, gazetelere tam sayfa, "Anayasa Mahkemesi aklanma yeri değildir" yazılı ilanı değerlendiren Tanrıkulu, ilanın sivil toplum kuruluşları açısından kara bir leke olduğunu bildirerek şöyle devam etti:
"Bu sivil toplum platformunun finans kaynağı da bilinmiyor. Bu ilanlar milletvekillerine baskı amacıyla veriliyor. Yüce Divan yargı makamıdır, aynı zamanda aklanma makamıdır. Burada kaçmak demek, aklanmaktan kaçmak demektir. Yargı süreci başlamadan kimse masumiyet karinesinden faydalanamaz. Eğer bu komisyonda ya da Genel Kurul'da soruşturmama kararı çıkarsa, Adalet ve Kalkınma Partisi'ndeki 'AK' kelimesi kara bir leke ile örtülecektir."
Tanrıkulu, güvenlik paketinin kanunlaşması halinde Türkiye'nin 81 ilinde olağanüstü hal dönemi başlayacağını öne sürdü.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz