ÇOMÜ, hastalığın şifresini çözmek için sıçanlar üzerinde çalışmalar yapıyor. Farelerin hastalığa ve tedavi yöntemlerine verdiği tepki tansiyon hastalarına da umut olacak.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Deney Hayvanları Yetiştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde ÇOMÜ Tıp Fakültesi Farmakoloji AD Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Hakkı Engin Aksulu ve Doç. Dr. Coşkun Silan koordinatörlüğünde yürütülen çalışmalar hipertansiyon hastalarına ümit olacak. Hipertansiyonun en yaygın şekli olarak bilinen esansiyel hipertansiyonun ortaya çıkış faktörleri tıp dünyasındaki esrarını koruyor. Bu konuda çalışma başlatan ÇOMÜ bilim insanları, deney hayvanları ve tansiyon hastaları üzerinde hastalığın seyrini izliyor. Kalp dolaşım sistemini, sinir ve hormon sistemlerini, böbrekleri içeren birden fazla sistemi etkileyen bir hastalık olan hipertansiyonun, güçlü genetik faktörleri içerdiği düşünülüyor. Bunun yanı sıra, esansiyel hipertansiyonun bazı risk faktörleri ile de ilgi olduğu, bu faktörlerin de hipertansiyonu daha yaygın ve daha şiddetli yaptığı tahmin ediliyor.
ÇOMÜ’de başlatılan çalışmalar, esansiyel hipertansiyonun sebebinin bulunması ve buna yönelik tedavilerin geliştirilmesi hedefini taşıyor. ÇOMÜ Deney Hayvanları Yetiştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde sıçanlar üzerinde yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Tıp Fakültesi Farmakoloji Ana Bilim Dalı Araştırma Görevlisi Buket Güngör, “Sıçanların tuzla hazırlanmış özel yemleri var. Sıçanlar tuza karşı hassas. Bir kısmını tuzla, bir kısmını normal yemle besliyoruz. Bunların yanında ilaç benzeri maddeleri de var. Onların da sıçanlar üzerinde tansiyon ve hipertansiyona etkilerini araştırıyoruz. Esansiyel hipertansiyon, toplumun yüzde 25’inde görülen bir rahatsızlık. Sebebi belli değil. Biz de bu çalışmayla, esansiyel hipertansiyonda tuzlu diyetle beslenmenin etkilerini araştırmaya çalışıyoruz. Bu çalışmanın yanı sıra bir başka araştırmamız daha var. Orada hipertansiyon hastalarıyla çalışıyoruz. Orada tuzlu diyetin hastalar üzerindeki etkisini inceliyoruz. Burada da aynı şekilde hayvanlar üzerindeki etkisine bakıyoruz” dedi.
İHA