Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma dosyasını görevsizlik kararıyla TMK 10. maddesi ile görevli İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Soruşturmaya konu suçlar: "Devlet güvenliğine ilişkin belgeleri temin etme", "Siyasal veya askeri casusluk", "Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama ve "Yasaklanan bilgileri açıklama."
Taraf gazetesi yazarı Mehmet Baransu’nun geçtiğimiz hafta "Gülen’i Bitirme Kararı 2004’te MGK’da Alındı" manşetine konu olan haberiyle ilgili Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu soruşturma başlattı. Soruşturma, görevsizlik kararı verilerek Terörle Mücadele Kanunu’nun 10. Maddesi ile yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi.
"YASAKLANAN BİLGİLERİ AÇIKLAMA"
Cumhuriyet Savcısı Sıddık İlgar tarafından başlatılan soruşturmada, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yetki sınırları içerisinde olan Taraf Gazetesi’nin 28 Kasım tarihli nüshasının birinci sayfasında Mehmet Baransu tarafından "Gülen’i bitirme kararı 2004’te MGK’da alındı" başlığı ile gazetenin manşetinde yer alan bir haber yaptığı ifade edildi. Söz konusu haberle Baransu’nun ’25 Ağustos 2004 tarihli ve Karar No:481 sayılı Milli Güvenlik Kurulu kararını’ yayınlamak ve açıklamak suretiyle TCK’nın 327, 328, 329 ve 336. maddelerinde yazılı olan "Devlet güvenliğine ilişkin belgeleri temin etme", "Siyasal veya askeri casusluk "Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama ve "Yasaklanan bilgileri açıklama" suçlarını işlediği iddia edildiği belirtildi.
GÖREVSİZLİK KARARI
Söz konusu suçlarla ilgili soruşturma yapma görevinin TMK 10. Maddesi uyarınca Anadolu Cumhuriyet Başsavcığılı’nın görev alanına girmediğinin kaydedildiği görevsizlik kararında, soruşturma dosyasının 10. Maddesi ile görevli İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine karar verildi. Soruşturmaya konu suçlar ise toplamda 26 yıldan 43 yıla kadar hapis cezası istemini öngörüyor.(DHA)
Taraf'tan Suç Duyurusuna Sert Tepki: Susturamazsınız
Taraf gazetesi; Başbakanlık, Milli Güvenlik Kurulu ve MİT'in haklarında yaptığı suç duyurusuna karşı tam sayfa haberle 'hodri meydan' dedi.
Taraf gazetesi geçtiğimiz hafta, 2004 yılında yapılan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında alınan "Fethullah Gülen'i Bitirme" kararlarını manşetine taşımış vehaber gündeme bomba gibi düşmüştü.
Bu haberin ardından, kararda imzası bulunan yetkililer, "Kararlar doğru ancak uygulanmadı." açıklamasında bulunmuştu. Taraf, bu açıklamaların ardından alınan kararların uygulandığını gösteren belgeleri de yayınladı.
AYRI AYRI SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDULAR
Tüm bu gelişmelerin ardından Başbakanlık, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Milli Güvenlik Kurulu, Taraf Gazetesi hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na ayrı ayrı suç duyurusunda bulundu.
TARAF'TAN "HODRİ MEYDAN"
Taraf gazetesi, Başbakanlık, Milli Güvenlik Kurulu ve MİT'in haklarında yaptığı suç duyurusuna karşı tam sayfa haberle 'hodri meydan' dedi.
"SUSTURAMAZSINIZ"
Sekiz sütuna "Susturamazsınız" manşetini atan gazete, "iki gün önce duyurduğumuz Taraf eylem planı yürürlüğe girdi" ifadesini kullandı.
İktidarın hedefindeki gazete, MGK toplantısıyla ilgili 8 haberi manşetine taşıdığı ilk sayfaları yeniden tam sayfa halinde bastı.
NEŞE DÜZEL'DEN AĞIR YAZI
Genel Yayın Yönetmeni Neşe Düzel, "Aynı yağmurlarda kirleniyorlar" başlıklı yazıyla, hükümetin askerle kol kola aynı yolda yürüdüğünü iddia etti.
İşte Düzel'in ağır sözlerle eleştirdiği o yazı:
AYNI YAĞMURLARDA KİRLENİYORLAR
Başbakanlık, Milli Güvenlik Kurulu ve MİT, hep birlikte Taraf için suç duyurusunda bulunmuş.
Belediye Bandosu ile İtfaiye Teşkilatı eksik kalmış bu "suç duyurusu" kampanyasında.
Onlardan da birer imza alsaydınız bari.
Gerçekler sizi nasıl korkutuyorsa... Öyle tek bir suç duyurusu bile yetmiyor artık size.
Özel Yetkili Mahkemelere, "Bunları susturun, bunları hapse atın" diye hep birlikte koşuyorsunuz.
YOLUN SONU GÖRÜNMÜŞ DEMEKTİR
Halkınızdan gizlemeye çalıştığınız gerçekler olması ne kadar korkutucu. Öyle değil mi?
Gerçekler ortaya çıkacak diye ödünüz patlıyor.
Bir iktidar, yaptıklarını halkından gizlemek için baskılara, tehditlere, çarpıtmalara başlamışsa, onun için yolun sonu görünmüş demektir. Bir daha iflah olmaz artık.
Çünkü halk, o iktidarı sorgulamaya koyulur ve sonunda herkes, iktidarın, "gizlemeye çalıştığı asıl yüzünü" görür.
Biz bu macerayı daha önce de yaşadık.
Şimdi aynen taklit ettiğiniz askerî vesayet de zamanında Taraf'ı susturabilmek için aynı yöntemleri denedi.
İftiralar attılar, gerçekleri çarpıttılar, yalan söylediler, tehdit ettiler ama sonuç değişmedi. Halk sonunda gerçeği gördü.
Bana sorarsanız... Askerî vesayet için bitişe giden süreç, yalanlarla ve tehditlerle Taraf'ı susturmaya çalışmasıyla başlamıştı.
Bu iktidar da şimdi aynı yoldan yürüyor.
Gerçekleri gizledikleri... Dost göründüklerini sattıkları...
İnsanları fişledikleri...
Vatandaşlarına karşı suç işledikleri, birer birer ortaya çıktıkça daha fazla tehditkâr ve baskıcı olmaya çabalıyorlar.
SİZ ORAYA GİRERSENİZ NASIL ÇIKARSINIZ?
Hâlâ anlamamışlar... Bu gazete bunlardan korkmaz, biz alışkınız.
Hapishaneyse tehdidiniz...
Biz oraya girer, oradan dürüst ve onurlu insanlar olarak çıkarız.
Ama siz oraya girerseniz nasıl çıkarsınız?
Bu iktidar ve başbakanı, bir şarkıyı çok seviyorlar biliyorsunuz... "Aynı yollardan yürüdük, aynı yağmurlarda ıslandık" gibi bir şarkı...
Eskiden bu şarkıyı "halkla" birlikte yürüdüklerini vurgulamak için söylerlerdi.
Şimdi anlaşılıyor ki, halkla değil, paşalarla "aynı baskıcı yollardan yürüyüp, aynı tehditkâr yağmurlarda" kirleniyorlar.
Siz, askerî vesayetin paşalarının yürüdüğü yollardan yürümeye devam edin."