Geçmişten günümüze teknolojinin ilerlemesi pek çok alanda insanların yüzünü güldürdü. Daha önceki yıllarda özellikle tıp alanında yapılan uygulamalar birçok kişinin hayatını olumsuz yönde etkilemişti. Sizler için bu ilginç tedavi yöntemlerini araştırdık.
Kuduz hastalığı tedavisinde dana eti kullanılması en eski yöntemlerden biriydi. Antik Roma’da kuduz hastalığının artması üzerine insanlar tedavi edebileceklerini düşünüyorlardı. Bunun için özellikle kuduz bir hayvan tarafından ısırılan kişilerin yaralarını kesip çiğ dana etiyle kapatarak tedavi ediyorlardı. Daha sonraki aşamada ise hastanun limon ve domuz yağından oluşan bir diyet uygulaması tavsiye ediliyordu.
1740’lı yılların sonlarında John Wesley isimli din insanı yayınladığı kitapta astıma çare bulduğunu söyledi. Ona göre, astımı tedavi etmek için 15 gün boyunca sadece haşlanmış havuç yenilmesi yeterli oluyordu.
Astıma çare bulduğunu düşündükten sonra John Wesley bu sefer de diş ağrısı için kolları sıvadı. Diş ağrısı çeken hastaların elektroterapi ile tedavi edilmesini öneriyordu. 1700’lü yıllarda elektrikle yapılan tedaviler aslında çok yaygındı. Bu uygulama 1900 yıllarına kadar devam etti.
Cıva, 16. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar frengi tedavi için kullanıldı. Kabızlık gibi daha az şiddetli hastalıkları tedavi etme konusunda da cıva kullanılan bir alternatifti. 18. yüzyıla gelindiğinde doktorlar cıva zehirlenmesinin farkına varmasına rağmen frengiyi tedavi etmek için bu yöntemi kullanmaya devam ettiler. Ancak bu sefer tek bir fark vardı. O da kullanılan cıvanın miktarı düşürüldü.
Eski tedavi yöntemlerinden biri de barut ve sirke olarak karşımıza çıkıyor. Saçkıran olan bölgeye barut ve sirkeden yapılan bir macunun sürülmesi tavsiye ediliyordu. İlk seferde sonuç alınmaması durumunda ise olumlu sonuç alana kadar aynı yöntem uygulanıyordu.
Eski tedavi yöntemlerinden biri de şişmiş gözler için kullanılıyordu. Şişmiş gözleri tedavi etmek için yengeç gözü tercih ediliyordu. Bu tedavi yöntemi için canlı bir yengecin gözleri kesiliyor ve kesilen gözler hasta olan kişinin boynuna sürülüyordu.
Dr. Ritter tarafından geliştirilen bu yöntem aslında çatlayan eller için uygulanıyordu. Yöntem için bir miktar ekşi krema toprağın altına gömülerek bir gece boyunca bekletiliyordu. Daha sonra toprak altından çıkartılan krema çatlayan ellere sürülüyordu.