Covid-19 nedeniyle yaşanan süreç hakkında açıklama yapan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serhan Sakarya, eskiden bulaş riskini azaltmak için sosyal mesafe riskinin 1,5 metre olarak tanımlandığını, şu an Türkiye'de etkin olan İngiliz mutantının kişiyi 2 metre mesafede enfekte edebildiğini söyledi. Prof. Dr. Sakarya, yapılan aşılamanın işe yaradığını da ifade ederek, "Yoğun bakımda ve servislerde tedavi gören 60-65 yaş grubu hastamız yok. Şu an genelde 40 yaş ve çocuklar var. Aşılamanın ocak - şubat aylarında başladığını düşünecek olursak, eğer eylül ayına kadar toplumun yüzde 75'i aşılanmazsa, şimdiye kadar yapılan tüm aşılamalar boşa gidecek ve üzülerek söylüyorum ki kasım-aralık aylarında kabusu yaşayacağız” diye konuştu.
Aşılama başladığında dünyada çift doz aşılamada 6., tek doz aşılamada ise 9. sırada olduğumuzu ancak son zamanlarda sekteye uğradığını, bu nedenle sıralamada aşağı düştüğümüzü ifade eden Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serhan Sakarya, mevcut dolaşan virüsle ilgili yeni veriler olduğunu söyledi.
Türkiye'de şu anda hakim olan virüsün İngiliz mutantı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sakarya, "Bu mutantın bazı özellikleri var. Eskiden bulaş riskini azaltmak için gereken sosyal mesafenin 1,5 metre olduğu ifade ediliyordu. Artık virüsün kişiyi enfekte etmesi için 2 metre yeterli. Bu nedenle kişiler, alışveriş merkezlerinde ya da iş yerlerinde kolaylıkla enfekte olabilir. Açık havada ise bulaş riskinin yüzde 10-20'lerde olduğu, kapalı alanda ise yüzde 80-90 civarında olduğu belirtiliyordu. Şu an açık havada bulaş riskinin yüzde 1'in altında olduğu kanıtlandı. İnsanların açık alanda dolaşabilmeleri ve açık alanda kalabilmelerinin olanağı sağlanmalı. Hafta sonu ya da gece 21.00'den sonra sokağa çıkma yasağı uygulanmasının bir anlamı yok. Virüs hafta sonu ya da o saatten sonra uyku moduna geçmiyor" dedi.
Dünyadaki ülkelere bakıldığında aşılamasını büyük oranda tamamlamış ülkelerin maske, kapalı alan gibi kısıtlamaları sıfıra indirdiğini hatırlatan Prof. Dr. Sakarya, "Şunu söyleyebilirim ki, aşılanmış popülasyonun hiç biri hasta olarak yatmıyor. Geçtiğimiz kasım-aralık ayında hastaneleri dolduran 60-65 yaş grubundaki hastalar artık yok. Serviste ve yoğun bakımda yatan hastaların yaş ortalaması 40. Hatta bebekler ve çocuklar yatıyor. Demek ki aşı işe yarıyor. Bu nedenle çok hızlı bir şekilde aşılamaya geçemiz lazım. İşin kötüsü, biz zaman kaybederken, yeni gelişen mutasyonlar, aşı kaçağı mutasyonlar olursa tüm aşılama önlemleri boşa gidecek” diye konuştu.
Dünyada hasta sayısına oranla ölüm sayısının en az olan ülkelerden birisinin Türkiye olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Serhan Sakarya, bunun altında yatan sebebin ise sağlık personelinin özverili çalışması olarak işaret etti. Prof. Dr. Sakarya, "2000-2005 yılına kadar dünyanın en büyük hayvan aşı üreticisi olan ülke Türkiye'ydi. Biz bu teknolojiye sahiptik ve ne yazık ki şu an aşı yapamıyoruz. Tahminim yaz aylarını geçtiğimiz yaz ayı gibi geçireceğiz. Ancak eylül-ekim aylarına kadar yüzde 75 aşılamaya çıkamazsak, kasım-aralık ayı kabus ayları olacak. Daha da kötüsü, ocak- şubat aylarında aşılarını olan kişilerin de aşıları boşa gidecek. Bu nedenle aşılama işini mutlaka yapmamız gerekiyor" şeklinde konuştu.
(İHA)