ANKARA (İHA) - Avrupa Birliği (AB) Genel Sekreteri Büyükelçi Volkan Vural, 12 Aralık'taki Kopenhag zirvesinde, Türkiye'ye bir müzakere tarihi verilmesi dışındaki formüllerin, Türkiye'nin beklentilerini karşılamaktan uzak olacağını söyledi.
İş Dünyası Platformu'nun 'Avrupa Birliği ile Gelinen İlişkilerde Son Nokta' konulu toplantıya katılan AB Genel Sekreteri Büyükelçi Volkan Vural, Türkiye'nin AB ile olan ilişkilerini dünden bugüne değerlendirdi. Türkiye'nin, AB ile ilişkilerinde en gelişmiş aşamada ve üyeliğe de en yakın noktada olduğunu belirten Vural, 1999 yılındaki Helsinki zirvesiyle Türkiye için yeni bir sayfa açıldığını bildirdi. Türkiye'nin gerek siyasi, gerekse ekonomik kriterleri gerçekleştirmede köklü reformlar gerçekleştirdiğine dikkat çeken Vural, "Bu kriterleri yerine getirmekle müzakere tarihi isteme hakkını kendimizde gördük" dedi.
AB'nin Türkiye'nin gerçekleştirdiği köklü reformlar ve performans karşısında karar vermekte zorlandığını söyleyen Vural, "Onların kafasındaki takvim bizim performansımıza uymamıştır. Bu yüzden onlar karar vermekte zorlanıyor" şeklinde konuştu. Aralık ayında yapılacak zirvede, Türkiye'ye müzakere tarihi verilmesinin dışında hiçbir formülün Türkiye'nin beklentilerini karşılamaktan uzak olacağına işaret eden Vural, "Bizim AB üyeliğimiz dışında kabul edebileceğimiz bir formül yoktur. Türkiye üyelik hakkına sahiptir, istemektedir. Önemli adımlar atmıştır, bunun karşılığını da alacaktır" diye konuştu.
İlerleme raporunda bir 'denge' sorunu bulunduğu ve Türkiye'nin beklentilerini karşılamaktan uzak olduğunu belirten Vural, Raporun içeriğine Türkiye'ye ilişkin bir şüpheciliğin yansıdığını ve raporu vizyon açısından da yetersiz bulduğunu açıkladı. Gazetecilerin sorularını cevaplayan Vural, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Şükrü Sina Gürel'in "Müzakere tarihi 2003 olmazsa AB ile ilişkileri gözden geçiririz" açıklamasının hatırlatılması üzerine, "Bizim tek hedefimiz var AB ile bir an önce müzakerelere başlamaktır. Şu aşamada da başka seçenekler üzerinde durulmasının hiçbir yararı olduğunu düşünmüyorum. Tam tersine bütün dikkatimizi Türkiye'yi üye yapacak çalışmalara yöneltmemiz gerekir" değerlendirmesinde bulundu.
AB Komisyon Başkanı Romano Prodi'nin Türkiye'ye Kopenhag zirvesinde bir tarih verilmeyeceğine ilişkin açıklaması ile ilgili bir soruya Vural, "Şu aşamada bu gibi tahminlerde, spekülasyonlarda bulunmak hiçbir yarar sağlamaz. Bu tür toplantılar öncesinde çeşitli çevrelerden çeşitli fikirler kamuoyuna verilir. Kopenhag zirvesinden önce bu tarz tartışmaların hiçbirine bizim bir karşılık vererek, spekülasyon konusuna çevirmemizde yarar yok" karşılığını verdi.
"Seçim sonrası yeni tablo AB Genel Sekreterliği'nin uyum çalışmalarını nasıl etkileyecek?" yönündeki soruya Vural, hükümetin talimatları doğrultusunda uyum çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek, "Seçim sonrası gelecek yeni siyasi yapının da aynı politikaları sürdüreceği konusunda benim şahsen bir kuşkum yok" şeklinde konuştu. Vural, seçim sonrası yeni hükümetin kurulmasının uzaması halinde, partilerin ortak bir deklarasyon yayınlayarak, Kopenhag zirvesi öncesi Türkiye'nin kararlılığının ortaya konulabileceğini kaydetti. Vural, "AK Parti'nin kapatılması AB sürecini nasıl etkiler?" sorusunu, "Konumum müsait değil. Yargı bağımsızdır. Yargının kararına herkesin saygı göstermesi gerekir" şeklinde cevapladı.