Kıbrıs Rum yönetiminin Doğu Akdeniz'de petrol ve doğalgaz sondajına başlamasının ardından, Türkiye ile KKTC de benzer bir adım atılacağını duyurmuştu.
Akdeniz’de yapılacak aramalar için ilk adım atıldı ve KKTC ile Türkiye arasında kıta sahanlığını sınırlandırma anlaşması New York’ta imzalandı.
Anlaşmaya, Türkiye adına Başbakan Erdoğan, KKTC adına da Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu imza koydu.
Rumların Ada’nın güneyindeki 12 nolu parselde başlayan çalışmalarına, fırkateynler ve savaş uçaklarıyla uzaktan izlemeye alan Ankara, benzer arama çalışmaları yapılması yolunda en somut adımı attı.
KKTC ve Türkiye arasında imzalanan kıta sahanlığını sıırlandırma anlaşmasıyla, Akdeniz'de yapılacak arama çalışmaları için engel ortadan kalkmış oldu.
"GEREK DUYULURSA TÜM ADA'DA"
Anlaşmaya göre, arama çalışamlarının Ada'nın tümünü kapsıyıp kapsamayacağı noktasında Başbakan Erdoğan'dan bir açıklama geldi.
İmza töreninde konuşan Erdoğan, şu anda sacede KKTC tarafında yapılacak arama çalışmalarının, gerek duyulması halinde tüm Ada’ya yayılacağının mesajını verdi: "Türk halkının Ada’nın tümünde kıta sahanlığı hakkını mahfuz tutuyoruz. Doğu ve batı uçlarında ilerletilmesi gerekirse tarafların hakkaniyetlerine bağlı olarak ilerletilecek" dedi.
Anlaşmalar, iki ülkenin meclislerinde onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek ve TPOA’ya arama çalışmalarıyla ilgili ruhsat verilecek.
NORVEÇ GEMİSİ
Burada da, ağırlıklı olarak İskenderun Körfezi’ndeki arama çalışması için Norveç'in CGGV şirketinden 20 milyon dolara kiralanan geminin devreye girmesi bekleniyor.
ŞİRKETLERE UYARI
Erdoğan imza töreninde şunları söyledi:
— "Rumlar ile iş yapan ve yapacak uluslararası petrol ve doğalgaz şirketlerini de uyarmak istiyoruz. Bu şirketlerin, Türkiye'deki enerji projelerine alınmaması ve bunlara bir takım müeyyideler uygulanması konusunda da Enerji Bakanlığımız bir çalışma başlatmıştır.
— Türkiye, bugün olduğu gibi gelecekte de kendisine yaraşır şekilde sağduyu ile hareket edecek, gerginlik ve krizden medet umanlara prim vermeyecektir.”
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu da konuştu:
— "Rum tarafı 2003 yılından bu yana Kıbrıs adasının deniz alanlarındaki zenginlikleri, tek yanlı ve hukuka aykırı bir biçimde düzenleme ve işletme faaliyetlerine girişti.
— Rum tarafı tek yanlı olarak antlaşmalar yaptı ve ruhsatlar verdi. Bunun ileriye götürülmemesi için pekçok kez Rum tarafını ikaz ettik. Bundan kısa süre önce müzakere masasında 'gelin, bu çalışmaları erteleyin' dedik. Maalesef Rum tarafı Genel Sekretere verilen söze rağmen, müzakerelere rağmen, müzakerelere yoğunlaşmak yerine bu gibi hususlarla ortamı germeyi tercih etmiştir. Üstelik bu çalışmaları askıya alma önerimi de reddetmiştir.
— Bugün Türkiye Cumhuriyeti ile imzalamış olduğumuz bu antlaşma Rum muhataplarımızı bu davranışlarından vazgeçirmeye yönelik önleyici bir tedbir niteliğindedir.''