ZAFER GÖDER - Bolu'nun Gerede ilçesinde, Bizans döneminde yapıldığı belirtilen "Kiliseli Tüccar Hanı", restore edilerek turizme kazandırılacak.
İlçe merkezinin Kitirler Mahallesi'nde yer alan tarihi yapının, Osmanlı'nın bölgeyi fethetmesinin ardından içinde kilise ve mescit bulunan bir ticaret merkezi olarak kullanıldığı biliniyor.
Hanın, doğu cephesinde kuzey kısmında bulunan camların kilit taşı üzerinde "haç" şeklinin, güneye bakan camlarının kilit taşı üzerinde ise "Allah" lafzının olması, yapının hem Hristiyan hem de Müslümanların rahat bir şekilde konaklaması için düzenlendiğini gösteriyor.
Osmanlı döneminin son yıllarına kadar her iki dinin mensuplarının da yoğun olarak konakladığı bilinen han, Cumhuriyet döneminde kapatıldıktan sonra özel mülkiyete geçti.
Uzun süre kullanılmadığı için son derece bakımsız ve yıkılacak hale gelen han, ilçede yaşayan bazı vatandaşlar tarafından kahvehaneye dönüştürülerek bu şekilde değerlendirilmeye çalışıldı.
Gerede Belediyesi tarafından turizme kazandırılması için çalışmalar yapılsa da hanın çok hisseli olması nedeniyle bir türlü restorasyon çalışmasına başlanamadı.
Son olarak belediyenin öncülüğünde başlatılan restorasyon çalışmalarının 10 ay içinde tamamlanması planlanıyor.
- "Hanı hem turizme hem de ekonomiye kazandıracağız"
Gerede Belediye Başkanı Mustafa Allar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Kiliseli Tüccar Hanı" olarak ismini tarihe yazdıran yapının, yapılış tarihinin tam belli olmadığını söyledi.
Hanın, Bizans döneminden kalma bir yapı olduğunun bilindiğini aktaran Allar, şu bilgileri verdi:
"Ecdadımız buraları fethettiğinde bu hanı da yıkmayıp kullanmaya başlamış. Bu bina, adından da anlaşılacağı gibi bir tarafında 'haç' işareti olan kilise, diğer tarafta da 'Allah' lafzı olan mescidi aynı anda barındırmış. Burayı yine aynı hale getireceğiz. Ecdadımız burasını, Hristiyanların da Müslümanların da geldiğinde ibadetini yapabileceği imkanı sunan bir han haline dönüştürmüş. Ecdadımızın emanetini sahiplenerek, burayı yeniden hayata, ekonomiye kazandırmak ve turizme açmak bize gurur veriyor."
Allar, bir tarafında "Allah" lafzı, diğer tarafında ise "haç" işareti bulunan tarihi hanın bu özelliğini korumaya devam edeceklerini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Buranın mülkiyet problemleri nedeniyle yıllarca restorasyon çalışmaları başlayıp tamamlanamamıştı. Biz göreve geldiğimiz günden bugüne bu hanın restorasyon projesinin hazırlanmasını istedik. Buranın ilçemize hem turizm açısından kazandırılması hem de ekonomiye kazandırılmasının son derece önemli olduğunu biliyorduk. Yaptığımız çalışmalar neticesinde öncelikle burasının restorasyon projelerini, imar ve vaziyet planlarını hazırlattık. Plan ve projelerin, Anıtlar Kurulu ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından da onaylanmasını sağladık."
Çok hisseli özelliği bulunan tarihi yapı üzerinde uzun süre çalışma yapamadıklarını anlatan Allar, "Buranın mülk sahibi olan ve İzzet Baysal Sosyal Sorumluluk Ödülü sahibi Mithat Dayıoğlu ile yaptığımız görüşmelerde çok hisseli olan mülkiyet probleminin çözülmesi halinde buranın restorasyonunu da üstleneceğini söyledi. Mithat amcamız, buranın restorasyonunu yapacağına söz vermişti. Biz de Mithat Dayıoğlu ile beraber yaptığımız çalışmalar neticesinde öncelikle buranın mülkiyet problemlerini çözdük. Daha sonra da restorasyon çalışmalarını hızlandırdık. Buranın proje bedeli 2 milyon lira civarında. Çalışmalar tamamlandığında burası ilk yapıldığı hale getirilecek." ifadelerini kullandı.
Allar, 23 odası bulunan hanı, dış cephesi de dahil aslına uygun hale getireceklerini belirterek, "Burayı hem turizme hem de ekonomiye kazandıracağız. Burada 23 oda var. Burası hem butik otel statüsü hem de restoran ve kafeterya özelliği kazanacak. Aynı zamanda yöresel ürünler pazarı olacak. Burayı Gerede'nin tarihi dokusuna uygun bir iş merkezi haline getireceğiz. Bu son derece önemli bir projemizdi." değerlendirmesinde bulundu.