HABER

Tarihi semt Balat'ı seramiklerde yaşatıyor

Seramik sanatçısı Beyhan Gürsoy'un seramiğe işleyerek yaptığı eserler hem tarihi Balat semtinin yaşatılmasına hem de tanıtımına katkı sağlıyor - Beyhan Gürsoy: - "Önce onların modellerini hazırladım. Hazırlıklar 1,5 yıl sürdü. Sonra o modellerden kalıplar aldım ve o kalıpları döküm çamuruyla dökerek çoğalttım. Koskoca bir binayı 10-15 santimetreye indirmek kolay olmadı. Ama azimle ve sevgiyle üstesinden geliyoruz" - "Bildiğim güzel evlerin fotoğraflarını çekerek çalıştım ve koleksiyonuma dahil ettim. Fener Balat'ın en güzide evleri, unutulmaması gereken, geleceğe taşınması gereken tarihi evler, böylece bütün dünyaya yayıldı. Hem Türkiye'den hem de farklı ülkelerden gelenler tarafından satın alınıyor. Severek evlerine götürüyorlar. Bu da beni mutlu ediyor"

İSTANBUL (AA) - BERK ÖZKAN - Seramik sanatçısı 68 yaşındaki Beyhan Gürsoy, tarihi Balat semtindeki evleri, birebir işlediği seramiklerde yaşatıyor.

Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Seramik Bölümü mezunu olan Gürsoy, Fatih ilçesinin Balat semtindeki evlere olan aşkıyla yola çıkarak satın aldığı bir evi restore ettirdi.

Kendisine evde bir atölye kuran Gürsoy, fotoğraflarını çektiği evlerin 10-15 santimetrelik birebir kopyalarını küçük seramiklere işleyerek renklendiriyor.

Gürsoy, eserleriyle hem tarihi semtin yaşatılmasına hem de tanıtımına katkı sağlıyor.

Tarihi Balat semti ve seramikle ilgili çalışmalarını AA muhabirine anlatan Gürsoy, 1975 yılında okuldan mezun olduktan hep çalıştığını söyledi.

İki çocuğu olduğunu ve emekli olmadan yaklaşık 1,5 yıl önce Balat'ta bir ev satın aldıklarını belirten Gürsoy, "Biz eski evleri ailece çok seviyoruz. Çünkü çocukluğumuz Eskişehir'de böyle Odun Pazarı dediğimiz yerde, cumbalı, bahçeli, çok şirin bir evde geçmişti. Biz o evi hiç unutamadık. Zaman içerisinde hafızamızda hep öyle bir eve sahip olma fikri gelişti. Sonra Balat'a yolumuz düştü." dedi.

- "Tarihi evleri severek çalışıyoruz ki bu yaptıklarımıza yansıyor"

Satın aldığı evin 7 ay süren restorasyonunun ardından sanat evine dönüştüğünü aktaran Gürsoy, burada seramik, ahşap boyama ve resim üzerine kurs verdiğini ifade etti.

Daha sonra kursu kapatarak seramik atölyesini işletmeye devam ettiğini aktaran Gürsoy, "Şimdi pazar, pazartesi günleri hariç her günümü burada geçiriyorum. Fener Balat evlerini, bu güzel tarihi evleri severek çalışıyoruz ki bu yaptıklarımıza yansıyor." şeklinde konuştu.

Kendisinden sonra birçok sanatçının da Balat'ta atölye açtığını vurgulayan Gürsoy, şöyle devam etti:

"Ben daima Fener Balat evlerini çalıştım. Onları o kadar sevdim ki. Seramik sanatçısı olarak 6 ay düşündüm 'Ben burada ne yapayım?' diye. Birden bire bu Fener Balat evlerini çalışmam gerektiğini hissettim, başlangıç noktam da bu oldu. Önce onların modellerini hazırladım. Hazırlıklar 1,5 yıl sürdü. Sonra o modellerden kalıplar aldım ve o kalıplara döküm çamuruyla dökerek çoğalttım. Koskoca bir binayı 10-15 santimetreye indirmek kolay olmadı. Ama azimle ve sevgiyle üstesinden geliyoruz."

- "İlk önce satın aldığım evin seramiğini yaptım"

İlk önce kendi satın aldığı evin küçük bir seramiğini yaptığını kaydeden Gürsoy, "Daha sonra bir yandaki, bir yandaki... Bütün sokağı tamamladım. Sonra bildiğim güzel evlerin fotoğraflarını çekerek çalıştım ve koleksiyonuma dahil ettim. Fener Balat'ın en güzide evleri, unutulmaması gereken, geleceğe taşınması gereken tarihi evler böylece bütün dünyaya yayıldı. Hem Türkiye'den hem de farklı ülkelerden gelenler tarafından satın alınıyor. Severek evlerine götürüyorlar. Bu da beni mutlu ediyor." diye konuştu.

Sosyal medya üzerinden de kendisine ulaşanların olduğunu belirten Gürsoy, şöyle devam etti:

"Yaptığımız seramik evler, kendi kendine ayakta durabilen hacimli, içerisinde mum yanan evler. Duvara asılanları ve magnet şeklinde olanlar evler. Çeşitlendirmeye çalışıyoruz. İçerisinde bulunduğumuz bina oturulmayacak derecede kötüydü. Duvarları yıkık, tavanından gökyüzü görünüyordu. Yani kimsenin satın almaya cesaret edemeyeceği bir evdi burası. Ama biz cesaret ettik, tereddüt etmedik."

Yaptığı evlerin bir çoğunun aynı şekilde korunduğunu kaydeden Gürsoy, "Ama benim yaptığım evlerden 2 tanesi kendi kendine yıkıldı maalesef. Tadilat ve bakım yapılmadığı için göçtü gitti. Bizde kalıbı var, modeli var biz çalışmaya devam ediyoruz." ifadesini kullandı.

- "Beni kurtarın, yardım edin diyen evler var"

Beyhan Gürsoy, Balat'taki evleri "Ev gibi ev bunlar" diye tanımlayarak, bu evlere aşık olduğunu dile getirdi.

Tarihi evlerin, birbirine sırtını dayamış, cumbadan cumbaya sohbet edebilecek yapılar olduğunu ifade eden Gürsoy, şunları kaydetti:

"Zamanında kahve kokularıyla şen kahkahalarla geçen günlerin kalıntıları aslında bu evler. Farklı ülkelerde böyle bölgelere, eski evlere pırlanta gibi bakıyorlar, devlet desteğiyle. Balat, Osmanlı'dan kalma bir semt, hala ayakta. Ve hala direniyor 'Ben yaşıyorum, beni kurtarın, yardım edin' diyen evler var. Tarihi dokunun korunması ve geleceğe aktarılması çok önemli."

En Çok Aranan Haberler