Erzurum Valiliği tarafından, Nene Hatun'un üstün cesaretiyle efsaneleştiği Aziziye Tabyalarında ilk kez gazi ve şehit ailelerine iftar yemeği verildi. Kentin düşmana karşı savunulması amacıyla 19. yüzyılda yaptırılan tarihi tabyada, şehit aileleri, gazi ve yakınları ile il protokolü iftar yemeğinde bir araya geldi. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nda çarpışmalara sahne olan Top Dağı'ndaki tabyalarda verilen iftarda, vatan savunmasında şehit olanlar için dua okundu. Vali Ahmet Altıparmak, burada yaptığı konuşmada, tabyalarda tarihi bir gün yaşandığını belirterek, "Kim yaptı, nasıl yaptı, nasıl ızdıraplar çekti?" hepsinin ayrı bir hikayesi olduğunu söyledi. Tarihi tabyalarda şehit olanların sadece Erzurumlu olmadığını anlatan Altıparmak, şunları kaydetti: "Sadece Hınıslısı, Tekmanlısı, Erzincanlısı da değildi. Türkiye'nin, Osmanlı topraklarının her bir ayrı noktasından yüzlerce, binlerce gencimiz ülkeyi korumak için bu noktada Erzurumlularla, yiğit Dadaşlarla beraber savunmak için gelmişlerdir. Bu mekanda bir nebze de olsa dinlenmek için uyudukları anda da böyle bir hadiseyle karşı karşıya kalarak, şehit olmuşlardır. Şu anda ayağımızı bastığımız topraklarda binlerce şehidimizin kanı vardır. Bunun için de hakikaten kutsal bir mekandır bizim için hafızalarımızda asla silmememiz gereken bir mekandır. Şehitlerimiz ve gazilerimizle beraberce bu manevi atmosferde bulunmak, onların maneviyatıyla birlikte olmak, Fatihalarımızı onlara okumak için iftar programını burada düzenlendik." Güzel bir program olduğunu ifade eden Altıparmak, "Şehitlerimiz, gazilerimiz bizim için elbette çok çok önemlidir. Bu millet için önemlidir, Türk milleti için önemlidir. Türkiye Cumhuriyeti için önemlidir" diye konuştu. Vali Altıparmak, şöyle devam etti: "Bunun için de hakikaten imkanlar zorlanarak, işe yerleştirmeden maaşlara kadar tedbirler alınmaya çalışılmakta ve imkanlar mertebesinde daha da alınıyor. Ne alınırsa alınsın, ne yapılırsa yapılsın, hangi sözleri söylersek söyleyelim, ben biliyorum ki genç yaşta evladını kaybeden genç yaşta uzvunu kaybeden, gazi olan insanlarımızın o kayıplarının ne telafisi mümkün ne de söyleyeceğimiz hiçbir söz onların o yangınlarına bir nebze olsun su taşıyamaz. O yangını söndüremez, bunu biliyoruz. Ama bu coğrafyada yaşamanın bir bedeli var. Bu coğrafyada yaşayanların da ödeyeceği bir bedel var. Türk milleti maalesef bu bedeli yüz yıllarca ödemiş ve bugün de ödemek zorunda kalıyor. Onun için de bu hafızayı canlı tutmak, bu hafızayı çocuklarımızın da hafızasına yerleştirmek fevkalade önem arz ediyor. Sadece zenginleşmek yetmiyor, tarihi ihmal etmemek, unutmamak da bunun önemli bir parçası olarak bize kendini sunuyor."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz