Çubuk’ta yaşayan ressam Halil Basri Uluğ, geçmişte kullanılan ve günümüzde unutulmaya yüz tutmuş tarım aletleri ile bazı yapıları yaptığı maketlerle yaşatıyor.
Çubuk’ta yaşayan köylü ressam olarak ünlenen 52 yaşındaki emekli Halil Basri Uluğ, yaptığı yağlı boya ve sulu boya resimlerinden sonra geçmişte kullanılan ve günümüzde unutulmaya yüz tutmuş tarım aletleri ile ev araç ve gereçlerini yaptığı maketlerle yaşatmaya çalışıyor.
Uluğ, eski el aletlerini maketlerle geleceğe taşımaya, küçük oğlu ve arkadaşları geçmişle ilgili sorduğu sorular üzerine karar verdiğini söyledi. Elecik Köyü tarihi ve köy yaşantıları ilgili yazdığı bir eserinin de olduğunu kaydeden Uluğ, o tarihlerde köyde ne varsa aynısının maketini yaptığını dile getirerek, “1980’li yılında amatör olarak ressamlığa başladım ve halen ressam olarak çalışmalarım devam ediyor. Bu sene farklı bir çalışmaya başladım ve çalışmayı tamamlamak üzereyim. Köyüm ile ilgili topladığım ve bir kitap haline getirdiğim bilgileri okuyanlar önce inanamadılar. Günümüzde gençlerimiz geçmişte yaşanan zorlukları, tarihimizi, gelenek ve göreneklerimizi ile araç ve gereçlerimizi unuttular. Bu unutulan değerleri, bu güzellikleri yeniden gün yüzüne çıkarmak ve yeni nesillere örnek teşkil edebilecek bir şekilde eskilerin yaptıklarını ve yaşadıklarını anlatmak adına böyle bir çalışmaya girdim” dedi.
İnternet ortamının gençleri bu tip çalışmalardan uzaklaştırdığını ifade eden Uluğ, gençlerin neredeyse hayatının büyük bir kısmının sanal ortama itildiğini kaydederek, “Ben gençleri bu sanal ortamdan kopartıp, bir mesaj verebilmek, geçmişteki bu kültürümüzü, unutulan değerlerimizi yeniden canlandırmak ve yeni nesillere göstermek adına kendi çabalarımla minik bir müze oluşturdum. Karasabanı, düveni, öküz ve eski köy yaşantısını yeni nesillere öğretmek istedim” diye konuştu.
TORNA GİBİ ELEKTRİKLİ MAKİNELER KULLANMIYORUM
Evinin çatı katında oluşturduğu atölyede eserlerini yapan ve yaptığı yerde eserlerini sergileyen Uluğ, maketleri yaparken kesinlikle teknolojik alet kullanmadığını, testere ve bıçak ile yaptığını söyledi. Uluğ, şunları anlattı:
“Bu çalışmalarımda en ufak bir eğitim ve yardım almadan tamamen kendim tasarlayarak yaptım. Maketlerimi aslına uygun olsun diye testere ve bıçakla yapıyorum ve hiçbirinde çivi kullanmadım. Ahşabı delerek geçme usulü ile yaptım. Torna gibi elektrikli makinelerde kullanmadım. Yaptığım maketlerin hepsi çalışır vaziyette. Kağnı arabası, buğday değirmeni, su değirmeni ve su değirmenine ait malzemeler, tırpan, kürek, su kuyusu, düven, sapan, gibi tarım aletlerinin maketleri var. İp eğirmek için çıkrık var. Köy fırını, tandır ve orada kullanılan çeşitli malzemeler, mutfak ürünleri ile beşik gibi ürünlerin maketleri de sergide yer alıyor. Birebir aynısı olan bu ürünlerden toplam 63 parça yaptım. Maket yaptığımı duyanlar şimdiden gelerek yaptığımı eserleri inceliyorlar.”
Emekli maaşıyla geçimini sağladığını anlatan Uluğ, imkanlarının kısıtlı olduğunu kaydetti. Bu zamana kadar yaptığı eserlerin bir eşinin olmadığını, her eserin tek olduğunu ifade eden Uluğ, ilk olarak eserlerini teşhir etmek için bir sergi açmayı ve daha sonra da bu ürünleri bir müzeye devretmeyi düşündüğünü belirtti. Uluğ, yaptığı tüm ürünlerin insan sağlığına ve çevreye dostu ekolojik ve örnek ürünler olduğunu da sözlerine ekledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz