Tarihi Tarsus Evleri Yatırımcı Bekliyor

ALİ GÜRELİ - Mersin'in Tarsus ilçesinde tarihi ve kültürel dokusuyla ilgi çeken ve 300'e yakını tescilli olan eski Tarsus evlerinin restore edilerek turizme kazandırılması amacıyla yatırımcı beklendiği bildirildi. Tarsus Kaymakamı Orhan Şefik Güldibi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilçe merkezinde geniş bir alana yayılan genelde iki katlı taş yapılardan oluşan ve geleneksel Türk kültürünü yansıtan tarihi binaların kent dokusunda önemli yeri bulunduğunu söyledi. Tarihi yapılardan 300'e yakınının tescilli olduğunu, tescilsiz binaların sayısının ise 600'ü bulduğunu belirten Güldibi, Tarsus'un pekçok zenginliğinin yanı sıra geçmişi yaşatan ve yansıtan eski evlerinin de biran önce turizme kazandırılması gerektiğini ifade etti. Güldibi, Kültür ve Turizm Bakanlığının bu evlerin turizme kazandırılması adına 16 parselde kamulaştırma çalışması yaptığını anımsatarak, "Bu parsellerdeki evlerden 12'siyle ilgili restorasyon çalışması başlatıldı ve 6'sında çalışma tamamlanarak sosyal veya kültürel faaliyete hazır hale getirildi. Ancak bu parsellerden birinde kamulaştırma sorunu çıkınca bu 6 evle ilgili ihale iptal edildi. Kamulaştırmayla ilgili sorun çözüldükten sonra tekrar ihale yapılacak ve o binalar turizme kazandırılacak" dedi. Yüzlerce tarihi evin hem yerel yönetimler hem Kültür ve Turizm Bakanlığı hem de iş adamları tarafından turizme kazandırılması gerektiğine dikkati çeken Güldibi, şöyle konuştu: "Artık turizmde deniz, güneş ve kum modası geçmek üzere. Bunun yanında mutlaka kültürel özelliklerin ön plana çıkarılması gerekir. Dünyada turizmden en çok gelir elde eden ülkeler bunu ön plana çıkarabilen ülkeler. Türkiye şu an dünyada en fazla turist alan 6'ncı ülke konumunda fakat elde ettiği gelir aynı seviyede değil. Bu da daha çok orta ve alt seviyede turistin Türkiye'ye gelmesinden kaynaklanıyor. Bu nedenle hem Türkiye hem de Tarsus için deniz, kum ve güneşin yanında çok zengin olan kültürel özellikleri ön plana çıkarıp turizme kazandırmamız gerekiyor. Beypazarı, Altındağ ve Safranbolu'da olduğu gibi ülkemizde güzel örnekler var. Tarsus buraları aşan güzelliklere sahip. Çünkü oralarda kerpiç yapılar varken kentimizdeki tarihi binalar taştan yapılan binalar. Dolayısıyla restorasyon sonrası turizm açısından gösterişli ve turiste daha çok hitap eden özelliğe sahip olacak. Çalışmalar istediğimiz seviyede değil. Türkiye ve yöre turizmine Tarsus evlerini kazandırmamız gerekir. Elimizdeki potansiyel iyi ama bunu çabuk şekilde harekete geçirmemiz gerekir." Güldibi, bazı İş adamlarının ve iş kadınlarının bazı evleri alarak restorasyonuna ilişkin projeleri ilgili yerlere sunduklarını, birinin butik otel olarak hizmet verdiğini de kaydetti. Bunun sevindirici ancak yetersiz olduğunu dile getiren Güldibi, "Tarsus'un geleceği turizm. Geçmişte kentte etkin olan sanayi etkisini kaybetmiş durumda. Rafting ve doğa yürüyüşü yapılabilen, denizi, kumu ve güneşi olan yöremizin turizmle kalkınması için en önemli unsur Tarsus evleri. Buraya gelen turistin konaklaması için bu evleri yatırımcıların ele almasını bekliyoruz. Yatırımcı beklerse bir süre bu imkanı bulamayabilirler" diye konuştu. -Tarihi Tarsus evleri Tarihi Tarsus evlerinin çok azının geçmiş yüzyıla ait olduğu biliniyor. Bugün hala ayakta kalan binaların büyük çoğunluğu, Cumhuriyet dönemi mimarisini yansıtıyor. Taş, kerpiç ve ahşaptan yapılan evlerin uzun kenarlarının sokağa dik ve paralel yerleştirildiği, ağırlıklı olarak alt katların işlik olarak düşünüldüğü için yüksek tutulduğu gözleniyor. Yöre halkının "mağaza" adını verdiği bu bölümlerin bir kısmının sonradan bölünerek nüfusu artan hane halkına yeni mekanlar oluşturulduğu da yapılan incelemelerde ortaya çıkıyor. Bütün evlerin en vazgeçilmez parçalarını ise rengarenk çiçeklerle ve serin gölgeli ağaçlarla süslü olan avlular oluşturuyor. Türk geleneksel mimarisinin en belirgin özelliklerinden biri olan bu avlular, sıcak iklimleri katlanılır kılan unsurlar olarak Tarsus evlerinde de yerini alıyor.