'Tarihin akışı değişecek'

New York merkezli Posta 212 gazetesine açıklama yapan, New American Foundation isimli düşünce kuruluşunda uzman olarak çalışan Slim, bu kez ABD’nin harekete geçecek olmasının nedenleri olarak şunları gösterdi:

SANKİ ESAD YAPMIŞ GİBİ

Şam’da yapıldığı artık kabul edilen kimyasal silah saldırısının önceki haber verilen kimyasal saldırılara göre çok daha büyük olması. ABD, Haziran ayında, Suriye’de o zamana kadar kimyasal silah saldırısı sonucu ölenlerin sayısının 100 ila 150 kişi arasında olduğunu iddia etmişti. Geçen hafta meydana gelen saldırıda ise ölenlerin sayısı farklı kaynaklara göre değişmekle birlikte 500’den başlayarak, bin 300 ila bin 800’e kadar çıkıyor. Eğer doğruluğu kesinleşirse, Saddam rejimi tarafından yapılan Halepçe katliamından sonra dünyanın gördüğü en büyük kimyasal saldırısı olan bu saldırının Esad tarafından gerçekleştirildiği izlenimi var.”

ESAD’IN HESAPLARI

Slim’e göre bu kez ABD’nin Suriye hedeflerine saldırı düzenleyecek olmasının ikinci nedeni ise “Esad’ın Suriye içindeki savaşa dair hesaplarının, ABD hükümetinin istediğinin tam tersi yönde ilerlediğinin görülmesi.”
Slim şu değerlendirmede bulundu:

“Şu anki ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, 2012 yılı başında görevine başladığında, Suriye ile ilgili olarak başlıca hedeflerinin, “Esad’ın savaşı kazanabileceği yönündeki hesaplarını değiştirme” olduğunu ifade etmişti. O zamandan beri Esad, özellikle ülkenin batısında bulunan Hama, Humus, Şam ve güneyindeki Daraa şehirlerinde, isyancılara karşı bazı başarılar sergilemiş, kaybettiği yerlerin bazılarını geri almıştı. Yani, ABD’nin Suriye’de istediği politik çözüme gidebilmek için Esad’ın en azından savaşı kazanamayacağını kesin olarak fark etmesi üzerine kurulan bu politika, özellikle Lübnan’dan Hizbullah’ın binlerce militanının ülkeye akmasıyla birlikte gerçek olmadı. Esad güçlerinin, geçen hafta Şam’ın doğu kesiminde gerçekleştirdikleri kabul edilen kimyasal silah saldırısının da son aylarda ülkenin başka yerlerinde yaşadığı başarıların güveniyle olduğu kabul ediliyor.”

ÇOCUK ÖLÜMLERİ KABUL EDİLEMEZ

Slim’e, Şam’da yaşanan saldırı sonrasında televizyonlara yansıyan çocuk ölümü görüntülerinin Obama tarafından kabul edilemediğini ifade ederek, “Kimyasal silah kullanımı gibi, dünyadaki her milleti derinden etkileyecek bir olayın gerçekleşmesi, müdahale konusunda Obama’nın Amerikan kamuoyunu, diğer liderlerinse dünya kamuoyunu ikna etmesini kolaylaştıracak” dedi.

“Kimyasal silah saldırısı öncesi, Obama’nın Esad’a karşı olası bir saldırısı, İslamcı ve hatta El Kaide yakını güçlere Amerika’nın yardımı olarak görülüyor ve Amerikan kamuoyunun çoğunluğu tarafından tasvip edilmiyordu” diyen Slim, “Şimdi ise, kimyasal silah kullanımı gibi uluslararası hukukun ve toplum vicdanının tümüyle reddettiği bir durumun oluşması, Obama’ya ‘kimyasal gaz acımasızlığına maruz kalmış çocukların savunucusu’ olma imkanını verecek. Böylece Batılı liderler bir güç kullanımını, uluslararası hukuk açısından daha kolay meşru kılabilecekler” ifadelerini kullandı.

WASHINGTON’DA SAVAŞ SENARYOLARI

Amerikan başkentindeki uzmanların çoğu da Suriye’ye yapılabilecek bir müdahalenin sınırlı olacağı ve Suriye hava sahasına girmeden yapılacağı kanaatinde. Bu açıdan Ürdün’de toplanacağı söylenen ABD ve müttefiklerinin genelkurmay başkanları toplantısı ve oradan çıkacak operasyonel kararların önemine dikkat çekilirken, sınırlı bir müdahale dahi, Suriye içinde dengeleri muhalifler lehine değiştirebileceği, saldırının büyüklüğü ve kararlılığının ise Esad’ın bundan sonraki kaderini belirleyeceği yorumları yapılıyor.

Obama’nın alacağı kararlar ve Esad’ın uluslararası toplumun taleplerine karşı takınacağı tavırın, Suriye ve bölge ülkeleri adına tarihin akışını değiştireceği de belirtiliyor.

48 SAATLİK YILDIRIM BASKIN

İngiliz medyası, Suriye’ye bir askeri müdahale durumunda bunun nasıl gerçekleşebileceğini yoğun biçimde tartışmayı sürdürüyor. Telegraph gazetesi, “Batı’nın bir saldırısı, muhtemelen 100’den fazla füzenin atılacağı 48 saatlık yıldırım bir baskın ile başlayacak” derken ABD uçaklarının Kıbrıs ve Türkiye’nin güneyinden havalanabileceğini yazdı. Operasyonlar için İncirlik ve İzmir’deki üslerin kullanılabileceğini öne süren BBC ise, “gerçek misilleme riskine” dikkat çekti.

İngiliz The Telegraph gazetesi, askeri ve diplomatik kaynaklara dayanarak Batı’nın “Suriye’yi cezalandırma saldırısı”nın muhtemelen 100’den fazla füzenin atılacağını 48 saatlik bir yıldırım baskın ile başlayacağını savunduğu haberinde önümüzdeki günlerde başlaması beklenen saldırıda İngiliz donanmasına ait Trafalgar türü bir denizaltının, Tomahawk füzelerini ateşlemek üzere Akdeniz’deki Amerikan savaş gemilerine katılacağını savundu.

Füzelerin Esad rejiminin komuta ve kontrol tesisleri, silah teslim merkezleri, istihbarat üsleri ve milis eğitim kamplarını yok etmek için fırlatılacağını kaydeden gazete, “ABD uçakları, Kıbrıs ve Türkiye’nin Güneyindeki hava üslerinden havalanabilir” diye yazdı.

“GERÇEK MİSİLLEME RİSKİ VAR”

BBC, birkaç gün içinde olabileceği belirtilen askeri müdahale nedeniyle halen 2 milyona ulaşan Suriyeli mülteci sayısının daha fazla artırmasından korkulduğuna dikkat çektiği haberinde “Ve gerçek bir misilleme riski var” derken bu misillemenin Suriye rejiminin ve destekçilerinden biri tarafından gerçekleştirilebileceğini kaydetti.

Haberde Suriye rejimini destekleyenlerin arasında Rusya ve Çin’in bulunduğu anımsatılırken “İran da tepki gösterebilir. Misilleme, bölgedeki müttefikleri veya Kıbrıs gibi yerleri vurabilir” dedi.

Batı’nın askeri müdahale sırasında sivillerin vurulmaması için çok dikkatli olması gerekeceğini vurgulayan BBC, Suriye müdahalesi için kullanılabileceği güçlere değinirken de “Türkiye’deki İncirlik ve İzmir’deki üsler baskınlar için kullanılabilir” sözlerini kullandı. (ANKA)