Tarihin Bekçileri Ilk Görevlerine Başladı

Türkiye'deki tüm müze ve ören yerlerinin güvenliğinin sağlanmasında Anadolu'daki en iri köpek ırkı Aksaray Malaklısı'nın kullanılması için kültür ve turizm müdürlüklerine yazı gönderilmesinin ardından, "Şirin" ve "Kahraman" isimli köpek yavruları Karaman Müzesine getirildi.

Karaman Müzesi bahçesinde kendileri için yapılan barınağa yerleştirilen Şirin ve Kahraman'a, müze müdürlüğü yetkilileri tarafından özenle bakılıyor. Müze bahçesinde bulunan tarihi eserlerin arasında gezen ve oynayan yavru köpekler, şimdiden kendilerini müzenin güvenliğinden sorumlu görüyor gibiler...

Karaman Müzesi Müdür Vekili Ertan Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müzelerde güvenliğin ciddi ve önemli bir sorun olduğunu söyledi.

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün müzelerde koruyucu güvenlik önlemi açısından köpek destekli koruma projesi hazırladığını ve bu kapsamda araştırmalara başlandığını ifade eden Yılmaz," Bu anlamda Aksaray Malaklısı cinsi köpeklerin yüksek derecede güvenlik sağlayacağı düşünüldü. Daha önce yapılan çalışmalarda Türkiye'den 4 tane köpek cinsinin dünyada literatürlere girdiğini gördük. Sivas Kangalı, Aksaray Malaklısı, Akbaş ve Karabaş. Aksaray Malaklısı'nın en büyük özelliği; bulundukları mekanı aşırı sahiplenmeleri. Yani mekanı kendilerinden bir parça olarak görüyorlar" diye konuştu.

Köpekli koruma projesi kapsamında Aksaray Malaklısı cinsi köpeklerin ilk defa Karaman Müzesi'ne getirildiğini belirten Yılmaz, şunları kaydetti:

"Müzemize getirdiğimiz yavruların isimleri Şirin ve Kahraman. Bunlar 2 aylık yavrular. Çok kısa sürede büyüyüp, 77 kiloya kadar çıkabiliyorlar. Büyüdüklerinde ciddi olarak caydırıcı olabiliyorlar. Bu köpekler seçilmeden önce titiz bir çalışma yapıldı. Yapılan çalışmada Aksaray Malaklısı'nın Anadolu'ya Asurlu tüccarlarla birlikte yaklaşık 3-4 bin yıl önce Asur'dan geldiklerini öğrendik. Asurluların kullandıkları antik mühürlere bakıldığında, mühürlerde bu köpeğin bire bir tasvirlerine rastlandı. Tarihsel süreklilik adına da bu köpeklerin burada olması bize gurur veriyor. Kültürel bir sürekliliğin elimizdeki göstergesi. Şimdi Şirin ve Kahraman'ı resmen müzemizin kadrolu elemanı gibi düşünebiliriz."