İzlanda’nın Eyyafyallayöküll yanardağında yaşanan patlamalar sonucu ortaya çıkan dumanlar çok güzel resimler ortaya çıkarıyor ama olayın sonuçları da aynı oranda yıkıcı olabilir. Şimdiden dünyanın her yerinde uçak seferleri ertelenmiş ve zehirli gazlar ortaya çıkmış durumda. Asit yağmuru ve yerel su kaynaklarının zarar görmesi ihtimali de söz konusu. Uzmanlar patlamaların yakınlardaki yanardağları da harekete geçirebileceğinden endişe ediyor. Ancak tarihteki diğer büyük yanardağ patlamalarına kıyasla Eyyafyallayöküll patlaması çok büyük bir sorun sayılmaz.
Colorado’da yaşanan bu patlama sonucu 5 bin kilometreküpten fazla lav açığa çıktı. Yandaki karede 28 milyon yıl önce yaşanan patlamanın ardından oluşan tüflerin varlığını hala sürdürdüğü görülebiliyor. Yanardağ tabanının çökmesiyle oluşan kraterin ölçüleri de yaklaşık 33 kilometreye 72 kilometre.
Ölümcül depremlerin ve yanardağların pençesindeki Endonezya “Ateş Çemberi” olarak bilinen bölgenin bir parçası. Sumbawa adasında bulunan Tambora Dağı’nda 1815 yılında tarihin en büyük ve en ölümcül patlaması yaşandı. Patlamadan sonraki yıl küllerin güneş ışınlarına engel olmasıyla Kuzey Amerika’da ve Avrupa’da yaz yaşanmadı. Meydana gelen iklim değişiklikleri 19’uncu yüzyılın en büyük kıtlıklarından birine de sebep oldu. Patlamanın sebep olduğu toplam can kaybı 70 bini buldu. Bu rakama yan etkiler sonucu hayatını kaybedenler dahil değil.
Java ile Sumatra arasında bir ada olan Krakatoa’da 1883 yılında yaşanan yanardağ patlaması o kadar kuvvetliydi ki yaklaşık 4 bin 800 kilometre uzaktaki Mauritius adası sakinleri bile patlama seslerini duyabilmişti. Ortaya çıkan enerji 200 megaton dinamite ya da Hiroşima’ya atılan atom bombasının 13 bin katına denk geliyordu. Patlama sonucu ortaya çıkan kül bulutu ve parçacıklar bütün Avrupa’ya yayıldı. Ortaya çıkan kızıl gökyüzünün Edvard Munch’ün “Çığlık” tablosuna ilham olduğu söylendi. Yandaki resim patlamanın taş baskısı bir temsili.
Katmai’deki Novarupta Yanardağı, 1912 yılında 60 saatten daha uzun süre lav püskürterek 100 kilometrekareden daha geniş bir alanı tüfle kapladı. Tarihin en büyük yanardağ patlamalarından biri olan bu olay Katmai Dağı’nın zirvesini yıktı. Ortaya St. Helens Dağı’nda yaşanan patlamanın 40 katı büyüklükte bir enerji çıktı. Ancak dağ insanların yaşadığı bölgelerin uzağında olduğu için can kaybı yaşanmadı. Patlamadan sonra yanardağın çevresindeki alan bir milli park haline getirildi. 1915 yılında çekilen bu fotoğraf lavların yarattığı yıkımdan küçük bir kesit.
Katmai’den sonra 20’nci yüzyılın en büyük ikinci yanardağ hareketi Pinatubo’da yaşandı ancak bu sefer can kaybı büyük oldu. Pinatubo Dağı’nın 1991 yılında patlamasıyla Filipinlerin Luzon Adası’nın batı sahillerinde yaşayan 800 civarında kişi hayatını kaybetti. Aynı anda yaşanan tropikal bir fırtına, yanardağdan çıkan maddelerin çok uzak mesafelere taşınmasına neden oldu. Bunun sonucunda adanın her yerine küller, cüruf ve volkan taşları yağdı, yüzlerce kişi hayatını kaybetti.
Hawaii adası birbirine bağlı bir çok volkanın üzerine kurulmuş durumda. Bu volkanların büyük bir çoğunluğu uyku halinde ancak Kilauea 1983 yılında harekete geçti. O günden beri faaliyetlerini sürdüren Kilauea dünyanın en hareketli yanardağlarından biri oldu. (Kilauea da Hawaii dilinde yayılmak ya da fışkırmak anlamına geliyor.) Yanardağdan akan lavların Büyük Okyanus’la buluştuğu noktalar turistler için popüler bir ziyaret alanı haline geliyor. Örneğin bu karede turistler gün batımında patlama izliyor.
ABD tarihindeki en ölümcül yanardağ patlaması kendisinden önceki patlamalara kıyasla hiçbir şey değildi ama 3 milyar dolarlık zarara ve 57 kişinin ölümüne neden oldu. Neredeyse 100 yıldır uykuda olan yanardağ, 1980 yılında harekete geçti. Püsküren lavlar yaklaşık 25 kilometre yüksekliğe çıktı ve dağın zirvesinden yaklaşık yakım kilometre uzağa sıçradı. Dönemin ABD Başkanı Jimmy Carter, ortaya çıkan manzarayı ay yüzeyinden bile ıssız olarak tanımladı.
Eyyafyallayöküll Yanardağı’ndan fışkıran duman ve kül atmosferin stratosfer tabakasına ulaştı. Kuzeye doğru sürüklenen bulutlar Avrupa’nın geneline yayıldı ve kıta genelinde binlerce uçuşun iptal edilmesine neden oldu.
İnsanlık tarihinin en büyük felaketlerinden biri... Antik Pompeii şehri, 24 Ağustos 79 tarihinde Vezüv yanardağının patlaması sonucunda tamamen yok olmuştur. 200 bini aşkın insan hayatnı kaybetmiştir. Bu büyük patlamada ve patlamada çıkan kül ve lav karışımı insanların ve eşyalarının üzerini bir örtü gibi kaplamış ve oksijenle ilişkisini kesmiştir. Bu nedenle kalıntılar günümüze kadar yok olmamış ve Eski Roma kentleri konusunda yeni bilgilere ulaşılmasını sağlamıştır.Kimi insanlar alışverişlerini yaparlarken lavlara yakalanmış kimileri ise evindeyken hepsi bir anda yok olmuştur.