1800’lü yılların sonları ve 1900’lü senelerin başları Avrupa’da oldukça karanlık bir uygulamaya sahne oldu. Bu trajik uygulamanın tarihteki en somut kanıtı olan Ota Benga’nın yaşadıkları insanlık açısından tartışmalara neden oldu. Sizler için Ota Benga’nın hayat hikâyesini araştırdık.
Ota Benga, günümüzde Demokratik Kongo Cumhuriyeti olarak bilinen Belçika Kongosu’nda 1183 yılında doğdu. Mbuti pigmesi olarak bir Kongo’da yaşayan bir topluluğun mensubu olan Benga için her şey çok normal başlamıştı. Adı yerel dillerinde ‘dost’ anlamına geliyordu. Topluluk içinde bir hayli sevilen Benga’nın kabilesinin en önemli özelliği ise yaşayan halkın boylarının 1.5 metreden kısa olmasıydı. 19 yaşındaki Ota, evli ve iki çocuk babasıydı. Ailesinin ihtiyaçlarını avla karşılıyordu. Birgün çıktığı avdan köyüne döndüğünde karısının ve 2 çocuğunun, kabilesinin çoğuyla birlikte öldürüldüğünü gördü. Köyünü talan eden Amerikalı kişilerin elinde bir liste vardı. Listede, “ 1 adet pigme şefi, şefin eşini, 1 yetişkin erkek, 1 yetişkin kadın, 1 evlenmemiş genç kadın, 2 çocuk, 1 kadın rahip, 1 erkek rahip. Bu sayılanların hepsi pigme olacak” ifadeleri yer alıyordu. Ota Benga, bu listedeki yetişkin erkek olarak esir alındı.
Ota Benga, Verner St. Louis dünya fuarında sergilenmek üzere Hristiyan misyoner Samuel Philips Verner tarafından satın alındı. Fuar kurulmadan önce ziyaretçilerin Benga’yı tanıyabilmesi için bir levha oluşturdu. Levhada Benga’nın sıcakkanlı bir canlı ve inançlarındna dolayı törpülediği sivri dişleriyle saf yamyam olduğu belirtildi. Benga’yı görmek için aylık olarak fuara 20 milyon insan ziyaret etti. Gelenler Ota Benga'nın kendisini görmek için 25 sent, ekstradan bir de dişlerini görmek için fazladan 5 sent para ödüyorlardı.
Verner St. Louis dünya fuarındaki işi bittikten sonra 1906 yılında Bronx Hayvanat Bahçesi’nde maymun ve orangutanlarla aynı kafese konuldu. Kafesinin önündeki tabelaya tanıtım amacıyla, “ Afrika Pigmesi, "Ota Benga, yaş 23 yıl, boy 1.49 metre, ağırlık 46 kg. Kasai Nehri, Kongo Özgür Devleti, Güney Orta Afrika'dan Dr. Samuel P. Verner tarafından getirildi. Eylül boyunca her öğleden sonra sergilenecektir” ifadeleri yazıldı.
Bronx Hayvanat Bahçesi’nde Benga’nın maymunları kucaklaması ve orangutanlarla güreşmesi için şiddet gösteriliyordu. Kısa sürede bu gösteri için milyonlarca ziyaretçi hayvanat bahçesine akın etmeye başladı. Ancak gösterinin popülerleşmesi insan hakları savunucularını da harekete geçirdi. Hayvanat bahçesi yönetimi savunucuların baskılarına dayanamadı ve Benga’yı bir süre sonra serbest bıraktı. Serbest kalınca İngilizce öğrenip bir tütün fabrikasında iş bulan Ota Benga fiziksel olarak serbest olsa da zihninden yaşadıklarını atamadı ve 1916'da kalbine ateş ederek intihar etti.