66 yaşında hayatını kaybeden Tarık Akan, son yolculuğuna 18 Eylül Pazar günü uğurlanacak. Akan için ilk tören Muhsin Ertuğrul sahnesinde gerçekleşecek. Akan'ın cenazesi, Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra, Bakırköy'deki aile kabristanına defnedilecek.
Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı'ndan yapılan açıklamaya göre sanatçı için pazar günü saat 14.00'te Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'nda tören düzenlenecek.
Akan'ın cenazesi, aynı gün Teşvikiye Camisi'nde ikindi vakti kılınacak cenaze namazının ardından Bakırköy Zuhuratbaba Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
Sanatçı Tarık Akan'ın oğlu Barış Zeki Üregül, Akan'ın vefatının çok ani olduğunu ve çok üzgün olduklarını ifade ederek, 'Bütün Türkiye'nin başı sağolsun' dedi.
Babalarıyla ilgili bütün sorumluluğun 3 kardeş olarak kendilerinde bulunduğunu açıklayan Üregül, "Acun Günay da babamın 25 yıllık hayat arkadaşı. Bizim dışımızda hiçbir kaynaktan bilgiye itibar edilmemesini rica ediyoruz. Bizim dışımızda Nazım Hikmet Vakfı bize bu konuda çok yardımcı oluyor. Bizim ve onların dışında hiçbir açıklama doğru değildir. Babamla ilgili bizim dışımızda, başkalarının yaptığı açıklamaların, babamın anısına saygı anlamında kimse tarafından paylaşılmamasını rica ediyorum." diye konuştu.
Akan'ın cenazesinin şu an hastanede bulunduğunu ve gün içinde gasilhaneye götürüleceğini belirten Üregül, daha sonra cenaze işlemlerini yapacaklarını dile getirdi.
Akan'ın eski eşi Yasemin Erkut ise pazar günü ikindi namazını müteakip Teşvikiye Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından, cenazenin Bakırköy'deki aile mezarlığına defnedileceğini söyledi.
Türkiye'yi yasa boğan haberi ilk önce, Akan'ın kurucuları ve yöneticileri arasında olduğu Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı'nın osyal medya hesaplarından şu satırlarla duyuruldu: 'Tarık Akan 16 Eylül Cuma sabahı aramızdan ayrılmıştır. Halkımızın başı sağolsun.'
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Nazım Hikmet Vakfı'nın yönetim kurulu üyesi Zeynep Altıok Akatlı da, Tarık Akan'ın ölüm haberini twitter hesabından duyurdu. Telefonla ulaşılan Akatlı, Tarık Akan'ın ölüm haberini teyit etti.
Sanatçı olmanın dünyaya güzellikler sunmak olduğunu gösteren güzel insan,
Efsane filmlerin unutulmaz oyuncusu,
"Anne Kafamda Bit Var"ın yazarı,
Ülkesinin ve halkının barış, demokrasi, özgürlük mücadelesinin militanı,
"Ekmek, gül ve özgürlük günleri"nin yorulmaz savaşçısı, > Sevgili arkadaşımız Tarık Akan,
Sevgili arkadaşımız Tarık Akan,
— Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı (@nhvakfi) September 15, 2016
16 Eylül 2016 Cuma sabahı aramızdan ayrılmıştır.
Güne çok sevgili bir dostun acı haberiyle uyanmak. Yine çok erken uğurluyoruz. #TarıkAkan unutulmayacak. Çok çok üzgünüm.
— zeynep altıok akatlı (@zeynabelle) September 16, 2016
Asıl adı Tahsin Tarık Üregil olan Tarık Akan, 13 Aralık 1949 yılında İstanbul'da bir abla ve bir ağabeyden sonra üçüncü çocuk olarak dünyaya geldi.Tarık Akan, subay olan babası Yaşar Bey'in görevi nedeniyle Erzurum Dumlupınar İlkokulu'nda başladığı ilkokulu Kayseri'de tamamladı ve babasının emekliliğinden sonra ailesiyle İstanbul Bakırköy'de yaşamaya başladı.
Yıldız Teknik Üniversitesi, Makine Yüksek Mühendisliği'nde okuyan Tarık Akan, ardından Gazetecilik Yüksek Okulu'na girdi ve bu bölümden mezun oldu.
Sinemaya geçmeden önce Bakırköy plajlarında cankurtaranlık ve işportacılık yapan Akan, 1970 yılında Ses Dergisi'nin açtığı Sinema Artist Yarışması'nı kazanarak 1971'de ilk filmi olan 'Solan Bir Yaprak Gibi'yle kamera karşısına geçti ve Tarık Akan adını aldı.
1979 yılında zorunlu askerlik görevini yedek subay olarak Denizli'de tamamlayan Akan, 1970-1975 arası yılda 12 filmde rol alarak Yeşilçam'ın en parlak günlerinde yer aldı. Emel Sayın'la ''Mavi Boncuk''ta Hülya Koçyiğit'le ''Sev Kardeşim''de, Hale Soygazi ile ''Gece Kuşu Zehra''da oynadı ve ''Hababam Sınıfı'' ile Türk sinemasının unutulmazları arasına girdi. Akan, daha sonra ''değişirken yok olmayı'' göze aldı ve mesajı olan filmler yapmaya karar verdi. Bu kararın ilk ürünü "Nehir"i Cüneyt Arkın'la birlikte oynadığı ''Maden'', ''Sürü'', ''Yol'', ''Kanal'' gibi politik filmler takip etti.
1986 yılında Yasemin Erkut ile evlenen oyuncunun aynı yıl Barış Zeki Eregül adlı oğlu dünyaya gelmiştir. İki yıl sonra, 1988 yılında Yaşar Özgür Eregül ve Özlem Eregül adındaki ikiz çocukları dünyaya gelmiştir.
Oyuncu, evlendikten dört yıl sonra 1989 yılında boşanmıştır. Akan'ın, ilk çocuğu olan Barış Zeki Eregül 2009 yılında Tarık Akan'ın da oynadığı "Deli Deli Olma" adlı filmde babasının gençliğini oynayarak oyunculuk hayatına atılmıştır.
12 Eylül döneminde Tarık Akan, askeri darbenin hemen ardından, 1981 başlarında, Almanya'da yaptığı bir konuşma yüzünden yurda dönüşünde tutuklandı. Tutuklanmanın nedeni, sağcı bir gazetenin manşete çıkardığı yanlı ve yalan haberdi. Böylece 12 yıl hapis istemiyle uzun bir yargılanma süreci başladı ve 2,5 ay hücre hapsi cezası aldı.
2002 yılında hapishane günlerini ve darbe sürecini "Anne Kafamda Bit Var"isimli kitabında anlatan Akan, yazarlık deneyiminin yanında 1991 yılında daha önceleri kendisinin de okuduğu Taş Özel İlkokulu'nu yap-işlet-devret sistemi ile alarak Özel Taş Koleji'ni kurdu ve eğitim sektörüne de giriş yaptı.
Eğitim konusunda da diğer işlerinde olduğu gibi başarılı oldu. Aziz Nesin'in vefatından sonra görevini devir alan oğlu Ali Esin'den vakıf başkanlığını devir alarak, 2005 yılında Nesin Vakfı'nın Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yaptı.
111 sinema filmi ve 4 televizyon dizisinde rol alan ünlü oyuncu, 1985 yılında Berlin Uluslararası Film Festivali'nde "Pansiyon" filmi ile Gümüş Ayı Mansiyon Ödülü'nü aldı ve 1982 yılında Cannes Film Festivali'nde "Yol" filmi ile En İyi Erkek Oyuncu adayı oldu. 1973 - 2002 yılları arasında 12 ödüle layık görüldü.
Akan bir süre önce akciğer kanserine yakalanmıştı.