İSTANBUL(ANKA) - Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Türkiye'de kuraklık sorunun en çok İç Anadolu, İç Ege ve Güney Marmara'da etkili olduğunu belirterek, hububat ekim sezunonun gelmiş olmasına rağmen bu bölgelerde yeterli yağış olmadığı için ekim yapılamadığını söyledi. Eker, bu durumun 2008 yılındaki tarımsal üretimi olumsuz etkileyebileceğini kaydetti.
Mehdi Eker, Ekonomi Gazetecileri Derneği'nin (EGD) davetlisi olarak katıldığı basınla sohbet toplantısında, kuraklığın Türk tarımını nasıl etkilediğine ilişkin açıklamalarda bulundu. Kuraklığın etkisiyle 2006-2007 döneminde buğday üretiminde yaklaşık yüzde 12, arpada ise yüzde 20 oranında azalma yaşandığına işaret eden Eker, 2006'da 20 milyon ton buğday üretilirken, bu rakamın 2007'de 17.7 milyon tona düştüğünü, arpada ise geçen yıl 9-9.5 milyon ton olan üretimin bu yıl 7.5 milyon tona gerilediğini kaydetti.
-"600 BİN TON BUĞDAY DEPODA BEKLİYOR"-
Türkiye'nin yılda 18 milyon ton buğdaya ihtiyaç duyduğunu, bu yılki üretimin ise 17.7 milyon ton olarak gerçekleştiğini ifade eden Eker, "Buğdayda açığımız sadece 300 bin tondur. Bu da çok rahat giderilebilecek bir şey. Spekülatif maksatlı bilgiler var. Üretici, yüksek fiyat beklentisiyle buğdayı piyasaya sunmuyor. TMO'da 600 bin ton buğday stokta, depoda bekliyor. Vatandaş gelip almıyor" diye konuştu.
-"ZAMLARIN TEK NEDENİ KURAKLIK DEĞİL"
Eker, ekmeğin maliyeti içerisinde buğdayın yüzde 20, unun ise yüzde 30 maliyeti olduğuna dikkat çekerek, ekmeğe yapılan zammın buğday fiyatları ile ilgisi olmadığını savundu. Eker, "Ekmekte yüzde 20 artış yapıyor ve bunu buğdayla ilişkilendiriyorsanız, buğdayın fiyatının yüzde 100 artması gerekiyor. Oysa Türkiye'de buğday fiyatı 2007 başından bugüne yüzde 25 artış göstermiştir" dedi. Sebze üretimindeki düşüşün yüzde 1.5-2, meyve üretimindeki düşüşün ise yüzde 2-3 seviyelerinde gerçekleştiğini dile getiren Eker, bu oranda bir düşüşün zam yapılmasını gerektirecek bir durum olmadığını vurguladı. Eker, fiyat artışlarına tek gerekçe olarak kuraklığın gösterilmesinin doğru olmadığını söyledi.
-"KURAKLIK TEST MERKEZİ KURUYORUZ"-
Kuraklığın önümüzdeki yıl da devam etmesi riskine karşı kuraklığa dayanıklı buğdayları tespit ettiklerini dile getiren Eker, "Türkiye periyodik dönemlerde kuraklık yaşıyor. 1973'te, 2006-2007 sezonundan daha az yağış aldı. 1989'da da yine şiddetli bir kuraklık olmuş. Ama 1973 ve 1989'un tahribatı, 2006-2007'deki kadar olmamış. Hem kuraklık, hem ısı artışı nedeniyle 2006-2007'nin tahribatı daha yüksek olmuş. Kuraklık Test Merkezi kuruyoruz" diye konuştu.
-"HELAL GIDA ÜZERİNDE ÇALIŞABİLİRİZ"
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Eker, Türkiye'de Helal Gıda Et Sertifikası ile ilgili bir soruya, "Eğer talep varsa üzerinde çalışılması gereken bir konu. Eğer dışarıya ürün üreteceksek, 'müşteri esastır' diyorsak, ona uygun bir standart geliştirilmesinde bir sakınca görmüyorum. Üzerinde çalışılabilir bir konu" yanıtını verdi.
Yeni Zelanda Tarım Bakanı'nın kendisine ihracatlarının yarısının Müslümanlara gittiğini gerekçesi ile, tüm kesimleri İslami usullere göre yaptıklarını anlattığını kaydeden Eker, "Türkiye kırmızı et ihracatı yapmıyor. Dünyaya tavuk, kümes hayvanları eti ve balık satıyoruz. Bunlarda bu tür şeyler yoğun bir şekilde gelmiyor. Türkiye'nin standardı var mı? Bu oluşturulur. Eğer gerçekte bunun bir talebi varsa, bunun standardı oluşturulur" diye konuştu.
-"AMBARGO IRAK'A DEĞİL, KUZEY IRAK'A UYGULANACAK"-
Eker, Irak'a karşı uygulanacak olası bir ambargodan gıda şirketlerinin nasıl etkileneceğine ilişkin bir soruya ise şu yanıtı verdi:
"MGK'dan çıkan bildiride hükümete Kuzey Irak'a bazı ekonomik müeyyidelerin uygulanması yönünde tavsiye kararında bulunuldu. Bu, hükümet düzeyinde tartışılmış bir konu değil. Irak'la olan ticaretten bahsedilmiyor. Yani Bağdat yönetimi değil, Kuzey Irak'la ilgili ticaretten bahsediliyor. Bunun ne olduğu, bizim önümüze geldiğinde görüşeceğimiz bir konudur."