Tarım Sektörünün Devleri, Açlık Ve Kıtlık Yaşanabileceğini Belirtiyor

Tarım sektörünün devleri, dünyada 'açlık ve kıtlık' felaketi yaşanabileceğini belirtirken, binlerce insanın açlıktan kırılacağını öne sürdüler.

Küresel ısınma sonucu ekolojik dengelerin bozulmasıyla birlikte ABD'de son 50 yılın en sıcak günleri yaşanırken, Asya ve Afrika’da da sadece insanlar için değil, tüm canlılar için tehlike çanları çalıyor. Tarım sektörünün Türkiye’deki dünya markası Tiryaki Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, konuya şu sözlerle dikkat çekti:

"Dünyada yaşanan kuraklık, açlık felaketini kapıya getirdi. İnsanlığı bekleyen tehlike 'kıtlık ve açlık' kapıda. Afrika’da insanlar açlıktan daha fazla kırılacak."

Dünyanın önde gelen tahıl üreticilerinden ABD’de kuraklık ve bunun neticesinde buğday, mısır ve soya fiyatlarındaki hızlı artış sektör temsilcilerini tedirgin ederken, dünyanın en büyük gıda tedarikçilerinden birisi olan ve geçen yılı 1 milyar dolar ciroyla kapatmasının ardından Toprak Mahsulleri Ofisi’nden sonra en büyük özel sektör firması olma unvanını ele geçiren, Fortune 500 listesinde 67'nci sırada bulunan Tiryaki Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, yaşanan krize dikkat çekerek uyarılarda bulundu.

Tiryakioğlu yaptığı açıklamada, "ABD’de bu yıl buğday, mısır ve soyada yüzde 30 gibi yıllık ürün kaybı yaşandığı için, bu durum dünya piyasalarında birçok sektörü ciddi boyutlarda etkileyecektir. Rekolte düşüklüğü sadece adı anılan emtialarda değil, bunun yanı sıra birçok sektörde sorunlara yol açacaktır. Yaşanan bu kuraklıktan dolayı yem sektörü, et fiyatları ve diğer gıda sektöründe de dalgalanmalar bekliyoruz" dedi.

TÜRKİYE’DE ŞİMDİLİK İŞLER YOLUNDA

Dünyada yaşanan kuraklık felaketinin Türkiye boyutunu da değerlendiren Tiryakioğlu, "Türkiye için şimdilik sıkıntılı sürece girilmedi. İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bazı sıkıntılar var. Özellikle besiciliği tehdit edecek boyutta sıkıntılar yaşanıyor. Ancak tarımsal üretim açısından bakıldığında ABD, Rusya ve Afrika kadar kötü durumda değiliz. Geçen yılın rekoltesine göre bu yıl Türkiye’de buğday üretiminde yüzde 15-20 arası düşüş var. Türkiye’nin mısır rekoltesi iyi ama yine de dışarıya bağımlıyız. Buğdayda gerek üretimimiz gerekse stoklarımız şu an yeterli. Ama yine de tedbir almakta fayda var. Ancak spekülatif hareketlere karşı hükümetin tedbir almasının doğru olacağına inanıyorum. Önümüzdeki süreçte dikkatli olmalıyız. Devletimiz stratejik ürün stokları konusunda hazırlıklı olmalı, sektör firmaları kredi ve diğer konularda güçlendirilmeli ve acilen eylem planı oluşturulmalı" ifadelerini kullandı.

DÜNYAYI BESLEYEN ABD BU KEZ AÇLIKLA SAVAŞACAK

Yaşanan kuraklık felaketi göz önüne alındığında bu süreçte şirketler açısından bilanço yönetiminin ayrı bir önem kazandığına dikkat çeken Tiryakioğlu, yaşanan bu krizde güçlü olan firmaların daha da güçleneceğini kaydederek, "Gıda piyasasında ABD’de yaşanan sorun tüm dünyayı etkiliyor. Dünya mısır ve soya üretiminin yüzde 40’ını ABD'nin ürettiği göz önüne alınırsa, 'dünyayı ABD besliyor' diyebiliriz. Kaldı ki bu sorun sadece ABD’de değil aynı zamanda Rusya’da da yaşanıyor. Rusya’da da mısır ve soya üretimi düştü. Dünya genelinde stoklar azalıyor. Bu durum sadece insanları değil, bu üretimlere bağlı alt ürünler elde eden sektörleri yakından ilgilendiriyor" şeklinde konuştu.

AFRİKA FELAKETİN EŞİĞİNDE

Dünya genelinde yaşanan kuraklıktan en büyük zararı Afrika'nın göreceğini vurgulayan Tiryakioğlu, özellikle Birleşmiş Milletler'in Afrika’ya yaptığı gıda yardımlarının da sekteye uğrama riski olduğunu belirterek, bunun da daha büyük sorunlara yol açacağını ifade etti.

HÜKÜMETLE KOORDİNELİ HAREKET EDİLİYOR

Geçtiğimiz yıllarda yaşanan pirinç ve mercimek krizinin çözümünde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile iç içe çalışarak çözüme katkıda sağladıklarını dile getiren Tiryakioğlu, şunları söyledi:

"Bundan sonraki süreçte de talep gelmesi halinde devletimizle işbirliği yapmaya hazırız. Üzerimize düşen görev her ne ise seve seve yaparız. Sonuçta biz dünyanın birçok ülkesinde hububat, bakliyat yem ve yağlı tohumlarda faaliyet gösteren 2 milyon 500 bin ton işlem hacmi ile dünyada 80’den fazla ülkede ticari faaliyette olan bir şirketiz."