Tarım Ürünlerindeki Spekülatif Fiyat Artışları

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ramazan ayı öncesi, üretimin arzının yavaşlamasından dolayı bazı ürünlerde fiyat artışı olabileceğini belirterek, Ramazan ayında spekülatif faaliyetlerden gelen fiyat artışlarını önlemeye çalıştıklarını söyledi. Bayraktar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin 2013 yılı ekim ayından başlamak üzere kuraklık, don ve şiddetli yağışların neden olduğu sel felaketleriyle mücadele ettiğini belirti. Yaşanan bu olumsuzlukların ürünlerin verimini de olumsuz etkilediğini ifade eden Bayraktar, yaşanan gelişmelerin bazı ürünlerin fiyatlarında bir miktar artışa neden olabileceğini kaydetti. Üretim arzının yavaşlamasının yanı sıra spekülatif faaliyetlerden kaynaklanan fiyat artışlarının da yaşandığına işaret eden Bayraktar, bunun için bazı tedbirlere ihtiyaç duyulduğunu, Ramazan ayına yönelik olarak kendilerinin de bu yönde çalışma yaptıklarını vurguladı. Bayraktar, şöyle konuştu: "Bazı ürünlerde, doğal afetlerden zarar gördüğü için arz yavaşlaması var, fiyatları yükselecek. Benim korkum, Ramazan ayında spekülatif faaliyetler çok yaşıyoruz. Yani, arzı yeterli ürünlerde de bakıyorsunuz fiyatlar yükseliyor. Bunu anlamakta güçlük çekiyoruz. İşte o zaman aracılar bu ürünleri stoklamak suretiyle piyasaya arzını yavaşlatıyorlar. Bunun önüne geçilmesi için de ilgili kurumların, kuruluşların, meslek kuruluşları başta olmaz üzere ilgili bakanlıkların tedbiri alması lazım. Biz de bu manada, Ziraat Odaları Birliği olarak çalışma yapıyoruz Ramazan boyunca. Spekülatif faaliyetleri duyuruyoruz. Bunun önüne geçmeye çalışıyoruz. Asıl tehlike odur. Elbette üretim arzının yavaşlamasından doğan fiyat artışı olacaktır. Ama asıl fiyat artışları Ramazan ayında spekülatif faaliyetlerden gelecektir. Bunu önlemeye çalışıyoruz." - "Selin buğdayları yatırdığını gördüm" Yaşanan kuraklık, don ve sel felaketleri yüzünden bölgelere göre meyve, hububat ve diğer ürünlerde büyük zararların olduğunu, bunun da arzı yavaşlattığını dile getiren Bayraktar, "Bu sene 2013 yılının ekim ayından başlamak suretiyle 2014 yılının mart ayına kadar kuraklık yaşadık. Bu ürünlerin verimini olumsuz etkiledi. Arkasından mart ayındaki yağışlar da bizi kurtarmadı. Mart sonu ve nisan başında da bir don hadisesi yaşadık. Meyvelerimizin önemli bir kısmı bu dondan zarar gördü. Arkasından mayıs ve haziran ayının yağışları geldi. Ama o zararlarımızı kurtarmamıza yetmedi. Bazı bölgelerimizde belki buğday, hububat üretimini olumlu etkileyecek. Ama genel olarak zararlarımızın telafisine yaramadı. Arkasından dolu hadisesi yaşadık. Meyvelerimizi vurdu. Geçtiğimiz günlerde de aşırı yağışlar nedeniyle sel felaketi ile karşı karşıya kaldık. Pazartesi Sakarya'da idim. Selin buğdayları yatırdığını gördüm. O tarlalardan artık buğday almak mümkün değil. Mısıra zarar vermiş. Bu aşırı yağışlar meyvelere de zarar verdi. Bir taraftan dolu da meyvelerimize zarar verdi" değerlendirmesini yaptı. - "Gıda güvenliği tehlikeye girer" Çiftçilerin zararlarının giderilmesi ve moralinin yüksek tutulmasının önemli olduğunu belirten Şemsi Bayraktar, onların üretimden vazgeçmemesi gerektiğine vurgu yaptı. Bayraktar, şöyle devam etti: "Genel olarak değerlendirdiğimizde tarımsal üretimde bir gerileme olacak. Bunlar fiyatlara yansımayacak dememiz fevkalade yanlış olur. Fiyatları tabi bir miktar yukarıya çekecek. Bunu kabul etmemiz lazım. Ama, önemli olan şu; bizim üretimden vazgeçmememiz gerekir. Çiftçi üretimden vazgeçerse en kötüsü bu. Birtakım tedbirler almak suretiyle önümüzdeki yıl çiftçiyi tarlaya çevirmemiz, göçü önlememiz lazım. Göçü önlemek için de tedbirlerin devletimiz tarafından alınması ve çiftçimizin moralinin yüksek tutulması önemlidir. Bütün mücadelemiz bununla alakalı. Çiftçimizin bu mağduriyetini kısmen de olsa giderip onu seneye tarımdan göç etmesini önleyerek tarımsal üretime çevirmeye çalışıyoruz. Allah korusun bunu sağlayamazsak önümüzdeki önümüzdeki yıl gıda güvenliğimiz tehlikeye girer. Tarımda çalışacak insan bulamayız. İnşallah bu raporlarımız dikkate alınır. Üretimden zarar gören üreticilerimize yardımcı olunup çiftçilerimiz de tarladan uzaklaşmamış olur."