Bakan Kirişci, AK Parti'den 1. sıra milletvekili adayı olduğu Kahramanmaraş'ta sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geldi.
Onikişubat ilçesindeki EXPO alanında düzenlenen etkinlikte konuşan Kirişci, Türkiye'nin, dünyada son yıllarda yaşanan Kovid-19 salgını, Rusya-Ukrayna savaşı ve depremlere rağmen hedeflerinden şaşmadan yoluna devam ettiğini söyledi.
Kirişci, Kovid-19 salgınının sona ermesi ile normalleşme sürecine giren Türkiye ve dünyanın hesaplarının Rusya-Ukrayna savaşının başlaması ile alt üst olduğunu anlattı.
Rusya-Ukrayna savaşının çıkmasının ardından Türkiye'nin oynadığı rolün önemine işaret eden Kirişci, "Türkiye, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 'biz Rusya'yı Ukrayna'ya, Ukrayna'yı Rusya'ya tercih edemeyiz. Her ikisi de bizim için komşu ve dost ülkelerdir' dedik. Bunu dediğimizde bu ülkede 'Ya böyle dış politika mı olur? Biz hem NATO üyesi bir ülkeyiz hem de Avrupa Birliği ile müzakere sürecinde olan bir ülkeyiz. Bizim mutlaka Ukrayna'nın yanında yer almamız gerekir' diyenler bir hayli fazlaydı." diye konuştu.
Kirişci, Türkiye'nin Rusya ile enerji başta olmak üzere çok ciddi dış ticaret ve siyasi ilişkileri olduğunu vurgulayarak, bu politikaların ürünlerini sadece Türkiye'ye değil aynı zamanda tüm dünyaya gösterdiklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın doğru politikalar sayesinde dünyada herkesle konuşabilen tek lider konumunda olduğuna dikkati çeken Kirişci, "Dünyanın herkesle konuşabilen bir lideri ve onun milleti ve ülkesi, artık dünyada herkesin tanıdığı, bildiği, bir lider ve ülke haline geldi. İstanbul'da biz tarafları bir araya getirip bir masanın etrafında buluşturduk. Ve adına 'İstanbul Sözleşmesi' dedik. Sözleşmenin devamında da buna 'Tahıl Koridoru' veya 'Karadeniz girişimi' dediler yabancılar. Koridor, tahıl koridoru değildi. Tek başına, dünyaya nefes aldıran bir güvenlik koridoru haline geldi." ifadelerini kullandı.
Bunların hiçbirinin kendiliğinden olmadığını vurgulayan Kirişci, Türkiye'nin bu alanda kendini kanıtladığını ve bu çerçevede sözü, sohbeti, söyledikleri dinlenir, dikkate alınır hale geldiğini belirtti.
Daha sonra partisinin Dulkadiroğlu İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen mahalle buluşmasına katılan Kirişci, burada yaptığı konuşmada, Millet İttifakı ve Altılı Masa ile ilgili değerlendirmede bulundu.
Kirişci, Dulkadiroğlu halkından Cumhur İttifakı ve partisi adına oy istediği konuşmasına şöyle devam etti:
"Allah'ın izniyle 14 Mayıs'tan sonra bu altılı mıdır, yedili midir, sekizli midir, dokuzlu mudur, onlu mudur, on birli midir? Bu masadakileri siyasi mevta yapmaya hazır mı Dulkadiroğlu? Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a, Cumhurbaşkanımıza sadece Dulkadiroğlu'nun değil, sadece Kahramanmaraş'ımızın değil, sadece Türkiye'nin değil, dünyadaki gerçekten mazlum ve mağdur bütün coğrafyalarının bu lidere ihtiyacının olduğunu artık herkes öğrendi."
Altılı Masa'da cumhurbaşkanı adayı belirleme sürecinde yaşananlar hakkında da değerlendirmelerde bulunan Kirişci, şunları kaydetti:
"Bir hanımefendi, bir partinin genel başkanı. Bu masa için ne dedi 'Kumar masası' dedi. Değil mi? Bunu biz demedik. Bunu kendileri dedi. Bu hanımefendi o sürekli toplandıkları, 13 kez toplandıkları bu masa için 'Ya burada millet iradesi yok. Burası artık noter masası oldu.' Dedi mi, demedi mi? 'Kumar masası oldu.' Dedi mi, demedi mi? Peki ne oldu da 2 gün sonra tekrar masaya döndü. 'Beni Mansur Yavaş ikna etti' dedi. Hayır. Bunları ikna edenler Mansur Yavaş değil. Mansur Yavaş'ın da üstünde, dışarıdaki uzantıları." ifadelerini kullandı.
"BIRAKIN 85 MİLYON KENDİ GELECEĞİYLE İLGİLİ KARARINI VERSİN"
Kirişci, Türkiye'nin 14 Mayıs'ta yapacağı seçimlerle ilgili dünya medyasında yer alan haberlere dikkati çekti.
"Şu dergilere bakar mısınız ya? Dergilerin kapaklarında işleri güçleri bıraktılar, bu ülkenin Cumhurbaşkanı'nın mutlaka ve mutlaka gitmesi gerektiğini, İngilizce, Türkçe, 'Erdoğan gitmeli' diyorlar." diyen Bakan Kirişci, şöyle devam etti:
"Bir tarafa da demokrasi diye bir halka yapmışlar, öbür tarafa da 'oy' diyorlar. İngilizce bunların üçünü bileştirmişler. Ya peki hani siz hukuk devletinden yanaydınız? Hani siz ülkelerin, vatandaşlarının, kendi geleceklerini, kendilerinin belirlemesinden yana, demokrasiden yanaydınız. Bunlar edepten, ahlaktan, adaletten, insan haklarından, kimseye asla söz edemezler. Çünkü bunların hepsinden çaktılar ve sınıfta kaldılar. Ya bu nasıl bir iş? Bırakın 85 milyon, bu memleketin evladı kendi geleceğiyle ilgili kararını versin."
ABD, Almanya, İngiltere ya da Fransa'da yapılan seçimlerle ilgili hiçbir Türk gazetesi ya da dergisinde benzer haberlerin olmadığını ifade eden Kirişci, sözlerini şöyle tamamladı:
"Şurada beş gün kaldı. Beş gün sonra zaten belli olacak. Israrla 'Erdoğan gitmeli' diyorlar. Bir tane bizim gazetelerimizde, dergilerimizde bunlarla ilgili haber çıktı mı? Eğer çıksa kıyameti koparırlardı. Şimdi, dünyadaki Müslümanlar başta olmak üzere, mağdur ve mazlum milletlerin sesi ve soluğu, gündemi belirlenen değil, gündem belirleyen bir Recep Tayyip Erdoğan, bir Türkiye var. Bunlar bu Türkiye'yi ister mi? Elbette istemez."