Tarım ve Orman Bakanlığı, Çin'de ortaya çıkan ve Türkiye'de ölümlere neden olan koronavirüs salgının ardından birçok tedbiri devreye soktu. Bu tedbirlerin büyük bölümü, bakanlık bünyesinde oluşturulan Bilim Kurulu'nun önerileri ile alındı. Geçen Mart ayının başında oluşturulan Tarım ve Orman Bakanlığı Bilim Kurulu'nda, 3'ü Veteriner Viroloji Ana Bilim Dalı'nda, 2'si Gıda Hijyeni ve Teknolojisi ve Veteriner Halk Sağlığı alanında uzman, 1'i Tıp Enfeksiyon Hastalıklarında profesör ve 3'ü çeşitli üniversitelerde öğretim üyesi olan 9 kişiden oluşuyor. Her hafta toplanan kurul, tarım sektörünün koronavirüs salgınından etkilenmemesi için ortaya konulan tavsiye ve önerilerini bakanlığa sunuyor.
HAYATA GEÇİRİLEN TEDBİRLER
Tarım ve Orman Bakanlığı, Bilim Kurulu tarafından hazırlanan 'Türkiye Evde Kalırken Gıda İşletmelerimiz Üretmeye, Hizmet Vermeye Devam Ediyor' başlıklı kitapçıkta yer alan tedbirleri hayata geçirdi. Kitapçıkta, salgın sürecinde tarımda üretimin devam edebilmesi için alınan tedbirler yer aldı. 'Gıda işletmecilerinin alması gereken önlemler', 'hayvancılık işletmelerinde koronavirüs önlemleri', 'gıda alışverişinde ve gıda hazırlamada koronavirüs tedbirleri', 'tarım işletmelerinde koronavirüs tedbirleri' başlıkları altında sektörde hastalığın yayılmasını önlemeye ilişkin tedbirler maddeler halinde anlatıldı. Bakanlık da bu tedbirleri hayata geçirerek, tarımsal üretimin devamını sağladı.
'GÖRÜŞLERİMİZE BAŞVURULUYOR'
Kurul üyelerinden, Kırıkkale Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naim Deniz Ayaz, kurulun her hafta video konferansla bir araya geldiğini bildirdi. Toplantıları tamamen telekonferans ya da bakanlığın online araçları vasıtasıyla yaptıklarını söyleyen Ayaz, ''Tarım ve Orman Bakanlığı'na bu virüsle ilgili yansıyan konularda görüşlerimize başvuruluyor. Biz de bu konuda tavsiye ve görüşlerimizi veriyoruz. Örneğin en son tüm gıda işletmelerine yönelik gıda işletmelerinde çalışan personellerin bu hastalıktan etkilenmemesi, işletmelerin ve tüketicilerin en az seviyede etkilenmesi için gerek marketlerde gerek birincil üretim olan ağıl, kümes, çiftlik ve tarlalarda ne gibi tedbirlerin alınmasıyla ilgili afiş ve broşür çalışmalarımız da oldu ve bu konuda bilgilendirme çalışmaları gerçekleştirdik. Bu kapsamda da toplanmaya devam ediyoruz'' dedi.
'ÜRETİMDEN TÜKETİCİYE BİR SORUN OLMASIN'
Prof. Dr. Ayaz, koronavirüs ile mücadele sürecinde Sağlık Bakanlığı tarafından Covid-19'un Türkiye'de kontrollü çalışmaları kapsamında çeşitli tedbirler alındığını belirterek, "Bu tedbirler kapsamında özellikle gıda arzında, güvenliğinde ve güvencesinde herhangi bir sıkıntı yaşanmaması için Tarım ve Orman Bakanlığı da çeşitli tedbirler alıyor. Bu tedbirler kapsamında da oluşturulan Bilim Kurulu’nun görüşleri dikkate alınıyor. Gıda üretimi çiftlikten sofraya kadar uzanan bir zincir ve sizin gıda üretim ve tedarik zinciriniz, bu zincirin en zayıf halkası kadar kuvvetli. Dolayısıyla burada tüm gıda sektörünün çalışır durumda olması gerekiyor ki birincil üretimden son tüketiciye kadar herhangi bir aksama olmasın. Dolayısıyla bu amaçla aldığımız tedbirler, yaptığımız çalışmalar bu zincirin herhangi aşamasında bir aksama olmaması açısından yapılıyor'' ifadelerini kullandı.
'ATIKSU ARAŞTIRMASI ERKEN UYARI İÇİN ÖNEMLİ'
Prof. Dr. Naim Deniz Ayaz, Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli'nin, Covid19-virüsünün atık sulardaki varlığının araştırılacağı ve bu konuda olası risklere karşı erken uyarı sisteminin geliştirileceğine yönelik açıklamasıyla ilgili de "Türkiye Su Enstitüsü Başkanlığı tarafından yapılacak bir çalışma. Türkiye çapındaki atık su arıtma tesisleri giriş ve çıkışlarında 24 saatlik kompozit atık su numuneleri alınacak. Alınan numunelerin laboratuvarda analizleri ile Covid-19 miktar tayinleri yapılacak. Bu sistem özellikle Covid-19’la ilgili erken uyarı sistemi olması açısından önem taşıyor. Atık sulardan Covid-19’un aranması aynı zamanda Avrupa’da pek çok ülkede de yapılan bir çalışma. Hollanda, ABD gibi ülkelerde virüsün dışkıyla da çevreye saçılabildiğinden dolayı atık sularda da bulunabildiği ortaya konduktan sonra bu çalışmanın da gerekliliği ortaya çıkmış oldu'' dedi.
Prof. Dr. Ayaz, koronavirüs hastalık belirtesi gösteren enfekte kişilerin dışkısıyla atık suların çevreye saçılabildiğini bildirerek ''Dolayısıyla fekal bulaşma olduğu takdirde de atık suda virüsün tespit edilmesi mümkün hale geliyor. Etkenin atık su arıtma tesislerinin girişinde ve çıkışında araştırılması özellikle belirli bölgelerde yani analizin yapıldığı bölgelerdeki vaka yoğunluğunun belirlenmesi açısından önem taşıyabiliyor. Önümüzdeki süreçte özellikle hastalığın yoğunluğunun azalıp azalmadığının takip edilmesi açısından bu analiz bize önemli göstergeler verebilecek" diye konuştu.
(DHA)