Yıllardır geleneksel yöntemlerle evlerin önünde kurulan ocaklarda ilçe halkının kendi tüketimi için hazırladığı Ağın leblebisi, lezzetinden dolayı artan taleple aileler için gelir kaynağı da oldu.
NAR GİBİ KIZARANA KADAR KAVRULUYOR! AĞIN LEBLEBİSİ YAPILIŞI
Yapılan tanıtımlarla yurt dışından da talep gören, coğrafi işaret tesciline sahip bu lezzet için yazın çocuklarıyla elle hasat ettikleri nohudu harman yerinde toplayan aileler, tamamen kuruması için bir süre tarlada bekletiyor, daha sonra patos makinesinde tanelerine ayırıyor.
Ardından 9 numara elekten geçirilen nohutlar, yabancı maddelerden ve kırık olanlardan arındırılarak leblebi yapımı için meşe külü içeren tuzlu su içerisinde haşlanıyor. Haşlanan nohutlar bu arada sacda kızdırılan, sıcaklığı 200 dereceye varan yöreye has beyaz kum içerisine dökülerek nar gibi kızarana kadar kavruluyor. Daha sonra elekten geçirilerek kumundan ayrılan nohutlar soğuduktan sonra avuç içerisinde ovalanmak suretiyle kabuğundan ayrılıyor ve Ağın leblebisi olarak tüketime hazır hale getiriliyor.
TALEPTE ARTIŞ VAR
Tarım ve Orman İl Müdürü Turan Karahan, 2017 yılında coğrafi işaret tescili alan Ağın leblebisine vazgeçilmez lezzeti ve yapılan tanıtımlar ile talepte yüzde 100 artış olduğunu vurgulayarak, böylece ilçe halkı için önemli bir geçim kaynağı sağladığını belirtti.
Ağın leblebisine olan talebi karşılamak amacıyla üreticiye sertifikalı nohut desteği verdikleri ifade eden Karahan, "Ağın leblebimizin lezzeti ve kıvamıyla sofradaki yerini aldığı günden beri, sürekli bir artış trendi içerisinde üretimi devam ediyor. Geçen yıl ortalama 600 ton üretilen Ağın leblebisinden yoğun talep üzerine bin tonun üzerinde üretim bekliyoruz. Coğrafi işaret belgesini aldığımız, lezzetiyle farklılığını ortaya koyan ağın leblebimizin dünya sofralarındaki yerini alması için çabalıyoruz." diye konuştu.
TALEP ÇOK, YETİŞEMİYORUZ
Leblebi üreticisi Perihan Ergül, farklı illerdeki müşterilerden yoğun sipariş aldıklarını, bunları yetiştirebilmek için yoğun mesai harcadıklarını belirtti.
"Talep çok ama yetişemiyoruz. Çünkü insan gücüyle yapılıyor. Günde 30 kilogram üretebiliyoruz. Yıl sonunda havalar soğuduğunda leblebi sertleştiği için üretemiyoruz. Onun için yılda ancak 700-800 kilogram yapabiliyoruz." dedi.
Sinan Ergül leblebinin yapımında kullanılan yöreye has nohut, kum ve meşe külünün odun ateşi üzerinde sırlı bir lezzet üçgeni oluşturduğunu belirterek, leblebinin kıvamını tutturmanın ustalık gerektirdiğini vurguladı.