HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Tartışmalı bina satışı istifa getirdi

Anavatan Partisi İstanbul Şişli’deki İl Binasının değerinin altında satıldığı iddialarını gündeme getiren ve bu nedenle görevinden alınan eski Genel Sekreter ve partisinden istifa etti.

ANKARA (ANKA) - Anavatan Partisi İstanbul Şişli’deki İl Binasının değerinin altında satıldığı iddialarını gündeme getiren ve bu nedenle görevinden alınan eski Genel Sekreter ve 22. Dönem Mardin Milletvekili Muharrem Doğan, partisinden istifa etti.

Anavatan Partisi’nde krize neden olan, İstanbul Şişli’deki 8 katlı il binasının satışı, parti çatısında istifaya neden oldu. Binanın değerinin altında bir fiyata ve “başka alıcı firmalardan teklif alınmadan” satıldığı iddialarını gündeme getiren Anavatan Partisi eski Genel Sekreter ve 22. Dönem Mardin Milletvekili Muharrem Doğan istifasını verdi.

Doğan istifa dilekçesinde, 3 Nisan 2005 tarihinden bugüne kadar yapılan olağan ve olağanüstü kongrelerde Genel Kurul iradesiyle oluşan MKYK’nın tensip ve takdirleriyle Başkanlık Divan’ı üyeliğine seçildiğini belirterek, bugüne kadar sırasıyla Genel Sekreterlik, Mali İşler Başkanlığı ve Genel Sekreterlik görevlerini yürüttüğünü kaydetti. Bu süre içinde Genel Merkez yönetiminin “temiz siyaset, şeffaflık, verimlilik ve katılımcılık” ilkelerine uygun biçimde yürütülmesi yönünde ısrarlı olduğunu ifade eden Doğan, “Ancak, 25 Ekim 2008 olağanüstü kongrede Sayın M. Salih Uzun’un başkanlığına ait dönemde, geçen zaman içerisinde ortaya çıkan görüş ayrılıkları, tutum farklılıkları, uygulama ve özellikle parti hukukunun korunmasıyla ilgili yaklaşımlarına dair uyuşmazlıklarımız, Genel Başkan ve yakın çalışmayı tercih ettiği çalışma arkadaşları tarafından giderilememiştir” dedi.

-BİNA BAYKANLAR TEKSTİL’E GİTTİ

İstifa dilekçesinde İstanbul’daki il binasının satışına ilişkin yeni iddialar ortaya koyan Doğan şöyle devam etti:

“Mülkiyeti ve partiye maliyeti, 6 milyon ABD doları olan, İstanbul- Şişli ilçesinde bulunan 8 katlı binanın 2 Şubat 2009 tarihinde Baykanlar Tekstil San. Tic. Ltd. Şti firmasına 4 milyon 200 bin TL (Dört milyon iki yüz bin lira ) bedelle, ‘değer tespiti’ yapılmadan ve başka alıcı firmalardan teklif almadan satılmıştır. Bu satış işleminde 1 Aralık 2008 tarih 3 nolu esas MKYK kararı ile Mali İşler Başkanlığına, Eğitim İşleri Başkanlığına ve Genel Sekreterliğe birlikte yetki verildiği halde, bilahare toplantı dışında, MKYK üyelerine 7 nolu karar gezdirilerek imzalattırılmıştır. 3 nolu esas karar metninde bulunan 3 kişilik imza yetkisi ile İstanbul İl Teşkilatına yeni bina alınması şartı karar metninden çıkartılmış ve münferiden tek kişi imzası ile satış yapılmıştır. Bu hükmün ortadan kaldırılmış olması, MKYK ve Başkanlık Divanı üyelerine karşı yapılan suistimal ve aldatmacadan ziyade, buradan elde edilen gelirden ve paranın nerede, hangi hesapta tutulduğundan Genel Sekreter olarak, haberdar değilim.”

-"UZUN’U SATIŞIN ERTESİ GÜNÜ İKAZ ETTİM"

Doğan, Anavatan Genel Başkanı Salih Uzun’a, konuyla ilgili rahatsızlığını, satışın yapılmasından bir gün sonra dile getirdiğini belirterek, “Konuyu gündeme getirdiğim tarih, 3 Şubat 2009’dur. Bu tarih bırakın DP–Anavatan birleşmesini, Sayın H. Cindoruk DP Genel Başkanı seçildiği tarihten çok öncedir. Aynı gün Genel Başkan M. Salih Uzun’u ikaz ederek, derhal Başkanlık Divanı’nın toplanmasını talep ettim. 16 Şubat 2009 günü olağanüstü gündem ile konu uzunca tartışılmış ve kapatılmak istenilmiştir” dedi.

-“YÜKSEK DİSİPLİN KURULUNA SEVK EDİLMEK İSTENDİM”

DP ile birleşme sürecinde Anavatan Partisi’nin elinin zayıflatıldığını öne süren Doğan, zaman kaybetmeden, parti hesaplarının denetlenerek, kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini savundu. Bu konudaki ısrarının, Anavatan Partisi’nin DP’ye iltihakını engellemek veya başka bir partide siyaset yapmak gibi bir amaçla alakalı olmadığının altını çizen Doğan, şöyle devam etti:

“Birileri ‘evet bu iş vardır’ birileri de ‘hayır bunlar gerçek dışıdır’ diyorsa, demek ki; burada muhakeme vardır. Bunun yolu da denetimden geçer. Belgelerin servis edilmesi, başka parti veya oluşumlarla ilişkilendirmem gibi ucuz ithamlarla karşılaşıyorum. Dışarıya bilgi ve belge akışının yapılması, genel merkez yönetiminin zaafıdır. Siyasetin kirlenmemesi, parti hukukunun ve tüyü bitmemiş yetim hakkının korunması adına yaptığım bu mücadele yeterli olmamıştır. Hal böyle iken, muhataplarım önce oyalama ve soğutma, konuyu kamuoyu gündeminden düşürme yoluna giderek, Yüksek Disiplin Kurulu’na sevkimin yapılmasını sağlamaya çalışmak, Anavatan Partisi’nin temel ilkeleriyle bağdaştıramıyorum. Vicdanımın kabul etmediği bu gelişmeler karşısında zorunlu olarak, Başkanlık Divanı üyeliği, MKYK ve Anavatan Partisi’nin üyeliğinden istifa ediyorum. Gerekli görüldüğü takdirde, dönemime ait her türlü hesabı vermeye hazırım. Doğru bildiğim yoldan asla dönmem. Hesap vermekten kaçmam.”

Express


En Çok Aranan Haberler