YURTHABER

Bolu
Şehirler
Şehir Seçiniz
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Düzce
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kilis
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Şanlıurfa
Siirt
Sinop
Şırnak
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Taş Heykellerin Tarihi Anlatıldı

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde (AİBÜ) düzenlenen konferansta erken dönem Türk sanatında taş heykeller konusunda...

Taş Heykellerin Tarihi Anlatıldı

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde (AİBÜ) düzenlenen konferansta erken dönem Türk sanatında taş heykeller konusunda aydınlatıcı bilgiler verildi.Bolu Halk Kültürünü Araştırma ve Uygulama Merkezi (BAMER) tarafından düzenlenen ‘Orta ve İç Asya Türk Sanatında Taş Heykeller’ konulu konferansı, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Çoruhlu verdi. Çoruhlu, heykellerin niçin ve hangi amaçlarla yapıldıklarını örnekler vererek anlattı. Konferansında Moğolistan’dan Sibirya’ya, Kazakistan’dan Kırgızistan’a kadar geniş bir coğrafyayı etkileyen Türk kültür ve sanatı hakkında detaylı bilgi veren Prof. Dr. Çoruhlu, erken dönemlerde gelişen ve özel isimlerle anılan kültürlere ön Türk kültürleri dendiğini söyledi. Çoruhlu, Türklerde yaşam tarzlarının kültür ve sanatı etkilemesi ile ilgili “Hun döneminden itibaren hem yerleşme yerleri ve şehirler hem de yaylak ve kışlak yaşamı vardır. Hareketli bir yaşam vardır. İkisi her zaman bir arada sürmüştür. Erken dönemde bozkır tipi, yaylak-kışlak yaşam tarzı biraz ön plandadır. Geç ortaçağdan itibaren olan dönemlerde de şehir yaşamı biraz daha ön plana çıkmaya başlamıştır ama bunlar en erken tarihten itibaren her zaman vardı. Yani Türkler göçebedir, göçebelerin belli türden sanatları olur diye klişe laflar bu dönemler için tamamen yanlış ve geçersiz ifadelerdir” diye konuştu.Erken dönem Türk sanatından günümüze ulaşan en yaygın yapıların kurgan denilen mezarlar olduğunu anlatan Prof. Dr. Çoruhlu, “Bunlardan Orta ve İç Asya’da yayılmış binlercesini görüyoruz. Hali hazırda hepsi açılmış değil. Bunların içinden de çok çeşitli sanat eserleri karşımıza çıkıyor. Her bir mezardan irili ufaklı 4-5 bin eser ortaya çıkarılıyor. Kurganlar, İslam öncesi Türk sanatının önemli örnekleri olarak karşımıza çıkıyor” şeklinde konuştu.İslamiyet öncesi Türk sanatında heykeller ve dikili taşların önemli yer tuttuğuna işaret eden Çoruhlu, şöyle devam etti;“Bunlar çoğunlukla mezarlık alanlarda karşımıza çıkıyorlar. Mezarların etraflarında ya da üzerlerinde bulunuyorlar. Bu taşlar bazen insan boyundan çok daha uzun olabiliyor. Heykellerin içinde 2,5 metreye yakın olanları da 55-60 santimetre olanları da var. Bu heykellerin malzemeleri daha çok yöresel taşlardan elde ediliyor. Bazı mermer örnekler de vardır. Aynı zamanda heykeller ve dikilitaşların yer aldığı alanlar tören yerlerini oluşturuyor.”Konferans, Prof. Dr. Yaşar Çoruhlu’ya Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Gencer ile BAMER Müdürü Yrd. Doç. Dr. Azize Aktaş Yasa tarafından teşekkür plaketi ve çeşitli hediyeler takdim edilmesiyle sona erdi. Taş Heykellerin Tarihi Anlatıldı

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler