Bu evlerin yapımında önemli bir rol oynayan taş ustaları, geleneksel taş işçiliğini sürdürerek hem sanatsal bir değer, hem de şehrin tarihini yaşatıyor.
Depreme dayanıklı olmaları ve Diyarbakır’ın tarihini yansıtmaları açısından tercih edilen bu taş evler, bazalt taşlarıyla inşa ediliyor. Taş ustaları, kilolarca ağırlıktaki bu taşları kırıp yontarak adeta birer sanat eserine dönüştürüyor. Bu ustalar, yılların deneyimi ve ustalığıyla, doğal malzemenin sağlamlığını ve estetiğini bir araya getirerek evlerin yapılarını oluşturuyor.
Taş ustalığıyla uğraşan Hüseyin Saymaz, bu işi öğrenmenin ve yapmanın önemli olduğunu söyledi. Saymaz, “Taş duvar ustalarının yanında çıraklık yapıp bu işi öğrendik. Karacadağ köylerinde büyüdüm ve buralarda duvar örmeyle bu ustalığı öğrendim. İyi ki bu işi öğrenmişiz diyorum. Çok fazla rağbet var. Ancak bu işi yapacak usta sayısı yok denecek kadar az. Bu nedenle randevu ile çalışıyoruz. Son günlerde Karacadağ ve Pirinçlik bölgelerinde taş evlere rağbet var bu yüzden kazancımız da gayet iyi. Gençlerin bu mesleği öğrenmelerini tavsiye ediyorum” diye konuştu.
Taş ustası Mehmet Bozan ise, taş yapıların hem sağlamlığı hem de doğallığı nedeniyle tercih edildiğini söyledi. Yılın her ayında taş ustalarının işinin olduğunu belirten Bozan, ”Doğal olduğu için taş yapılar hem daha sağlıklı hem de daha güzel görünüyor. Eskiden tüm yapılar taştan yapılırmış. Asırlarca ayakta kalan taş yapılar gelişen teknoloji ile birlikte terk edilince, zamanla taş yapı ustası da kalmamış. Depremden sonra sağlamlığı için tercih edenler olduğu gibi ısıtma ve soğutması çok kolay olduğu için enerjiden tasarruf etmek isteyenler de tercih ediyor” dedi.