Taşlı: Kızılay Eleştirileri Avantaja Çevirerek, Stratejik Planını Hazırladı

Türk Kızılayı Genel Müdürü Ömer Taşlı, Kızılay’ın 1999 ve 2000’de yaşadıklarından sonra aldığı ‘eleştirileri’ avantaj olarak değerlendirdiğini söyledi. Kurumsal olarak öz eleştiriye yönelen teşkilatın bütün süreçleri gözden geçirdikten sonra kendisine belirlediği ‘bir kimlik ve misyon’la yoluna devam ettiğini vurgulayan Taşlı, “Bu çerçevede 780 şube ve çalışanlar ile 12 bin vatandaşın katılımı bir stratejik plan hazırlandı. Anketler yapıldı, medya yöneticileri ve sanayi patronları, sendikaları ve muhtarlarıyla görüşülerek, ‘Nasıl bir Kızılay istiyorsunuz?’ sorusu soruldu.” diye konuştu.

Adana Kızılay Şubesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen 'Kızılayı Anlamak ve Anlatmak' konulu seminer Seyhan Oteli’nde yapıldı. Gaziantep, Hatay, Kilis, Kahramanmaraş, Karaman, Mersin, Niğde ve Osmaniye şubelerinden temsilcilerin katıldığı programda konuşan Genel Müdür Ömer Taşlı, Türk halkı ile çalışanların Kızılay’a ilişkin beklentilerinin örtüştüğünü kaydetti. Kendisinin de yer aldığı 40 kişilik uzman ekibin yaklaşık bir yıl ‘stratejik plan’ üzerinde çalıştığını ifade eden Taşlı, “Ben Türkiye’de çok stratejik plan gördüm. Bazı kurumlar sırf bu planımız var diye bir kitap olarak görür onu. Biz Kızılay olarak özgür fikirlerin tartışıldığı bir ortamda içimize sinen bir plan yaptık.” diye konuştu.

Stratejik planın birinci amacının 'Türk Kızılaycılığını tanıtmak ve yaygınlaştırmak' olarak belirlendiğine dikkat çeken Ömer Taşlı, şöyle devam etti: "Herkes Kızılaycılığı bir şekilde tarif ediyor. Merhamet, acı denilince Kızılay akla geliyor. Söylenen her kilit kelimede Kızılay’ı bulmak mümkün. Sonunda Kızılay kültürüyle ilgili bir doküman elde ettik. Teşkilatın değerlerini ortaya çıkardık. Yapıyı inceledikçe farkında olmadığımız alanlarla karşılaştık. Ve annemizin, babamızın küçük yaşlardan itibaren öğrettiği her şeyin 'Kızılaycılık olduğunu gördük. Değerlerin tamamını kapsıyor. İnançlarımızın, dinimizin öğrettiği şeyler de Kızılaycılık. Ailemize, dinimize, sosyolojimize, Anadolu’ya, Kafkasya’ya, dünyaya uygun evrensel ve yerel değerlerin tümü Kızılay’da. İyi ki Kızılaycıyız. Bunun için ekstradan bir gayrete gerek yok. Yaratıldığın gibi olman yetiyor.”

"HENRİ DUNANT DİYE DİYE NESİBE GEVHERİ UNUTULDU"

Araştırmaları derinleştirdikçe Florence Nightingale (İngiliz, modern hemşireliğin kurucusu) diye diye, Nesibe Gevheri’nin unutulduğunu dile getiren Taşlı, bu durumun kendilerini çok üzdüğüne dikkat çekti.

Taşlı, şunları söyledi: “Pir Sultan’ı, Hacı Bayram Veli, Hacı Bektaşı Veli’yi unutmuşuz. Tabiî ki Kızılay 1886’de kurulmuştur. Ama değerlerimiz o kadar derinden geliyor ki; vakıf medeniyetini, hayrı dünyaya biz öğretmişiz. Fakat değerlerimizden çok uzaklaşmışız. Bir ulus ve kurum kendi değerleri üzerinde yükselir. Bu değerler doğru tanımlandığı zaman evrensel oldukları görülecektir. Gönüllülerimizin ‘Allah rızasından’ başka bir hesabı yok. Ben Kızılaycılığı il ve ilçelerin Marko Paşaları 'hani derdin varsa git Marko Paşa anlat derler ya' olan şube başkanlarımdan öğrendim. Her biri Anadolu’da birer umut kaynağıdır.”

Adana Kızılay Şube Başkanı Ramazan Saygılı ise yaptıkları faaliyetlerden bahsetti. 2012’yi ‘Deprem bilincini geliştirme yılı' olarak ilan ettiklerine işaret eden Saygılı, depremle yaşamaya alışmak ve gereken tedbirlerin alınmasını istedi. Kamu kurumları ve okullarda deprem eğitimleri verdiklerini hatırlatan Saygılı, düzenli bir şekilde kan bağışlarını almayı sürdürdüklerini aktardı.

En son Polis Haftası'nda yaptıkları çalışmalarda teşkilattan 1 ton kan topladıklarını anlatan Saygılı, 8 Haziran’da kan bağışında rekor kırma denemesini gerçekleştirdiklerini belirtti. Eğitim Yönetimi Bölüm Müdürü Funda Gülay Ünal’ın da sunum yaptığı etkinlikte Ramazan Saygılı, Genel Müdür Ömer Taşlı’ya günün anısına hediye takdim etti.