Ailelerin çocuklarına, psikotrop (ruhsal tedaviye yönelik) ilaçları kullandırmadan önce, mutlaka yetkin bir uzmana götürerek kontrolden geçirmeleri gerektiği belirtildi.
Denizli Devlet Hastanesi (DDH) Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Okan Bölükbaşı, yaşıtlarına göre daha ileri sosyal zekası olan, evde ailevi sorunlar yaşayan, gece altını ıslattığı için bunalımda olan, öğretmeninden dayak yüzünden korkan ya da sorduğu zekice sorularla bunaltan bir çocuğun kolaylıkla; ama yanlışlıkla "hiperaktif" olarak nitelendirildiğini belirterek, çocukların psikotrop ilaç kullanımına yönlendirildiklerini söyledi. İkinci yarı yıl döneminin başlangıcında çocukların derslere karşı dikkatinin dağılması ve enerjilerinin iyice açığa çıkması gibi durumlar sebebiyle, çocukların aileleri tarafından doktorlara götürüleceklerini kaydeden Doç. Dr. Okan Bölükbaşı, "Bunun en sık nedenlerinden biri, çocuğun sınıfta huzursuz olması ve çoğu öğretmenin psikoloji ve pedagoji bilgilerinin böylesi durumları anlamaya yetmemesidir. Bu durumun da en büyük nedenleri, sınıfların kalabalık olması ve öğretmenlerin mesleki sorunlarıdır. Maalesef bazı meslektaşlar da gerekli incelemeleri tamamlamadan 'psikotrop' ilacı uzun süreli kullanım için reçeteye yazmaktadırlar" dedi.
Psikotrop ilaçların normalde insan davranışlarını kontrol altına almak ve beyin kimyasını değiştirmek için kullandıklarını ifade eden Doç. Dr. Bölükbaşı, "Bir tür merkezi sinir sistemi uyarıcısı olan amfetamin türevi ilaçlar, özellikle hiperaktivite tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu tür ilaçların uzun süreli kullanımının sonucunda, çocuğun ileriki yaşantısına dair nasıl ve ne ölçüde etkileyeceği tam olarak bilinmemektedir. Anti-depresan ve anti-psikotik ilaçlar da bu listede önemli bir yer tutmaktadır. Böylece elinde bir reçeteyle dönen aile ve rahatsız edilmeyecek olan öğretmen gayet mutlu olmaktadır. Bu tür sorunların bir reçeteyle çözüldüğüne inanma eğilimi çok sık görülmektedir" dedi.
Çocuklardaki gerçek problemlerin aktarıldığında, ailelerin ikna olmadığını ve o tür ilaçların yazılması için hala ısrar ettiklerini söyleyen Doç. Dr. Bölükbaşı, "Mesela çocukta, basit bir ilgi-şefkat eksikliği olduğunu, babayla geçirilen zamanın artırılmasının yeterli olacağını söylediğimiz zaman aile hiçbir şey anlamadan yüzünüze bakar. Reçete yazmazsanız, verecekleri muayene ücretinin boşa gideceğine inanırlar. Oysa basit bir 'psikotrop' reçete etmekle hem aile, hem öğretmen, hem de bu işten en karlı çıkan olarak uluslararası ilaç kartelleri sevinirler. Çocukların durumunu pek düşünen olmaz. Zaten çocuklar ciddi bir tıbbi kontrolden geçirildiğinde, çoğunlukla bir sorun olmadığı anlaşılmaktadır. Bir dizi sorun nedeniyle 'Kral çıplak' demek zorunda kalan çocuk 'uyuşturularak' normalleştiriliyor. Tabi buradaki normallikte tartışılır" dedi.
Bu ilaçların çocuklarda kullanımına ilişkin ABD'de giderek artan bir huzursuzluğun olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Okan Bölükbaşı, "Çocuklarda anti-depresan kullanımının menfi sonuçlarıyla ilgili Birleşik Devletler Federal Gıda ve İlaç Kontrol Dairesi raporunun hasıraltı edildiği yolundaki şüphelerden dolayı, ABD Temsilciler Meclisi alt komisyonu soruşturma açmıştır. Columbia Üniversitesi'nin bir araştırmasına göre, Amerikalı ailelerin yüzde 68'i çocuklarına gereksiz yere anti-depresan verdiğini, yüzde 31'i de anti-depresan ilaçlarının çocuklarına zarar verdiğini düşündüğü ortaya çıkmıştır. Ailelerin yüzde 50'den fazlası ise çocuklarının klinik olarak depresyonda olmadığı halde depresyon tedavisi aldığı düşüncesindedir" dedi.
Doç. Dr. Bölükbaşı, "Bu tür ilaçları genellikle çocuk psikiyatrisi ve nörolojisinde birçok hastalığın tedavisinde kullanmaktayız. Ancak burada bahsedilen şey, yanlış bir teşhis (genellikle, hiperaktivite teşhisidir) psikotrop ilaç verilmektedir. Kamuoyu bu konuda bilinçlenmelidir. Özellikle aileler çocuklarına hiperaktif olduğunu söyleyen bir öğretmenle karşı karşıya kalırlarsa, mutlaka yetkin bir uzmana danışmaları gerekiyor. Ancak inceleme sadece çocukla sınırlı kalmamalı, başta ebeveynler sonra öğretmenler olmak üzere, müdahil tüm taraflar incelenmelidir" dedi.