Tatilde Daha Az Ders Çalışın

Yarıyıl tatilindeki öğrencilere eğlenme, dinlenme ve ders çalışma uyarısı yapan uzmanlar, ders çalışmanın okul döneminin aksine yoğun olmaması hatırlatmasında bulundu.2013-2014 eğitim öğretim yılının 24 Ocak’ta sona eren ilk yarıyılı 24 Ocak tarihi itibariyle sona erdi. Yoğun bir yarıyıl dönemini geride bırakan çocuklar, karnelerinin ve tatilin keyfini çıkarıyor. Uzmanlar çocuklara 15 gün boyunca tatillerini eğlenerek, dinlenerek ve ders çalışarak geçirmelerini öneriyor. Uzmanlar, çocukların okul günlerinde olduğu gibi yoğun çalışmalarının yerine, maksimum 1 saat süren hatırlatıcı çalışmalar yapmalarının ders başarılarını olumlu etkileyeceği kanaatinde.Çocuklar için tatilin amacının dinlenmek ve 2. Yarıyıla hazırlanmak olduğunu savunan Rehberlik Uzmanı Atilla Altun;“Tatilde tabi ki okul günlerinde olduğu gibi yoğun bir çalışma yapılmamalıdır. Hatırlatıcı çalışmalar çocukların ders başarısını oldukça olumlu etkiler. Bu çalışmalar da günde 1 saati geçmemelidir. Sınava hazırlanan çocuklar soru çözebilir, eksik konularını tamamlayabilirler. 15 gün boyunca okuldan ve derslerden kopmak, tatil dönüşü okul motivasyonunu da olumsuz etkiler. Boşa vakit geçirmek gerçek manada dinlenmek değil belki de daha çok yorulmak anlamına gelebilir. İnsanlar yaptıkları işten farklı aktiviteler yaparak da dinlenebilirler. Yarıyıl tatili, farklı aktiviteler için fırsat olarak görülmeli, tatilde çeşitli faaliyet ve etkinliklere yer verilmelidir” dedi.ARKADAŞLARINIZI ZİYARET EDİNVerimli bir tatil için okul arkadaşı ziyaretlerinin önemli olduğunu vurgulayan Altun; “Çocuğun okuldaki arkadaşlarından evlerine yakın bölgede oturan veya rahatça gidip gelme imkânı olan arkadaşlar birbirlerinin evine gidip gelebilirler. Aileler arası ziyaretlerle çocuklar, hem birbirinin aile yapılarını daha iyi tanırlar hem de arkadaşlıkları daha da güçlenir. Okuldaki gibi kurallı olmayan ortamlarda arkadaşlıklarının daha çok keyfini çıkartabilirler. Sıçak ve yüz yüze iletişimin tadına varırlar. Birlikte yapılan kahvaltı ve çay sohbetlerinde öğrenciler hoşça vakit geçirir, birbirini motive ederler. Böylece evdeki yalnızlığa ve sanal âlemin insafına yenilmezler. Akraba ziyaretleri de yapılabilir. Yarıyıl tatili, aile ve akraba bağlarının iyileştirilmesi için fırsattır. Yakında oturan akrabalar mutlaka ziyaret edilmeli. Hatta imkânları zorlayarak uzaktakileri de ziyaret etmek bambaşka sonuçları doğuracaktır. Özellikle dede, nine, amca, teyze, dayı, hala gibi kişilerin çocuğun psikolojisine katkısı inanılmazdır” diye konuştu.TATİLDE YENİ MEKANLARI TANIYINÇocukların yaşadıkları şehirlerdeki tarihi, manevi ve kültürel yerleri ziyaret etmelerinin, kitap evlerinde vakit geçirmelerinin eğitimlerine büyük katkılar sağlayacağına işaret eden Altun, şunları söyledi: “Günümüzde gezmek dendiği zaman çocukların aklına alışveriş merkezlerine, sinemaya gitmek geliyor. Yaşadıkları şehrin tarihî, manevi ve kültürel mekânlarını ziyaret etmek çocuklara bilimsel bilgi kazandırdığı gibi psikolojik olarak rahatlamaya da katkı sağlar. Kitapçılar ve kitap fuarları gezilebilir. Aileler çocukları ile birlikte yarıyıl tatilinde kitapevleri gezebilir. İstedikleri veya hoşlarına giden kitaplardan satın alabilecekleri gibi yeni çıkan kitaplarda takip edilebilir. Kitapçıya gitmek için ille de kitap almak şart değildir. Kitaplar para harcamadan da gezip görülebilir, incelenebilir. Yazarların kitap imza günleri takip edilebilir. Böylece kitap yazarları ile söyleşi yapma imkânı da doğmuş olur. Bunlara ek olarak sinema veya tiyatroda gidebilirsiniz. Yapımcılar birçok çocuk sinema filmini veya çocuk tiyatrosunun başlangıcını çocukların tatil dönemine denk getirmekteler. Evde televizyon karşısında oturmaktansa sinemaya ve tiyatroya gitmek daha yararlı bir aktivitedir. Özellikle tiyatro daha gerçekçidir ve anlamak için beyin, düşünce sürekli aktiftir. Yaşadığınız şehrin imkânlarına göre değerlendirmeler yapabilirsiniz. Tatilde evde bir şeyler de yapılabilir. Özellikle okul zamanı ailenin çocukla vakit geçirmesi bir şeyleri paylaşması oldukça zor olmaktadır. Tatil bunlar için iyi bir fırsattır. Yorucu bir dönemin ardından eve gelen çocukların anne babalarına anlatacakları veya cevabını merak ettikleri birçok soruları vardır. Dolayısıyla anne babanın televizyonu kapatarak neşeli bir sohbet başlatmalarının tam zamanıdır. Bu sohbet zamanlarında anne-babalar çocuklarına sorular sorarak onları düşündürebilir, çocuklarına vermek istedikleri mesajları ve düşünceleri verebilirler”