Tatvan İnsan-Der 'mavi Marmara' Saldırısına Kınama

Bitlis Tatvan ilçesindeki İnsani Haklar Eğitim ve Yardım Derneği (İnsan-Der), iki yıl önce İsrail askerleri tarafından uluslar arası sularda Mavi Marmara gemisine yapılan saldırıyı, yıl dönümünde yaptığı basın açıklamasıyla kınadı.

Gazze'de uygulanan insanlık dışı ambargonun son bulması ve yapılan saldırıyı kınadıklarını ifade eden İnsan-Der Tatvan Temsilci Muzaffer Taşcan, 31 Mayıs gecesi ve sonrasında yaşananların sorumluluğunu her geçen gün artan bir bilinçle taşıdıklarını söyledi. Ortadoğu'da barış sağlanamazsa dünyada gerçek barışı tesis etmenin mümkün olmayacağına dikkat çeken Taşcan, adaletsizliğin olduğu bir dünyada barış ve huzurdan bahsetmenin söz konusu bile olamayacağına vurgu yaptı. Saldırıyı yine saldırının yıl dönümünde kınadıklarını belirten Muzaffer Taşcan, "Güvenli bir dünya istiyorsak tüm insanlar için özgürlük ve adalet sağlanması yönünde tarafımızı belli etmek zorundayız. Bugüne kadar bölgede sürekli bir kriz ve çatışma politikası izleyen İsrail, dünyaya sadece savaş gözlükleri ile bakmaktadır. Gerek uygulanan ambargo ve abluka, gerekse yapılan bombalı saldırılar, kullanılan yasak silahlar, sivillere saldırılar tüm fiilleri bugün dünya halkları tarafından bir savunma olarak değil hukuksuz saldırılar olarak görülmektedir. Uluslararası mekanizmalar ve sivil toplum kuruluşlarınca da bu şekilde kabul edilmektedir. Bizler de sivil toplum kuruluşları olarak İsrail'in bu hukuk tanımaz politikasını sadece Filistinlilerin için değil tüm insanlığın geleceği için bir tehdit ve tehlike olarak kabul etmekteyiz" diye konuştu.

Mavi Marmara'da İsrail'in gerçek yüzünün deşifre olduğuna değinen Taşcan, "Ancak bu yeterli değildir. İsrail, insanlara zulmederken gücünü kendisine açık veya örtülü destek veren devletlerden almaktadır. Bu devletlerin önemli bir kısmı da İsrail'in etkisi altında bu destek politikalarını sürdürmektedir. Geldiğimiz süreçte artık tüm destekçiler de deşifre olmalıdır. Tüm devletlerin stratejik ortaklıklarını dünya halkları ve insanlığın geleceği için adaletten ve insanlığın ortak değerlerinden yana almasını ümit ediyoruz. Uluslararası mekanizmalara, devlet başkanlarına, İslam baharını yaşayan devletlere, dinî liderlere sesleniyoruz. Gazze'ye uygulanan abluka kalkmalıdır. Kudüs'te evlerin ve mabetlerin yıkımı durdurulmalıdır. Kudüs özgür olmalıdır. Filistin halkı hak ve özgürlüklerine kavuşmalıdır. İsrailli sorumlular yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır. Adalet tecelli etmelidir. Biz tüm yeryüzünde adaletin tesisi için kararlıyız, takipçiyiz ve vazgeçmeyeceğiz" şeklinde konuştu.