YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Tavşanlı Ticaret Ve Sanayi Odası'nın Toplantısına Dpü Rektörü Karaaslan'da Katıldı

Tavşanlı Ticaret ve sanayi Odası Meclis Toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıya DPÜ rektörü Ahmet Karaaslan da katıldı.Toplantıda...

Tavşanlı Ticaret Ve Sanayi Odası'nın Toplantısına Dpü Rektörü Karaaslan'da Katıldı

Tavşanlı Ticaret ve sanayi Odası Meclis Toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıya DPÜ rektörü Ahmet Karaaslan da katıldı.

Toplantıda konuşan Tavşanlı Ticaret Ve Sanayi Odası Başkanı Davut Efe, “Biz yönetime geldikten sonra Tavşanlı’da ki sivil toplum örgütleri ile beraber ne yapalım diye baktığımız zaman üniversiteye ne yapmamız gerekiyor, organize sanayi bölgelerini hareketlendirmemiz gerekiyor diye düşündük. Üniversitemizde ilk yaptığımız iş 16 derslikli 4 öğretim görevlisi olan bir tane okulumuzu yaptık ondan sonra kafeteryanın temelini attık. Kaymakam beyle bir çalışma yaptık. Ondan sonra Güner Hoca sözünde durmadığı için bizi de soğuttu aslında. 2009 seçimlerinden sonra belediye başkanımıza rica ettik durumu anlattık yoksa daha devam edecekti. Güner Hoca’nın da sözü vardı işte bunları yaparsanız bize sözü vardı o gevşeyince bizde öle yaptık. Buraya kadar geldik. Onun haricinde Tavşanlı’da organize sanayi ile ilgili bütün gayretimizi gösterdik. 2500-3000 civarında istihdam olanağımız var şu anda oda 1 yıl içinde Allahın izni ile hayata geçecek. Üniversiteniz için size rektör olarak teşekkür etmek bize 4 yıl yüksek okul kazandırdınız. Bunun içinde Tavşanlı halkı olarak teşekkür ediyoruz. Üniversitenin maden potansiyelini araştırma için yaptığı çalışmayı destekliyoruz çok ta hoşumuza gitti. Çünkü Kütahya maden ve jeotermal konusun da zengin bir şehir. Kütahya’nın teknokent projesinde şirketin bir an önce hayata geçmesi temennimizdir” dedi.

DPÜ Rektörü Ahmet Karaaslan ise, “üniversiteler bir toplumun aynen beyni gibidir. Düşünen kafasıdır fikir üreten, çözüm üreten yerlerdir. Şunu sanırım hepiniz takdir edecektir. Türkiye iç ve dış problemlerini belli bir ölçüde çözebilen, çözebileceği bir noktaya geldikten sonra ekonomik konularla ilgilenme imkanını bulmuştur. Doğrusu 1985 lere 1990 lara gelinceye kadar Türk insanının gündeminde belki bir hayal olarak zenginleşmek, varlıklı olmak güçlü olmak gibi rüyaları vardır. Ama nasıl hayatına geçireceğini doğrusu çokta bilmiyor. Dönemim siyasetçisi oy almak için sizlere şunu diyordu gaza beze tuza zam yok. Bizde büyük alkışlarla başımıza getiriyorduk. Onlar koltuklarında oturuyordu bizde onların sorunları çözmesini bekliyorduk. Böylece ülkemiz epeyce bir zaman kaybetti. Sonra televizyonun çıkışı internetin bilgisayarın hayatımıza girişi cep telefonu Türklere ve bizlere kapalı olan dış dünyanın yavaş yavaş açılması oraları görmeye başlamamız, gelişmiş batı ülkelerinde üretilenler fabrikalar gözümüzü açmaya başladı. Acaba bizde bunları yapabilir miyiz demeye başladık. Dolayısı ile bir şeyi bilinçli yapmamız gerekir. Nasıl yapacağız? Kiminle yapacağız? Doğru ne? Üniversiteler bugüne kadar üzerlerine düşen görevleri yapmadı. Türkiye hap bugüne kadar olağan üstü dönemler halinde yaşadı. 10 yıllık dönemler, Sıkı yönetimler, sokağa çıkma yasakları, yurt dışına çıkış yasakları ve adeta Türkiye de bir yöneten elit azınlık her şeye onlar karar verir. Vatandaşta kim geç onları diyen bir anlayış. Şimdi nispeten demokratik hayatın değerini görüyoruz. Çocuklarımızı okuttuk onlar bizden daha bilgililer. Önlerini daha iyi görüyorlar. Bundan sonra daha da iyi görecekler. Bunların çabası içerisindeyiz. Bu topluma önce önderlik edecek rehberlik edecek elinden tutacak bize tahin edilen misyon 600 yıl önce 1 yıl önce verilen görev bitmemiştir. Ve biz ne yaptık 20. yy.da küheylan o kadar çok koştu ki 400 yıl Selçuklu kartalları ile koştu, arkasından Osmanlı sancağı ile koştu, 1000 yıl dile kolay. Dünyadaki adaletin, muazerenin, huzurun, barışın teminatı bizdik. Tabi biz atalarımızı bilmediğimiz için sıcak odalarımızda çekirdek çitleterek muhteşem yüzyıl izliyoruz. Orada entrikalar falan her neyse orada ecdadımıza yapılan külliyen yalandır. Onlar kuru bir cihangirlik peşinde değillerdi. Ne götürdüler yanlarında 50 küsur yaşında saraydaki bir takım entrikalara kurban giderek zehirlendi ve aramızdan ayrıldı. Misyonunu tamamlamadan. Hiç kimse Osmanlı padişahına bu anlamda iftira edemez. Önce bunlara ben şunu söylüyorum, ecdadını gerçek kaynaklardan bir tanı. Balkanlara git balkanlarda nasıl tanınıyorsun bir gör. Biz gittiğimiz her yere barış götürdük, huzur götürdük, adalet götürdük, insanlık götürdük sadece insanlık değil hayvanlara bile. Böyle bir medeniyetin sahipleri yeniden dünyaya unuttuğu kavramları yeniden hatırlatacak. Çocuklarımızla, eşlerimizle, hanımlarımızla, kızlarımızla, oğlanlarımızla kenara koyduğumuz bu bayrağı biz yeniden elimize aldık, işte hükümetimiz 2023 vizyonu diyor bende diyorum ki 2071 vizyonu. Malazgirt’ten Malazgirt’e 1000 yıllık vizyonu yeniden dünya üzerine taşımak zorundayız. Çalışmak zorundayız, zengin olmak zorundasınız, fakir bir millet bu büyük misyonu temsil edemez. Bunu temsil edeceksek zengin olacağız, işi icabına göre yapacağız. Süper marketlerden büyük marketlerden şikayet etmeyeceğiz.biz yanınızdayız. Bizden her konuda destek bekleyebilirsiniz. Bizler o konunun uzmanına gider buluruz. Yatırım yapmak için bir ekibiniz olacak bunu da biz yapacağız. Bunun başka yolu yok.. Bizler sermayesi bol olan bir ülke değiliz. Tasarruf oranı düşük bir ülkeyiz. Kazandığımız her şeyi hemen harcıyoruz. Bu yanlıştır. Bence bir seferberlik başlatılmalıdır. İşletme sermayeniz belki de çok düşük evinizin içi çok zengindir. 2 de bir mobil değiştiririz artık biraz dur diyeceğiz. Biraz sermaye biriktireceğiz. Ya borç alacaksınız arkadaşlar yada boğazınızdan keseceksiniz bunun bilinen başka bir yolu yok. Sihirli formüller peşinde koşmayalım. Zalimin elinden tutacak ona dur diyecek güce sahip olacaksanız, bunun yolu zengin bir ülke olmaktan geçiyor. Çok müteşebbis yetiştirmekten geçiyor, Dünya piyasalarını tanımaktan geçiyor, kapıdan giremiyorsanız bacasından gireceksiniz. Alışılmadığı için tekrar söylüyorum ya gidersek bize ne derler. Bu dönem bitmiştir. Biz sizlerin hizmetinizdeyiz. Üniversitedekinin bütün personelin maaşlarını siz ödüyorsunuz o binaları sizler yaptırıyorsunuz, dolayısıyla oradaki insanlar toplumun hizmetkarıdır efendisi değildir” diye konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler