Yetersiz ve dengesiz beslenmenin bir kişide obezite, hipertansiyon, kalp damar hastalıkları, kanser, diyabet gibi daha birçok kronik hastalığın gelişmesine zemin hazırladığını anlatan Diyetisyen Sezen Çetinkaya, “Özellikle çocuk ve gebeler gibi risk gurubundaki bireylerin günlük yeterli miktarda protein, sebze meyve, kurubaklagil, tam tahıl ürünleri, süt ve süt ürünleri ve beyaz et tüketmeleri gereklidir. Sağlıklı beslenmede önemli yeri olan tavuk eti ise tüketilmesi gereken başlıca protein kaynağıdır. Diğer hayvansal etlere kıyasla daha az yağlıdır ve bu sebeple düşük kalori sağlar, iyi kalite protein kaynağıdır ve daha az yağ ve doymuş yağ içerir. Sindirimi diğer etlere kıyasla daha kolaydır ( %91- 100 ) . Bu nedenle biyolojik değeri yüksek bir proteindir ve elzem amino asitleri içerir. Bu nedenle ülser, gastrit, spatik kolon gibi sindirim sistemi hastalıklarında önerilmektedir” diye konuştu.
Tavuk etinin vitamin B2 (riboflavin), niasin, vitamin B6 ve vitamin B12 bakımından da zengin besinler arasında sayıldığına dikkat çeken Diyetisyen Sezen Çetinkaya, açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Kalp damar hastalıkları, Tip 2 diyabet ve sodyum kısıtlı diyetlerde rahatlıkla kullanılabilir. Tavuk eti kolesterol açısından düşük ancak doymamış yağ asitleri açısından zengin olduğundan diyet yapanların vazgeçilmezidir. Derisiz olarak yenilen 100 gram tavuk sadece 124 kalori içerir. Ancak derisi ile birlikte tüketildiğinde 170 kaloriye kadar çıkabilir. Izgara, fırın veya haşlama olarak tüketilmesi önerilir. Ülkemizde ne yazık ki tavuk eti tüketimini etkileyen faktörler bulunmaktadır. gıda güvenliğine ilişkin kıstaslar tüketici tercihlerini etkilemektedir."
Sağlıklı beslenme açısından beyaz et; hem kaliteli protein, hem düşük yağ hem de vitamin-mineral içeriği nedeniyle en iyi kaynaklardandır. Tavuk, balık, hindi eti bu gurupta yer alır. Tavuk etinin protein içeriği diğer etlere oranla çok daha yüksektir. Deniz ürünleri ve özellikler balıklar Omega 3 bakımından daha zengindir ve özellikle gelişim çağındaki çocuklarda tüketimi arttırılmalıdır. Piliç eti, B2, B6, B12 gibi vitaminler ve amino asitler açısından zengin olmasının yanı sıra, çocukların ihtiyaç duyduğu demir, çinko ve fosforu da içermektedir.
Çocuk beslenmesinde önemli bir yeri olan proteinler, çocuğun fiziksel ve zihinsel gelişimini de etkilemektedir. Ülkemizde sıklıkla görülen bodurluk kronik bir beslenme yetersizliğidir. Büyümekte olan dokuların kaliteli protein gereksinimi anne sütünden sonra büyük bir kısmı hayvansal kaynaklardan sağlanmalıdır. Yeterli ve dengeli bir şekilde alınan proteinler ile bu sorunun önüne geçilebilinir. Çocuklarda günde ortalama 60-90 gr beyaz et tüketimi önerilmektedir.
Obezite, diyabet ve kanser gibi çeşitli hastalıklardan korunabilmek için besin çeşitliliğinin sağlanması gereklidir. Et grubu besinlerin içinde de; kırmızı etin yanı sıra çeşitlilik için beyaz etler, yani kanatlı hayvanların etleri ile su ürünlerinin ve yumurtanın da diyete dahil edilmesi gerekir. Sıklık olarak ise; balıkların haftada 2-3 defa, tavuk ve kırmızı etlerin ise haftada 2’şer defa tüketilmesinde fayda vardır.”