Medicana International İstanbul Hastanesi Diyetisyen Yıldız Melek Aksoylu, kış döneminde sağlıklı beslenme adına neler tüketilmesi gerektiğini anlattı. Bağışıklığı ve dolaylı olarak hayat enerjisini düşüren beslenme modellerinden uzak durulması gerektiğine dikkat çeken Aksoylu, “Bağışıklık sistemini güçlendirirseniz hastalıklarla savaşmak daha kolay olacaktır. Kendinizi güçlendirmenin en temel yolu size zarar veren besinlerden uzak durmak ve fayda sağlayan besinleri yeterli ve dengeli düzeyde beslenmenize eklemektir. Yeterli kelimesini özellikle vurgulamak istiyorum. Yeterli yerine fazla fazla tüketin de diyebilirdim. Bağışıklığı güçlendirmek kendinizi güçlendirmektir. Güçlü bir öğrenci demektir, güçlü bir çalışan, güçlü bir birey, güçlü bir beden, iyi bir yaşam kalitesi, canlı bir hayattır. Sürekli hasta olan bireylerin mutlu olmasını beklemek imkansızdır. Bağışıklığınızı ve dolaylı olarak hayat enerjinizi düşüren beslenme modellerinden uzak durun” dedi.
Antioksidan alımının bağışıklık sistemini güçlendirdiğine ve meyve ve sebzelerin antioksidanın en iyi kaynağı olduğuna vurgu yapan Diyetisyen Yıldız Melek Aksoylu, şunları söyledi:
Antioksidandan en zengin beslenme en renkli beslenmedir. Ananas ve kivi tüketin Su oranı yüksek, iltihap önleyici ve sökücü, C vitamininden zengin, kan sulandırıcı ve antioksidan özelliği yüksek meyvelerdir. Her gün tüketebilirsiniz.” Diyerek devam etti. C vitamininden zengin kaynakları tercih edin. Kivi, çilek, portakal, limon, greyfurt, ananas, yaban mersini, maydanoz, ıspanak, brokoli, yeşilbiber mükemmel c vitamini kaynaklarıdır. Omega-3’ ü hayatınızdan eksik etmeyin. Omega-3 iltihap sökücü görevini üstlenmiş, kalp ve beyine en faydalı yağ asitlerindendir. Balık tüketiminin yanı sıra keten tohumu, ceviz, kabak tüketerek de Omega-3 alımınızı arttırabilirsiniz. Omega-3 yüzünüz ve cildinizdeki sivilce problemlerini de giderecektir. Ekinezya çayı tüketin. Bağışıklık sistemini güçlendiren etkisi sayesinde soğuk algınlığı, idrar yolu enfeksiyonu, grip ve mantar gibi hastalıklara karşı vücudu savunmada, hastalık süresini kısaltmada yardımcıdır. Kefir, bağırsak sağlığımızı destekler, florayı yeniler. Zararlı bakterilerin gelişimini engellerken yararlı bakterilerin oluşumuna katkı sağlar. Kanserle savaşır, kalsiyum, selenyum, fosfor ve magnezyumdan zengindir. Kemik sağlığını güçlendirir.
En önemli özellikleri kanser önleyici olmalarıdır. Bağışıklık sistemini desteklerler, kan şekerini düzenler ve kalp sağlığını korumada birebirdirler. Selenyum iyi bir antioksidan ve iltihap çözücüdür. Anti kanserdir. Deri, saç ve tırnaklarınızın da güçlenmesine yardımcıdır. Ispanak, mantar, keten tohumu, yumurta selenyumdan zengin besinlerdir”
Medicana International İstanbul Hastanesi Diyetisyen Yıldız Melek Aksoylu, E vitamini bakımından zengin besinleri tüketmek bağışıklık sistemini güçlendirir, cilt tahrişlerini önler ve eklem ağrılarını giderir” dedi ve ekledi: E vitamininden zengin kaynaklar arasında; avokado, fındık, ceviz, badem, fıstık, çekirdek, hindistan cevizi yer almaktadır. Vücudun yarısından fazlası su olduğuna göre su içmeyi unutanlar, sevmeyenler, bir günü 1 bardak su ile kapatanlar kendinize verdiğiniz zararı bir düşünün. Ağırlığınıza göre erkekler kg başı 35 ml, kadınlar 30 ml su tüketmelidirler. Su içmediğiniz zaman vücudunuz adeta bir toksin deposuna döner ve ödem dediğiniz durumlar meydana gelir, metabolizmanız yavaşlar, bağışıklık sisteminiz hasar görür. Bir de suyun yerini çay kahve ile doldurduğunuzu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Aşırı kafein tüketimi vücutta su eksikliğine, kas yorgunluğuna, sinirliliğe ve bağışıklık sisteminde olumsuzluklara neden olacaktır. Kafein içeren çay, kahve, çikolata, kola gibi yiyecek ve içeceklerin tüketimini sınırlandırmalısınız”
Kafein tüketimiyle ilgili de Dyt Yıldız Melek Aksoylu, “Günde 400 mg kafein tüketimini aşmayınız.(kişiye veya hastalık durumlarına göre değişiklik gösterebilir)1 fincan Türk kahvesi 50-60 mg, 1 fincan filtre kahve 150-200 mg, 1 çay bardağı çay 25 mg. Enerji içecekler 150-250 mg, 50 gr çikolata 10-30 mg, 1 kutu kola (330 ml) 25-40 mg arasında kafein içermektedir” diye konuştu.
Tavuk suyu, et suyundan yapılan çorbaların hastalıkla savaşan hücrelerin üretilmesine katkı sağladığını belirten Aksoylu, “Hücre büyümesi ve onarımı için gereken proteinlerden zengindir. Hücre büyümesi ve onarımı için gereken proteinler için bu çorbalar zengindir. Antiseptik, iyileştirici özellikleri bulunmaktadır. Hastalıklarla kaybettiğimiz sıvıyı geri kazanmakta iyi birer kaynaktırlar. Besleyicidir ve bu besleyiciliği sayesinde bağışıklık sistemimizi güçlendirir” şeklinde konuştu.
Her şeyin kararında tüketilmesi gerektiğinin altını çizen Dyt. Yıldız Melek, şunları söyledi: ”Son zamanlarda çok karşılaştığım durumlardan biri de faydalı olan her şeyin fazla tüketilmeye çalışılması. Örneğin diyabet hastası faydalı diye 1 kg mandalina tüketti. Bağışıklığınızın güçlendiğini sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Tüketilen 1 kg mandalina şeker değerinizi kontrolsüzce yükseltecek ve yükselen şeker değeri bağışıklık sisteminizi olumsuz etkileyecektir. Başka bir örnekte yüksek tansiyona sahip bireyin haddinden fazla yeşil çay tüketmesi tansiyon değerlerini olumsuz etkileyecektir. Porsiyon kontrolü, miktar, sıklık herkes için çok önemli. Fayda sağlarken zarar elde etmeyin. Sizin için uygun olan besinleri yeterli ve dengeli miktarlarda tüketmeye çalışın”